Merhum Necdet Nalbantoğlu...
Millî Görüş davasının önemli isimlerindendi...
Erbakan Hoca’nın çalışma arkadaşlarındandı...
Vasıflarını burada saymakla bitiremeyeceğimiz merhum bakanlarımızdan, Erbakan Hocamızın dava ve yol arkadaşlarından merhum Cevat Ayhan'ın kayınpederiydi...
İleri yaşına ve rahatsızlığına rağmen verilen görevleri en iyi şekilde ifa etti. Son görevi Saadet Partisi İstanbul İl Disiplin Kurulu Üyeliği idi.
Nalbantoğlu, uzun süredir rahatsızdı. Bu Ramazan’da, geçtiğimiz günlerde Rahmet-i Rahman'a kavuştu.
Rahmetli hakkında bazı anekdotları aktarmak istiyorum;
* Erbakan Hoca 1969’da İstanbul’da Vatan Caddesi’nde bir miting yapıyordu. Merhum Nalbantoğlu, Erbakan Hocayı ilk orada gördü. Mitingde Erbakan Hoca “Cennet mekân Sultan Abdülhamit Han” deyince orada hocaya hayran kaldı. Ondan sonra siyasette birlikte olmaya başladı, Milli Görüş’le harekâtı ilk orada başladı.
* Şu cümleleri sık sık kullanırdı; “Erbakan Hocam, Allah tarafından bu davanın tahakkuku için görevlendirilmişti. Biz, onun çalışma hızına akıl erdiremiyorduk. Allah ona her zaman yardım ediyordu.”
* Sigaraya karşı ayrı bir hassasiyeti vardı. Sigara içeni arabaya almazdı. Milli Nizam’ın mahkemesine gittiği akşam 7 kişiye sigarayı bıraktırdı.
* Erbakan Hoca ile çok fazla hatırası var. Bir tanesi şöyle; “Erbakan Hoca ile beraber iki defa hacca gittik, 1974-1975 senelerinde beraber hac yapmıştık, o günleri hiç unutmuyorum. Hocam hacda tavaf ederken ellerini hiç indirmezdi. Mübarek insan, sürekli dua ederdi. Bir de devlet erkânı olduğundan, yani o dönem Başbakan Yardımcısı olduğu için bizi Kâbe’nin içine almışlardı. Hocam ile o altın kapıdan içeri girip Mescid-i Haram’ın içinde beraber dua etmiştik. O günlerin heyecanını, o günlerin bereketini unutamam.”
* Merhum Necdet Nalbantoğlu tam bir Milli Gazete aşığı idi. Şahidiyim; ileri yaşına rağmen sık sık Milli Gazete’yi ziyarete gelirdi. Hatta bir keresinde Yayın Kurulu’na kadar geldi, çalışmalara nezaret etti. “Benim Millî Gazete’yi almadığım bir gün yoktur. Mesela bir ay hacca veya umreye gittiğim zaman bile kapıcıya tembihlerim gazetemi sakın atma diye. Geldiğimde birikmiş bütün gazeteleri okurum, sonra da dağıtırım. Mesela camilere bırakıyorum. Müslümanların ümmetten haberi olsun ve Müslümanlar gerçek gündemi görsün. Gazeteyi verdiğim herkese söylüyorum; kardeşlerim bu gazete Müslüman’ın postasıdır. Okuyun ve doğru yolu bulun. Erbakan Hocam da Millî Gazete’ye çok önem verirdi. ‘Müslümanların birbirinden haberdar olması için ve gerçekleri daha net görebilmesi için Millî Gazete’yi okuması şarttır’ derdi.”
NECDET NALBANTOĞLU HAKKINDA FARKLI NOTLAR...
* Milli Görüş davasının isimsiz kahramanlarındandı.
* Erbakan Hoca kendisini sürekli “komutan” diyerek çağırırdı. “Cihat seni gençleştiriyor” derdi.
* Tam bir Milli Gazete aşığı idi.
* Çok sayıda gence sigarayı bıraktırdı. Sigarayı bırakmaları karşılığında gençlerin eşyalarını yenilerdi.
* Çok iyi araba kullanırdı. Hatta bir dönem Erbakan Hocanın şoförlüğünü de yaptı.
* Evlilik müessesesine ve aileye çok önem verirdi. Evlenen çiftlerin beyaz eşyalarını yeniliyordu.
