Son savaş stratejisi, diğer dünya harplerinden daha

gaddar, daha vahşi.

İnsanlar modernleştikçe, ilkelleşmekteler; değerlerinden

savrulmakta, merhameti sandıklara kilitlemekteler.

Dünya harplerinde sivil kesim savaşın dışında tutulur,

işgal edilen toprak parçasına çıkılır, ya da askeri birimler bombalanırdı.

Fakat tüfek icad oldu mertlik bozuldu diyen atalar,

kılıç tutan bileklerinden sonra, tüfek tutan ellerini yormadan düğmelere

basarak bombalar yağdırıp insanlığın soyunu kurutanlara karşı hangi özlü sözü

buldular acaba.

Hiroşima ve Nagazaki yi bombalayarak; Irak, Somali, gibi

yerlerdeki sivilleri katlederek yahut taşeron örgütleri kendi adına

savaştırarak, yeni ve kalleş harp metotlarını, insanlar Amerika dan öğrendi.

Nükleer saldırıyı ilk başlatan olarak tarihe geçen bu

gaddarlığı Amerika, Hiroşima ve Nagazaki de denedi önce.1945 yılının, o sıcak

Temmuz sabahında little boy isimli atom bombasıyla tek seferde 70 bin

kişilik ölü elde etti. Fakat ilk anda ölenler belki de şanslıydı daha sonra

kuvvetli radyasyonla acı çekerek ölenlerle sayı 90 bini geçti. Ki bilim

çevrelerine göre bu bombanın etkisi hala sürmektedir. Silahlanmanın, nükleerin,

merhametsizliğin nasıl dünyanın ve insanlığın sonu için yemin ettiği ortada.

Bu kirli savaş metodu ile sivilleri, masumları, gündelik

hayatın işinde gücünde olan insanları vurmak oldukça sıradanlaştı.

Önceki gün de öyle oldu, tıpkı Japonya daki masum

insanlar gibi Ankara da can evinden vuruldu.

İşinden çıkmış, yorgun olsa da vazifesini yapmanın onuru

ile gönlü ferah evine geçip çocukları ile akşam sofrasında buluşma özlemi

çeken, yemeğin üzerine içeceği çayın yorgunluğunu alacağı düşüncesi ile acele

eden hatta çocuğuna aldığı hediyeyi verebilmek için heyecanla servisin bir an

önce kalkmasını bekleyen masum insanların üzerine çiçekler atılması gerekirken

vampirler tonlarca bomba, kan, ceset, ölüm, hüsran, acı attı.

Yok ettikleri mazlumlarla birlikte onların ailelerini,

çocuklarını, anne babalarını, yakınlarını, bütün bir ülkeyi de ateşlere

attılar.

İlk iki cihan harbinden daha vahşi çünkü içine

sürüklendiğimiz mezhepler savaşında Müslüman dünyasını paramparça edecek

kamplaşmalar, birbirini kırmalar, kardeş kıyımları; gelip kıyısına

bırakıldığımız bu trajediye dayanma gücümüzü zorlamakta.

Şeytanların keyfi için kendi coğrafyamızda

kardeşlerimizle, düşmanlık düşmekte her birimize.

Amerika nın silahlandırdığı teröristlerin gelip onların

silahları ile bizleri vurması karşısında, dalga geçer gibi savunma biçimi ile

hangi yöne dönersek seçenek sadece ölüm. ABD Sözcüsü

Toner, İyi adamlara verdiğimiz silahlar, bazen kötü

adamların eline geçebiliyor. Bu durumdan haberdarız diye konuşup, ABD nin YPG

ile PKK arasında bir bağ görmediğini söyledi.

Ankara daki bombalamadan sonra ABD nin YPG ye yönelik

askeri desteğini sürdürüp sürdürmeyeceği konusunda, IŞİD e karşı en etkili

savaşçılar arasındalar. Koalisyon tarafından havadan destekleniyorlar. Bu

desteğin daha önce olduğu gibi yer ve zamana uygun olarak sürmesini bekliyorum

dedi.

Bakanlık Sözcüsü, Türkiye ye geçen hafta yaptığı,

Suriye deki YPG hedeflerine yönelik topçu atışlarını sona erdirme çağrısını

yineleyip, Türkiye nin olaya ilişkin meşru müdafaa hakkının ise Türkiye

topraklarında geçerli olduğu mesajını verdi.

Hani neredeyse Türkiye topraklarındaki meşru müdafaaya

izin verdiğime şükredin edalarında.

Her an Hiroşima ya da Nagazaki kaderine çok da uzak

olmadığımız bir realite ne yazık ki.

Suriye ve Irak patlamalarının benzerleri bizim

diyarlarda.

Dünyanın şalterini ellerinde tutanların; işten dönen

annelerini getirecek servisleri pencerelerde sabırsızlıkla bekleyen çocukların gülümsemesine,

mutluluğuna bile tahammülleri yok.