Asıl olan sıhhattir; hastalık geçici olduğu, hastalanınca sağlığın değerini daha iyi anladığımız gibi, mutluluk, iyilik, sağlık dostluklar, asıl olduğu gibi belalar da iyiliğin, mutluluğun, dostluğun değerini bildiren şeylerdir.

Acı biber olmasaydı balın değeri bilinmezdi.

Netanyahu, Trump, Putin, Şi gibi kan dökücü, can alıcı, maden, element çalıcı ve petrol hırsızı ülkelerin toprağına sahip olmak için yöneticilerini tehdit edici kâfirler olmasaydı İslam bütün ülkelerde en hızlı yayılamazdı.

Lokman Hekim’e sormuşlar: “Edebi kimden öğrendin?” demişler. O da, “Edepsizlerden” diye cevap vermiş.

Yararlanmasını bilene, edepsizlerin davranışları da edepli olmak isteyenlere yardımcı olur.

Onun için Rabbimiz:

لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ

“Onlar, size ezadan başka zarar veremeyecekler. Eğer sizinle (göğüs göğse) harp ederlerse, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım edilmez.” (Al-i İmran süresi ayet 3/111)

Kim ne yaparsa yapsın, Müslüman’a zarar vermesi mümkin değildir. Biraz üzebilir; sonunda edepsizin yaptıkları da Müslüman’ın yapacaklarına yardım olarak geri döner, yeter ki,

وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

“Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten yasaklayan bir cemaat olsun. İşte kurtuluşa erenler onların ta kendisidir.” (Al-i İmran süresi ayet 3/104)

Biz, iyiliği yapmaya, anlatmaya ve kötülükten vazgeçirmeye devam edelim.

Batı şehirlerinin, en önemli meydanlarının ara sokaklarında kendini satmaya çalışan kadın ve erkeklerin meydandaki reklam panolarına fotoğrafını koyup telefonunu yazması ve altına “ara beni” demesi bize medeniyet ve özgürlük paketi olarak sunulsa da kendi iç dünyalarında bunu kabul etmemektedirler.

Değiştirdiği sevgililerle televolecilerin bile başını döndürenler, sarhoş kusmuğunun üzerinde uyuyanlar, içki sofrasına otururken canciğer arkadaşlar, kendilerinden geçince can düşmanı olup birbirlerine bıçak çekmeye, tabancayla vurmaya kalkıyorlar.

Kumar parası için en yakınlarının boğazını kesenler, bazen bin nasihatten daha etkili nasihat edebiliyorlar.

Politikacıların, birbirleri hakkında söyledikleri ahlaksızlığın sınırsız olduğunu ortaya koyuyor.

Amerika, son İsrail zulmüne verdiği destekle, Birleşmiş Milletler’e gözdağı vermekle “Ben bütün devletlerin ne dediğine değil, İsrail’in dediğine ve yaptığına bakarım ve arka çıkarım” demekle ahlaksızlığını, medeniyetten mahrum olduğunu göstermiş durumda.

Bu vesile ile dünya devletlerinin biraz olsun kendine gelmesine sebep olmuştur.

Şimdilik ağzını açamayan bu devletlerin içlerinden homurdanmaları dahi hayra alamettir.

HAMAS’la İsrail’in esir takasında Müslüman esirler ayakta duramayacak kadar bitkin olarak teslim edilirken İsrailli esirler bakımlı, gülümseyerek geldiler ev kendilerini teslim eden HAMAS askerleriyle kucaklaşarak ayrıldıklarını bütün dünya gördü.

Dahhak’ın, Yezid’in, Drakula’nın, Kazıklı Voyvoda’ların, Karın Deşen Jak’ların, Zeus’un meydana getirdiği Kurt Adam’ın, Korkunç İvan’ın ve tüm vampirlerin öldürdüğü insan sayısından fazla Müslüman öldürdüğü için kötülüğün, zalimliğin çirkin yüzünü görenler iyiliği aramaya başlayacaklar.

İşte bu esnada biz, hakkın ve haklının yanında yer alırsak iyiliği tanıtmış oluruz.

Rabbimiz, bütün Müslümanlara görevini hatırlatıyor:

كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَوْ آَمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ مِنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ

“Siz, insanlar için çıkarılan en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten yasaklar, Allah'a iman edersiniz. Ehl-i kitap da iman etse idi, onlar için daha hayırlı olurdu. Gerçi içlerinden iman edenler vardır. Çoğunluk fasıktır.” (Al-i İmran süresi ayet 3/110)