İktidar sözcülerinin ciddi anlamda üslup sorunu yaşadıklarına tanıklık ediyoruz.

İktidar sözcülerinin özellikle “nasırlarına basıldığı” zaman sigortaları hemen atıyor ve ağızlarına geleni söylüyorlar.

Böyle sarf edilen sözcükler yazılı ve görsel medyada yer bulunca da kıyametleri koparıyorlar.

İktidar sözcüleri, ilk etapta ağızlarından çıkan söylemlerin çarpıtıldığını ileri sürüyorlar.

Yazılı ve görsel medyanın ağızlarından çıkan lafları kırparak aktardığını ve yanlış anlaşılmalara yol açtığını iddia ediyorlar.

Bu iddialar üzerine iktidar sözcülerinin sarf etmiş oldukları kelamları bir kez daha yazılı ve görsel medya kaynaklarından izledik.

Ne çarpıtmaya rastladık ne de kırpmaya!

Yazılı ve görsel medyanın onlar ne demişlerse aynen vermekten başka bir şey yapmadığını gördük.

Aslında kendileri de salim bir kafa ile bu yayınları izleseler ağızlarından çıkan lafların aynen verildiğini görecekler.

Muhalefet sözcüleri, bunların nasırına basınca sigortalarının attığını ve maksadını aşan beyanlarda bulunduklarını kabul edecekler.

Mesela “utanmıyor musunuz” sorusuna cevap verirken lafa önce “utanmıyoruz” diye başlamanın stratejik bir hata olduğunu fark edecekler.

Söze “utanmıyoruz” diye başlayacaklarına daha farklı bir kelime ile başlasalar, bu tür tartışmalara yol açmış olmayacaklar.

Daha önceleri de pek çok kez hatırlattığımız bir olayı tekrar gündeme getirmek istiyoruz.

15 Temmuz’dan çok önceleriydi.

Yani Gülen hareketinin devlet içinde oldukça etkin olduğu günlerdeydi!

Gazetede Balıkesir’den gelen bir vatandaş ile Gülen hareketine mensup Yargıtay üyesi dostunun tartışmalarına tanıklık etmiştik.

Balıkesirli vatandaş, Gülen’in bir konuşmasını eleştiriyor ve Yargıtay üyesi dostundan bu konuşma ile ilgili cevap istiyordu.

Gülen hareketine mensup Yargıtay üyesi ise Gülen’in o konuşması ile Balıkesirli vatandaşın yakındığı konuyu demek istemediğini, başka bir şey dediğini izaha çalışıyordu.

Balıkesirli vatandaşın bu açıklamaya karşı verdiği harika cevap şöyleydi: Onun ne dediği önemli değil, benim ne anladığım önemli!

O günden beri kendi demek istediklerimiz ile karşımızdakilerin ne anlayacağı arasında bir denge kurmanın peşindeyiz.

Sanırız iktidar sözcüleri de bu ince ayrıntıya özelikle dikkat etmek zorundalar. Yoksa başları çok ağrıyacak gibi görünüyor.