Milyonlarca çalışanın, emekçinin ve hanelerin geçim derdinin düğümlendiği o kritik süreç resmen başladı. Ancak bu yılki başlangıç, öncekilere hiç benzemiyor. Vatandaşın gözü kulağı çıkacak zam oranındayken, Ankara'dan gelen fotoğraflar "hesaplar karışık" dedirtti. Masanın en önemli tarafı boş kaldı; işçi kanadı koltuğa oturmadı. Bakanlık binasındaki hava, sadece rakamların değil, temsiliyet krizinin de gölgesinde geçen zorlu bir Aralık ayına işaret ediyor.

TÜRK-İŞ Resti Çekti: O Dosya Verildi, Masaya Oturulmadı
Normalde 15 kişilik o meşhur masa, bu kez 10 kişiyle kuruldu. Yıllardır 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisiyle yürüyen düzen bozuldu. TÜRK-İŞ, komisyonun yapısına ve işleyişine itiraz ederek "Biz bu oyunda yokuz" dedi. Toplantı saati geldiğinde Bakanlık binasına giren TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, sadece hazırladıkları dosyayı Bakan Vedat Işıkhan’a iletti ve görüşmeye katılmadan binadan ayrıldı. Sendikanın bu sert tavrı, sürecin meşruiyeti tartışmalarını da alevlendirdi. Masada işçinin sesi olmadan o rakamın nasıl belirleneceği ise Ankara kulislerinde en çok konuşulan konu oldu.
Bakan Işıkhan: Diyalogdan Vazgeçmeyiz
Eksik kadroya ve soğuk rüzgarlara rağmen toplantıyı başlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, tansiyonu düşürmeye çalıştı. Sosyal diyalog vurgusu yapan Işıkhan, sürecin her şeye rağmen şeffaf yürütüleceğini "savundu". Bakan, "Komisyonun işleyişi içinde, sosyal diyaloğu esas alarak süreci tamamlayacağız" mesajını verdi. Işıkhan’ın açıklamaları, işçi temsilcilerinin boykotuna rağmen hükümetin kapıyı kapatmadığını gösterse de, işveren ve hükümetin baş başa kaldığı bir masadan çıkacak sonucun sokağı ne kadar tatmin edeceği belirsizliğini koruyor.

Gözler Enflasyon ve Eriyip Giden Maaşta
İlk toplantıda masadaki ana gündem, vatandaşın cebini yakan enflasyon verileri ve büyüme rakamlarıydı. 2025 yılı için net 22.104 TL olarak uygulanan asgari ücretin, marketteki etiketler karşısında eriyen alım gücünü 2026’da telafi edip etmeyeceği hayati önem taşıyor. İşveren maliyetleri ile çalışanın yaşam savaşı arasında bir denge aranırken, komisyonun çalışma takvimi de "netleşti". Aralık sonuna kadar sürecek pazarlık trafiğinin, işçi kanadının yokluğunda nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor. Şimdi gözler, bu "yarım masa"dan çıkacak ikinci toplantı tarihinde ve işçi tarafının tavrının değişip değişmeyeceğinde.





