Herkes şunu bekliyordu;

-Canım, gelecekler, bağırıp çağıracaklar, yeteri kadar

delegeyi toplayamadıklarını da anlayınca tıpış tıpış dönüp gidecekler.

Ama öyle olmadı!

900 dolayında MHP Büyük Kongre delegesi, Büyük Anadolu

Oteli önüne geldi. 4 muhalif aday Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve

Ümit Özdağ da oradaydı. Bir tek MHP Genel Merkezi yoktu.

Fakat yargı marifetiyle Kongre bir şekilde engellendi.

Mayıs ayı içinde alınması beklenen Yargıtay ın kararı beklenecek ve Olağanüstü

Kongre süreci buradan devam edecek.

Şunları söyleyebiliriz;

1) MHP Olağanüstü Kongre sürecinin tartışmasız lideri

Meral Akşener dir.

2) MHP Genel Merkezi bu kongreyi yaptırmamak için tüm

performansını ortaya koymaya devam edecektir.

3) MHP Olağanüstü Kongresi nin kaderi, 22 Mayıs 2016

tarihinde yapılması planlanan AKP Olağanüstü Kongresi ne bağlı, biraz da. Bu

kongrede yeni AKP Genel Başkanı ve yeni Başbakan kim olacaksa, MHP Kongresi de

bu iradeye göre şekillenecek

 İŞTE DANANIN KUYRUĞU NUN GERÇEK ÖYKÜSÜ!

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu nu istifaya götüren

sürecin perde arkasındaki etkenlerden birini yazarken bu deyimi kulandım; Dananın

kuyruğunun koptuğu an diye

Sabah erken saatlerde, İstanbul Fatih Camii ne yakın

bölgede, Başmüezzin sokakta uzun yıllardır esnaflık yapan, Milli Görüş

sevdalılarından, başından bu yana Milli Gazete abonesi olan İsmet Kırış aradı;

Ya ne güzel başlık atmışsın, eski günleri hatırladım

Birçok okur da mailden, watsaptan ve telefondan Sahi, bu

deyimin gerçek bir öyküsü var mı Bu deyim nereden geliyor diye sordu.

Anlatayım efendim;

Dananın kuyruğunun koptuğu yer deyimi, gerçekte, bir

anlaşmazlığın, bir süre sonra, patlak vermesini anlatmak için kullanılıyor.

Hikâyesi de şöyle; eskiden, hilekâr, düzenbaz, yalancı ve

binbir türlü yollarla şundan bundan para sızdıran, huysuz bir adam varmış.

Artık bu işi kendisine bir meslek ve geçim yolu olarak seçtiğinden, herkes

ondan kaçarmış.

Herhangi bir tüccar veya esnafın aleyhine, filan zamanda

kendisine borç verdiğini söyleyerek, dava açarmış. İki yalancı şahit bulur,

kadıya da rüşvet verir, davayı kazanırmış.

Bu sahtekâr, bir gün kasabanın hatırlı ve nüfuzlu bir

tüccarı hakkında dava açmış. Kadıya da rüşvet göndermiş. Rüşvet bir dana imiş.

Davalı tüccar da bunu öğrenir öğrenmez, düzenbazın

rüşvetinden daha büyük ve acar bir danayı usulca kadıya göndermiş.

İşin tadının kaçtığını ve sonunun kötü olduğunu anlayan

kadı, mahkeme günü her iki danayı da getirtip, mahkeme binasının iç avlusuna

bağlamış. Davacı, davalı, yalancı şahitler ve izleyiciler önünde makamına

kurulup, şöyle demiş:

Bu davayı görmek için, uzun süre düşündüm. Ben rüşvete

itibar etmeden, adalet için çalışırım. Ancak gelin görün ki, her iki taraf da

rüşvet olarak evime birer dana göndermiş. Şimdi aşağıya inip, kimin haklı,

kimin haksız olduğunu danalara bakarak anlayalım.

İzleyenler şaşkınlık içinde avluya inerler... Kadı

efendinin emri ile danalar kuyruklarından birbirine bağlanır ve kuyruk altları

yağlanarak, birer de diken batırılır. Hayvancıklar böğürerek birbirlerini aksi

yönde çekmeye başlayınca, Kadı bağırır:

Kimin danasının kuyruğu koparsa, o taraf haksız çıkacak

ve adalet yerini bulacaktır.

Kısa bir çekişmeden sonra, hilekârın getirdiği dananın

kuyruğu kopmuş ve hayvan can acısıyla sokağa fırlamış.

Kadı da bu yolla kendini kurtarıp(!), bu deyimin dilimize

girmesine sebep olmuş.

***

Nasıl ama! Bugünden baktığınızda tanıdık, bildik

yanları da var mı, öykünün Sizce!..

ŞEHİT BAŞKAN ADNAN DEMİRTÜRK TEN ÖZLÜ SÖZLER

Dün, 15 Mayıs tı. MGV Genel Başkanı, şehit, merhum Adnan

Demirtürk ün vefat yıldönümü.

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu na (şimdiki

İletişim Fakültesi) kayıt yaptırdıktan sonra o dönem Hakyol Vakfı nın Cebeci

semtinde bulunan Yağcıoğlu Apartmanı ndaki evinde kaldım.

Evde kimler kalmıyordu ki; Günümüzün önemli bürokratları;

Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, Prof. Dr. Nasuh Uslu, Aydın

Valisi Erol Aydemir, Prof. Dr. Mustafa Çufalı (TÜBİTAK), Faruk Çakır (TÜBİTAK),

Prof. Dr. Mehmet Barcadurmuş, Selami Güder, Bünyamin Karaarslan, Mahmut Saper

hatırladığım bazı isimler

İşte bu isimlerden biri de merhum Adnan Demirtürk

ağabeydi.

Merhum, oldukça başarılı ve yüksek performanslı bir MGV

Genel Başkanlığı icra etti. Rahmet dileyerek, bazı cümlelerini buraya alıyorum;

*  Ne kadar

başarılı olsak, başımız öne eğiliyor. Çünkü işin sahibi Allah tır.

*  Hizmet ve

çalışmayı terk eden, dedi-kodu ile meşgul olur.

*  Bize verilen her

görevin bir emanet olduğunu bilmeliyiz.

*  Lügatimizde kin,

nefret, haset, düşmanlık ve husumete yer yoktur.

*  Yıkmak için

değil, yapmak için varız.

*  Yaptıklarımızı

şan, şöhret, ikbal için değil, bir gün kendisine döneceğimiz alemlerinRabbı nın

rızasını kazanmak için yapmalıyız.

*  Biz hak

bildiklerimizi yapalım. Allah bizim önümüzü açacaktır.

*  Az topluluğun

kıymetini bilelim. Nice az topluluklar, çok topluluklara üstün gelmiştir.

*  Saatlerinizi

zafere ayarlayın.

*  İş sizden korksun,

siz işten değil.

*  Allah a

kilitlenen insana virüs bulaşmaz.

*  İdeal görevlinin

sözleri: Derhal, hemen, baş üstüne, emredersiniz!

NOT: Bugün, 16 Mayıs 2016, Pazartesi

1)Emeklilerhâlâsürünmeyedevamediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli nasıl

geçineceğim diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı,

2011 den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünüyerine getiremedi. 4) 28

Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı

Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Dubakalinolacak!