Devletin yukarısında ve en tepesinde görev değişiklikleri

yapıldı, yapılıyor.

Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere yeni göreve

gelenlere başarı dileklerimizi sunuyoruz.

Taşlar henüz yerine oturmuş değil. Bir müddet daha

bunlarla meşgul olunması tabiidir. Bütün bu işlerin demokrasi kurallarına uygun

olarak yapılması gerekiyor. Öyle de gözüküyor. Bunun can alıcı istisnası,

olaylar ve onların içyüzü millete olduğu gibi ve doğru olarak yansıtılmıyor.

Bir medya bombardımanı altında neyin doğru, neyin yanlış olduğu toz duman

arasında kaybolup gidiyor.

Peki, yeni göreve gelen bu sayın yetkililerimizin ilk

icraatı bizce ne olmalıdır

Zalim İsrail in son Gazze katliamları masaya yatırılarak,

bundan dersler çıkarılmalı ve hemen ilk iş olarak bununla ilgili icraatlar

yapılmalıdır.

Olayı biraz açmak gerekiyor.

Bundan 100 yıl önce Filistin de bir Yahudi devleti yoktu.

Bir Yahudi devleti kurulacak kadar ne arazileri vardı, ne de nüfusları.

Peki, Yahudiler bu bölgede nasıl toprak sahibi oldular

Nüfus olarak nasıl çoğaldılar

Bu iki konuyu çok iyi analiz etmek gerekiyor.

Bu konuyu Milli Gazete yazarlarımızdan Fatma Toksoy

Hanımefendi araştırmış, özetlemiş ve bir seri yazı ile bizlerin bilgisine

sunmuş. Kendisine teşekkür etmemiz gerekiyor. Çok eski değil, köşesinde

geçtiğimiz günlerde yayınlamaya başladı. Kudüs e Bir Nazar Oldu başlığı ile

yazılan bu yazıları gazetemizin internet sayfasından veya henüz arşive

kaldırmamışsak gazetelerden okumamız mümkündür.

O yazıları okuyunca da göreceğiz ki, Yahudiler Filistin

bölgesinde toprak sahibi olabilmek için akıl almaz yöntemlere başvurmuşlar.

Doğrudan ve dolaylı yollarla satın almak, gasp etmek, icra yoluyla ele

geçirmek, kandırmak, paravan şirketler kurarak üzerlerine geçirmek sonra da

terör yolu ile cebren ele geçirmek...

Olayı birazcık ferasetle irdelerseniz, iktidarın şu

andaki yabancıya toprak satışlarının bu yöntemleri andırdığını göreceksiniz.

Ülkemizin stratejik ve tarıma elverişli yörelerinden hatırı sayılır miktarlarda

toprak satışlarının yapıldığını, halen de yapılmakta olduğunu herkes biliyor.

Dolaşın sahil şeritlerimizi, dolaşın GAP bölgesini, dolaşın en verimli

arazilerimizin bulunduğu, örneğin Trakya bölgemizi, bu toprakların süratle el

değiştirmekte olduğunu görürsünüz.

Yetkililerimiz, babalar gibi satarız ya da sırtında mı

götürecekler kandırmacalarını bir taraf bırakmalılar. Gördüğümüz gibi

Yahudiler Filistin de aldıkları toprakları ceplerinde veya sırtlarında bir yere

götürmeye kalkışmadılar. Gelip kendileri yerleştiler. Çünkü dünyanın

direksiyonunu ellerinde tutanlar maalesef onlardan yana. Yasal olmayanları

yasal hale getirip kılıfına uydurmakta Yahudi ye yardım ettiler, ediyorlar.

Şimdi yeni göreve gelmiş ve gelecek olan yetkililere

sesleniyoruz:

Sayın yetkililer:

Toprak ele geçirerek bölgeye yerleşmiş ve uyduruk devlet

kurmuş bulunan İsrail in yaptığı son zulümlere hepimiz tanık olduk.

Kardeşlerimizin kurtarılması için hiçbir şey yapamadınız. Göz göre göre Gazze

yıkıldı, binlerce Müslüman çoluk, çocuk, bebek, yaşlı, genç ayırımı yapılmadan

hunharca şehit edildi. Dünyanın direksiyonundaki mütegallibe devletler elinizi

kolunuzu bağladılar. Yapmanız gerekenlerin hiç birisini size yaptırmadılar.

Münasebetlerinizi bile kestirmediler.

Sattığınız topraklar doğrudan veya dolaylı onların eline

geçiyor. Tıpkı Filistin deki gibi. Efendim bizim kanunlarımız şöyle, bizim

anayasamız böyle diye avunmayı bırakın. Toprakları ele geçirdikten sonra kanunu

yasası onlara asla engel olamıyor. Olamadı. Aynı zulümlere bizlerin veya neslimizin

düçar olmasını lütfen önleyin!

Lütfen topraklarımızı yabancılara satmayın!

Filistinli kardeşlerimize yardım edemediniz, bari yaşanan

zulümlerden ders çıkarın! Bizlere, neslimize, devletimize acıyın!

Toprak satışlarını durdurun!

İlk icraat olarak!

Lütfen!

İKRAMİYE

Neye benziyor satılan toprak

Sanki Yahudi ye ikramiye!

Yapılan şudur, Ey Yahudi bak;

Arzı Mevut tur, al bu ikramı ye!