Bilemediniz mi?

Nasıl yani? İnsan azıcık siyasi düşünür canım...

Sanırım mevzuu anlaşıldı da "Tamam ama ne demek istiyorsun?" dersiniz elbet... Haklısınız tabii.

Önce isterseniz neden böyle bir başlık attım onu açıklayayım. Eskiden radyo ve televizyonlarda: "Püsgevet" denince akla... pardon "Bisküvi" denince akla, hemen onun adı gelir! sloganıyla bir reklam vardı! Yani şimdi marka ismini yazmayım... yaşı müsait olanlar hatırlar. İşte başlığı ondan esinlendim.

Neyse konuya dönersek, geçtiğimiz hafta sılayı rahim yapmak adına şöyle bir memlekete uzandım. Eş, dost, akraba derken esasen yaşı doksanı aşmış muhterem dayımızın rahatsızlığıydı sebebi ziyaretimizin. Rabbim hem ona hem de tüm hastalara hayırlı şifalar ihsan eylesin inşallah.

Efendim, söz, sohpet, anıların tazelenmesi derken hasbel kader hükümetin bir uygulaması kulağımıza çalar.
"Neymiş peki o?" dersiniz...

Efendim soyu tükenme riskine karşı hükümet, kurt yetiştirip, köylerin civarlarına kurt bırakırmış! Kurt canım kurt işte! Hani şu adına canavar da deriz ya işte o kurt. Hem de sürüyle, ben diyeyim yüzlerce siz deyin binlerce...

Peki sebep?
Sebep, güye ekolojik dengeymiş.

Haydaa ne oluyor ya! Yakın geçmişte özellikle hayvan severleri de derinden üzen bir olaya şahit olduk biz. Hani şu köpekleri itlaf ediyordu ya bunlar. Gelde işin içinden çık şimdi. Köpekler evin bekçisi, kurtlarsa mahallenin hırsızı... değil miydi şimdiye kadar? Hep böyle bilirdik biz.

Hadi sen canavarı dağa, taşa, araziye salıyorsun da demiyor musun bunlar ne yiyip ne içecekler. Hayvan bu, robot mu ki aç yaşasın?

Yaşayamaz tabi, karnını doyurmak için inmez mi şehere? Yani canım köye! İner elbette. Ee, iner de ne yapar? Saldırır köylünün kazına, tavuğuna. Peki, köylü ne yapsın şimdi? Hadi buyur hergün bir tane nasibi deyip de kurda bir tavuk mu verir? Vallahi vermez... Bırakın kazı tavuğu adamın kendi canı tehlikede.

E, kar yağıyor, kış kıyamet derken kurdun başka çaresi mi var? Yook. Kurt köye inmek mecburiyetinde, köylü de malını, canını korumak zorunda. Peki nasıl korur? Çeker tüfeği, boşaltır dom dom kurşununu kurdun karnına... Ve nihayeti adam çekmiş de vurmuş kurdu. Kulağıma gelen söz de bu işte.

Bu işte bir kurt yeniği, pardon bit yeniği var ama ne?!
Doğrusu bilemedim.

Ne bilen aklıma hep hükümetin kurtçu ortağı gelip duruyor. Bizim yaşlı kurt gene bir şeyler karıştırıyor ama dur bakalım bu defa ne dertler açacak başımıza...

Biz alıştık bunun 180 derece çark etmelirne de dur bakalım nereye kadar....