* Arabasının arkasında sürekli farklı numaralarda ayakkabılar olurdu. İhtiyaç sahibi gördüğü zaman hediye ederdi.
* Öğrencilere burs sağlardı. İstanbul'daki birçok ilçe belediye başkanı onun bursu ile okumuştur.
* Yemeklerde tabağı öyle sünnetlerdi ki tabağı görenler hiç yemek yenmemiş sanırdı. Tabakta bir kırıntı bile bırakmazdı…
MESAJ PANOSU
“Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesinde güzel bir hastane yapıldı ama hastanede doktor yok. Bir tane göz doktoru var, ilçe halkı bu doktordan memnun ama torpille yeni bir doktor gelecekmiş deniliyor ve ilçenin memnun kaldığı bu doktor da gidecekmiş söylentisi yaygın! 1 doktoru olan hastane mi olur? Sesimizi duyurmanızı istiyoruz. Bunun için ne yazık ki muhatap da bulamıyoruz.” (BİR GURUP OKUR)
BİR KİTAP, BİR DERGİ
* “Necmettin Erbakan'ın Söylemlerinde Mantık”, Fatih Yılmaz’ın kitabı. Yenidevir Yayınları’ndan çıktı. Erbakan Hoca hakkında yazılmış son derece çarpıcı bir eser. Tam da şunu ifade ediyor;
“Tek başıma ne yapabilirim?”, "Sayıca azız, güçsüzüz” gibi önermeler, “sonuca endeksli” ve “meselelere pragmatik bakan” kafaların ürettiği bahaneler olabilir. Eğer ki bir insan, doğru bildiği bir şeye inanıyor ve onun uğruna bir istikamet dahilinde hareket etmeyi kendine amaç edinmişse, yeri geldiğinde birtakım zorluklara da katlanmayı bilmeli değil mi? Sayıca az olmak haktan sapıldığına delalet olamaz, yeri geldiğinde insan doğru bildiği uğruna tek basına bile mücadele verebilmeli. Bu dünyada insanın verdiği asıl imtihan, Hak uğruna, Hakk’ın yolunda bir ideal uğruna ne kadar mücadele ettiğiyle ve istikametten sapıp sapmadığıyla ilintilidir. İçinde bulunduğu koşullar ne kadar zorlayıcı olsa da, yeri geldiğinde tek basına kalsa da doğru bildiğinin peşinden gidenler, Hak uğruna gücün cazibesine kapılmayanlar esas kazananlar olacaktır.”
Okumanız gereken, kütüphanenizde mutlaka bulunması gereken bir eser, “Necmettin Erbakan'ın Söylemlerinde Mantık”. (yenidevirkitap.com. Tlf: +90212 697 10 00)
* Edebiyat Ortamı, adından da anlaşılacağı üzere bir edebiyat dergisi. İki ayda bir Ankara’da yayımlanıyor. Sahibi, Server Vakfı adına, eski milletvekili Av. Mehmet Ali Bulut. Mayıs-Haziran/74. Sayısında, geleneksel hale getirdiği iki yıllıktan birini, Öykü Yıllığı 2019’u da birlikte verdi. Prof. Dr. Beyhan Kanter’in de öykü kitaplarına ilişkin değerlendirmelerinin yer aldığı yıllığın kapağı ve iç düzeni de oldukça dikkat çekici. Mustafa Ruhi Şirin’in, Hüseyin Gök’ün, Gülşah Yılmaz’ın, Arafat Deniz’in, Mustafa Uçurum’un, daha nice şairin şiirleri okurla buluşuyor. (Telefon: +90 312 229 82 44 - 0532 614 3857, [email protected])
Necdet Nalbantoğlu’na rahmetle…
Adnan Öksüz
Yorumlar (1)
En Çok Okunanlar
Türkiye Maçı: İspanya Türkiye Maçı Hangi Kanalda, Saat Kaçta? Muhtemel 11'ler ve Canlı İzle (Şifresiz)
Emekli olunca daha yüksek maaş almak isteyenler dikkat: Sakın bu hatayı yapmayın
Kısa vadeli dış borç 165,8 milyar dolar
Emekliye gelecek zammı açıkladı: Şaşırtıcı ama gerçek dedi
Bu ilçelere dikkat edin: Deprem uzmanı korkutan açıklamayı yaptı