Üstadım Süleyman Karagülle geçen yıl 24 Mayıs 2021 tarihinde vefat etti; bu yazılar onu anmak ve özellikle de örnek alınası mücadelesini anlatmak içindir...
Türkçe okuma yazma öğretiminin yanı sıra temel aritmetik, hat, Kur’an okuma ve İslâm’ın esaslarını öğretmeye yönelik dersler yer almakta, buna genel coğrafya ve tarih, İslâm ve ülke tarihi hakkında giriş bilgileri ve tabiat bilgisi dersleri de eklenmekteydi. Büyük çoğunluğu ilk defa verilen bu tür dersler için mevcut herhangi bir ders kitabı bulunmadığından Usûl-i Cedîd mekteplerinde okutulacak temel ders kitabını da Hâce-i Sıbyân adıyla bizzat Gaspıralı İsmail Bey kaleme alarak kendi matbaasında yayımlamıştır (Bahçesaray 1884).
Usûl-i Cedîd’in kabul görmesi ve yerleşmesi başlangıçta büyük engellerle karşılaştı. Öncelikle bunun halk tarafından benimsenmesi gerekiyordu ama eski usule bağlı mollalar buna karşı çıktılar ve Usûl-i Cedîd’i halk arasında savunmak cesaret isteyen bir iş haline geldi. Diğer taraftan Usûl-i Cedîd’e göre yetişmiş öğretmenleri yetiştirecek bir öğretmen okulu da mevcut değildi. Buna karşı Gaspıralı İsmail Bey’in bulduğu çare, bu meseleyle ilgilenen öğretmen adaylarını Bahçesaray’a davet ederek onları ücretsiz olarak eğitmek ve onlardan memleketlerine döndüklerinde en az üç kişiyi öğretmen olarak yetiştirecekleri sözünü almak oldu. Bütün bu gelişmeler sırasında Gaspıralı, temsil ettiği fikir ve faaliyetlerin karşısındaki güçlerle de devamlı mücadele halindeydi. Mutaassıp gruplar Gaspıralı’yı halkı dinden uzaklaştırmaya çalışmakla suçlarken hükümet çevrelerindeki pek çok nüfuzlu Rus da onu panislâmizm ve pantürkizmi gerçekleştirip Rus İmparatorluğu’nu bölmeye teşebbüs etmekle suçluyordu. Ruslaştırmanın resmî devlet politikası olarak kabul edildiği ve imparatorluk idaresinde bilhassa Rus olmayanlara karşı şiddet uygulamalarının yapıldığı bu dönemde, Müslüman tebaayı etnik ve dinî temellerde ortak bir edebî dil ve kimlik etrafında birleştirmeyi amaçlayan bu tür teşebbüslerin Rus hükümetinde endişe uyandırmaması mümkün değildi.
Gaspıralı İsmail Bey, halk üzerinde doğrudan tesirli olan ve reformların halka taşınmasında en büyük rolü oynayan Müslüman din adamları ile öğretmenlerin teşkilatlanması için projeler hazırladı. Bunların gerçekleşmesi halinde, her türlü sosyal ve ekonomik güvenlikten mahrum bulunan söz konusu iki grup durumlarını önemli ölçüde düzeltme imkânını bulabilecekti. Gaspıralı, bütün Rusya Müslümanları arasında düşündüğü bu büyük projenin ilk adımının onun bütün teşebbüslerinde olduğu gibi bizzat kendisi tarafından Kırım’da atılmasını planlamaktaydı. Ancak dönemin şartlarında Kırım Tatar toplumunun veya tek başına diğer Türk halklarının gücünün bu çapta bir teşebbüsü üstlenmeye elvermemesi yüzünden Gaspıralı’nın bu projesi gerçekleşmedi. Gaspıralı, yine çok önemli bir sosyal fonksiyonu icra eden ve özellikle halk arasında millî maarifin yayılmasında büyük rol oynayacak hayır cemiyetlerinin kurulmasını destekledi. Bizzat kendisinin ön ayak olmasıyla 1905’ten itibaren Kırım’ın birçok şehir ve kasabasında Cem‘iyyet-i Hayriyye-i İslâmiyye açıldı. Hemen hepsi Cedîdci millî-reformist çizgideki bu cemiyetler, Kırım Tatarları arasında tabandan teşekkül etmiş yegâne kanunî teşkilâtı oluşturmaktaydı. Bu sosyal yardım cemiyetleri, Usûl-i Cedîd ibtidâî mekteplerinin Kırım’da yaygınlaşmasını sağladıkları gibi Kırım’da ilk defa orta dereceli Müslüman rüşdiyeleri de açtılar. Gaspıralı İsmail Bey’in maarif anlayışında çok önemli bir yer tutan rüşdiyeler tamamen millî ruhta bir programa sahipti. Fen ve din bilgilerinin yanı sıra İslâm, Türk, Osmanlı ve Kırım tarihleri de rüşdiyelerin müfredatında yer alıyor, öğretmenler ise Türkiye’den davet ediliyordu. Ancak bu okullar, Türkiye’den öğretmen getirtilmesinden ciddi endişe duyan Rusya hükümet çevrelerinde tepki doğurmakta gecikmedi. Hükümet dışındaki grupların dinî mahiyette olmayan okullar açmaya yetkisi olmadığı gerekçesiyle rüşdiyelerin kapatılması emredildi. 1910 yılına kadar başta Gaspıralı İsmail Bey’in olmak üzere Kırım’daki bütün aydın Kırım Tatarları söz konusu emrin geri alınması için direndilerse de bu tarihten itibaren yarımadadaki rüşdiyelerin tamamı kapatıldı.
Not: Kurduğu kooperatiflerle Gaspıralı İsmail, Rusya’daki zor şartlarda bütün bunları yaptıysa biz Türkiye’de her alanda neden KOOPERATİFLER kurup yapmıyoruz?
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.