Batı medeniyetinin imha gücü rolünü üstlenen ABD önderliğindeki Batı; Müslümanlar ve İslam Medeniyeti ile savaşını açık ya da gizli, yaldızlı sözler ve felsefi ideolojiler üzerinden sürdürmektedir. Bu savaş; son nebi Hz. Muhammedin (sav) peygamberliğinin; Yahudi ve Hristiyanlar tarafından kabul edilmeyişi ile başlayan; Roma ile devam eden; İstanbul’un fethi ile tedavi olmaz bir hal alan; Kin, nefret ve katliam sarmalına giren sonu olmayan bir savaştır.
Batı kin ve intikam sarmalından hâlâ kutulamamıştır. “Yedinci yüzyılın sonundan 1572 İnebahtı savaşına değin, gerek Araplara ve Osmanlı’ya özgü biçimiyle, gerekse Kuzey Afrika’yla İspanya’ya özgü biçimiyle İslam, Avrupa Hıristiyanlığına egemen olmuş ya da onu fiilen tehdit etmişti. İslam’ın Roma’ya üstün gelmesi, Roma’yı gölgede bırakması, geçmişte ya da günümüzde hiçbir Avrupalının zihninden silinmiş olamaz” (Edward Said)
Peygamber katli pratik ve duygularını hâlâ canlı tutan Batı; değil çevre, insan kodları ile barışık ol(a)mamıştır. Biyolojik, felsefi, din ve çevre ile hep kavgalı olmuştur batı; öyle ki Yunan mitolojilerinde görüldüğü gibi Tanrı ile kavgalıdır. Kendisiyle ve tanrısı ile kavgalı olan bir medeniyetin; insanlığa barış getirmesi mümkün değildir.
Batı gücü eline aldığı çağ/orta çağ itibariyle; sömürü çağını başlatmıştır. Kendinden olmayanlarla savaşını görünür kılmıştır. Afrika’da en erken sömürgecilik faaliyetine başlayan ülke Fransa’dır. 1830’da Cezayir’i işgal eden Fransa sömürge tarihinde çok kanlı bir sayfa açmıştır. Afrika’nın ve kıtalar arası sömürgeleştirmede en büyük paya sahip olan İngiltere, XIX. yüzyılın başlarında Hollanda’nın elindeki Cape Colony’yi aldı. (1815) Daha sonra da Sü-veyş Kanalı’nın açılması ile stratejik ve ekonomik önemi iyice artan Mısır’ı işgal etti. Diğer Avrupa ülkelerine oranla Afrika’da sömürgecilik faaliyetlerine daha geç girişen İtalya ve Almanya…
Amerika kıtasının sömürgeleştirilmesi, Kristof Colomb’un buraya ulaşması ile başlar. İspanyollar XVI. yüzyılın başlarında Orta ve Güney Amerika’nın yanı sıra Küba ve Hispanisla sömürgelerini edindiler. Brezilya’da ise Portekizliler egemen oldular. İspanyolları ve Portekizlileri takip eden İngiliz, Fransız ve Hollandalılar Kuzey Amerika ve Antiller’e egemen oldular. Kuzey Amerika’nın en büyük sömürgeci devleti İngiltere oldu. 1607 yılından itibaren ABD topraklarında İngilizler koloniler kurdular. Ve yerli Amerika halkı İngilizce konuşur oldu!
Batı ontolojik ırkçıdır. Kendinden başkasına insanca yaşamayı layık görmez. Samuel Huntington; “Batı kendi kendine yeter. Sizin düşmanlığınız sayesinde kendi kendini de yenileyecektir. Dünyanın sınırlı olanaklarının kullanılmasında ise, sizler ancak bizim uygun göreceğimiz ölçüde paylaşım sürecine katılabilirsiniz. Modernleşme ve benzeri süreçlerle, bize benzediğinizi ve sofraya eşit koşullarla oturacağınızı sanıyorsanız aldanıyorsunuz” evet Batının ötekilerine bakışı bu! Kendi uygarlıkları dışındaki tüm din/medeniyet/kültürleri aşağılayıp onlara karşı bir “haçlı ruhu” ile saldırmak.
ABD liderliğindeki Batı korkuyor. Huntington’a göre “Batı Uygarlığının göreli etkisi azalmaktadır, buna karşılık Asya Uygarlıklarının ekonomik, askeri ve siyasal güçleri artmaktadır. Müslüman ülkelerde nüfus patlaması yaşanmaktadır. İslam, Müslüman ülkeler ve komşuları için istikrarsızlığa neden olan demografik bir patlama içine girmiştir.” Paronaya ruhlu “Batı, kendi medeniyetini en sert biçimde tehdit eden din-medeniyet olarak İslam’ı görmektedir” (Halil İnalcık)
Bu nedenle Batı Müslümanlara karşı Derin Savaşını sürdürmektedir. Türkiye’ye karşı yürüttüğü bu savaş; sosyal, siyasal ve ekonomik boyutta devam etmektedir. Ancak askeri boyutu PKK adında sürmektedir. Bu savaş ne zaman son bulur
Müslümanların sosyal, siyasal, ekonomik ve askeri üstünlüğü elde ettiklerinde!
