Bizleri yaratan, can veren, akıl veren, kalp veren, güzellikler bağışlayan, doğru yol üzere kılan, sonsuz güzelliklerin sahibi, merhametli, şefkatli, gafur, rahim ve rahman olana hamd ve sena olsun. Yeryüzüne insan olarak gelmeyi bize bağışlayan, sonsuzluk ufkuna bizi yönlendiren, geleceği bize sunan ve bu yol üzere olmamızı nasip edene sonsuz şükrolsun.
Bize kalemi ve kelamı bağışlayana ve bu yönde yetenek kazandırana bağlılığımızı bir nimet olarak görüyoruz. Kâinatı, bu dünya ve öte dünyayı Sevgilisinin hürmetine yaratan, varlık âlemine en güzel en iyi insanı bağışlayana bağlılığımız sonsuzdur.
Söze başlarken yeryüzüne insanlığın en güzelini, en iyisini, en naifini, en incesini ve emin ve en adil olanını sunduğu için şükrolsun. Şükrolsun ki biz o güzel insanın ümmetiyiz, onun açtığı yol üzereyiz.
Sözün güzeli ruhumuzu ışıtır, ferah kılar.
Ahlâkın en güzeli insanı seçkin kılar.
Duruşun en sağlamı ve sağlıklısı insana güven verir Bakışındaki güzellik insanı kendi dünyasına çeker.
Orta boyludur, ilk görünüşü insana heybet verir ama iyi bilinip tanınca ve bağlanılınca insana sevgi sunar. Bambaşka bir insan gibi görünür. Gözleri irice, göz bebekleri koyu siyah. Bakışı keskin ve çekici. İnsanlara yüzünün bir yanını değil bütününü gösterir. Gösterir ki insanlar yüzün sahibini ve özünü görsün diye. İnsana yarım dönmez ki farklı bir yüzünün olmadığı anlaşılsın diye.
Ten güzelliği ile ruh güzelliği birbirinin yansıması. İnsanı çekip dairesine alan. Her hâl ve durumun söz güzelliğine yansıması gibi. Yüceliği, bütünün güzelliklerinin buluşmasında. Geniş bir alın, kaşları kavisli ve uzun, uçları ince, hilâlin ilk belirtişini andırır. Kirpikleri sık ve uzun. Yüzü dolunay gibi parlak ve çekici. Teni kırmızı ile karışık, parlak ve ap/ak. Güven verir. Güven, yani eminlik onun en belirgin özelliği. Özelliklerin buluştuğu bir toplam.
En heybetli, en üzüntülü anlarında iki kaşı arasındaki damar şişer, patlar gibi olur. Gene de kaşlarını asla çatmaz.
Burnu iki kaşının arasında biraz yüksekçe uçları belli bir ölçüde ince, uyumlu ve güzel. Nurunun parlaklığı onda da belirir.
Sakalı sık ve düzgün. Yüzü tombul değil, biçimli. Ağzı doğal büyüklükte.Ön dişleri biraz seyrek, düzgün sıralı ve beyaz inci parlaklığında. Göğsünden aşağıya ince bir kıl çizgisi. Vücudun güzelliği bütünde belirir. Biçimli ve dengeli ve uyumlu. Boynu uzunca ve parlak.
Vücudu ne şişman ne zayıf, kasları dolgun ve sıkı. Göğüs ve karnı düz, göbeği yok gibi. Göğsü ve iki küreğinin arası geniş.
Görünüşü iri yapılı ve kemikli. Vücut kılları var ile yok arasında. Omuz başları ile pazularında az kıl var. Soyunduğunda vücut güzelliği belirir. İnsana hayranlık uyandırır. Bilek kemikleri uzun, el ayaları geniş, el ve ayak parmakları kalınca ve uzun. Ayakları hafif etli, altları çukurca. Cömertlik vergisi en tamah olanları bile yumuşatır. Güzellikler kendisinden yansıyınca güzel insanlar halesi genişler. Ve hâle dalgalarla yayılır. Derin ve içli bir fısıltıdır bu. Rüzgârın estiği her yöne taşır. Taşır ki hem insan, hem cin, hem bütün varlıklar onun güzelliğinden nasibini alır.
Yürürken adımlarını yerde sürümez heybetli bir yürüyüş ile yol alır. Salınmadan ve yönünü bozmadan gider. Bakışı dünya keşfini yeniden yaşar gibi. Yeryüzüne de gökyüzüne de hep hayret, hep bir buluş için bakar. İnce bakışlı ve görüşlü. Gözünün akında belli belirsiz bir kırmızılık var. Saçları ne kıvırcık ne düz, hareli. Kulaklarının memelerini aşar. Ortadan ikiye ayrılır.
Arkadaşları önünde olur genelde.
İlk karşılaştığı kimseyi selâm ile esenler.
Nübüvvet mührü iki kürek kemiğinin arasında, keklik yumurtası büyüklüğünde, üzerleri tüylü ve hafif kabarık, kırmızımsı, inci gibi benlerin bir arada olmasından oluşur. Son zamanlarında saç ve sakallarında on dört adet beyazlaşma var. Elleri ipek gibi naif ve pamuk yumuşaklığında. En sıcak ve hararetli zamanlarda bile elleri serin. Elleri ve teni misk gibi kokar. Biz güzeller güzeli Sevgilimiz Efendimizin varlık dünyasından yansıyanları yaşama yükümlülüğü ile sorumluyuz. Çünkü bize kalem verildi. Söz söyleme hakkı verildi, konuşma ve anlatma hakkı verildi. İnsanlar en coşkunu, en cömerdi, en güzel huylusu, en doğru sözlüsü ve en yumuşak huylusu. O’nu ilk görenler manevi bir çekim alanı içine girer. Heybeti, vakarı ve güzelliği ile belirir. Enlerin eni onda buluşur.