Geçtiğimiz hafta Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından Ankara’da gerçekleştirilen uluslararası sempozyuma katıldığımız esnada ESAM işbirliğiyle Nobel Yayınevi tarafından çıkartılan iki yeni eseri sıcağı sıcağına görme imkanımız oldu.
Eserlerden birincisi “Milli Görüş Hareketin Öncüleri” başlığını taşırken diğeri ise “Milli Görüş Partileri” ismiyle yayına hayatına kazandırıldı. Sempozyum davetlileri ve katılımcıları tarafından ilgiyle karşılandığını gözlemlediğim kitapların editörlüğünü değerli dostlarımız Dr. Muhammed Maruf ve Yusuf Yalanız hocalarımız üstlendi.
“Milli Görüş Hareketin Öncüleri” kitabında başta Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız olmak üzere öncü isimler hakkında bilgiler sunulurken yazarlar tarafından Necmettin Erbakan, Oğuzhan Asiltürk, Lütfü Doğan, Recai Kutan, Yasin Hatipoğlu ve Temel Karamollaoğlu’nun bizatihi kendileriyle röportaj yapıldığını özellikle belirtmek istiyorum.
“Milli Görüş Partileri” kitabında ise tarihi belge ve dokümanların incelenmesi yoluyla siyasi mücadelenin safhalarına yer verildiği görülmektedir.
Alanında uzman yazarların kaleme aldığı bölümlerin bir araya getirilmesiyle oluşan derleme niteliğindeki bu iki eserin yayına hazırlanması sürecinde ESAM Genel Başkanı Recai Kutan ve ESAM Genel Sekreteri Atik Ağdağ’ın yönlendirme ve desteklerinin belli oluşu çalışmayı çok daha değerli kılıyor.
Zira bu ve benzeri eserlerin literatüre kazandırılması sürecinde ESAM gibi kuruluşların sağladığı kurumsal destekler şüphesiz ön açıcı ve teşvik edici işlev görüyor.
Kanaatimce, ilerleyen dönemlerde çok daha fazla araştırma-incelemenin kaleme alınması gerek gelecek nesillere bilginin doğru ve sağlıklı aktarımı açısından gerekse mevcut yapının kodlarının, sınırlarının belirginleştirilmesi açısından önem taşımaktadır.
İ.Fazlıoğlu’nun belirttiği şekliyle doğru bilgi ancak “güçlünün tahrifinden, cahilin tevilinden” uzak tutularak korunabilmektedir. O halde doğru bilgiyi korumayı amaç edinmek gerekmektedir.
Elbette işin bu tarafında belirsizliklerin var olduğunu da belirtmem gerekmektedir. Zira bilgiyi koruyanın “koruyucu” vasfını nereden alacağı, sınırların sınırının kime ve neye göre belirleneceği hususları günün sonunda bir kısır döngüyle karşılaşılmasına da neden olabilmektedir.
Ancak meramımız işin bu yönünü tartışmaya açmak olmadığından esas olarak doğru bilginin muhafazası açısından kurumsal desteklerin önemine vurgu yapmak istiyorum.
Örneğin “Milli Görüş Partileri” kitabının ESAM bünyesinde çıkartılması hangi partilerin 1969’dan itibaren Türkiye’de siyasete yön veren, katkı sunan Milli Görüş hareketinin partisi olarak anılması gerektiği ile ilgili bir sınır çizmektedir.
Bu sınırın çizilmesi önemli midir? Evet, oldukça önemlidir. Çünkü bundan yarım asır sonra yaşayacak nesillerin Milli Görüş’ün tarihiyle ilgili doğru bilgiye ulaşması zarureti bulunmaktadır.
Bu husus, Milli Görüş’ün kendi kurumsallaşmasını yapabilmesi açısından çok önemlidir. Bugün Türkiye’de yaşayan herhangi bir kişi dahi soy kütüğünü merak ederken, önemli etki ve katkı düzeyine sahip yarım asırlık bir hareketin mensuplarının kurumsal hafızaya sahip olmaması düşünülemez.
Aksi takdirde güçlü olanların Milli Görüş’ün manasını tahrif etmesi ya da “eski Milli Görüşçülerin kurduğu partiler de Milli Görüş partisidir” önermesini kabullenenlerin yaptığı teviller orta vadede ciddi kafa karışıklılığına sebep olabileceği gibi, hareketin genelinde de hafıza kaybına yol açabilecektir.
Hafıza kaybı ya da kimlik bunalımı yaşayan yapıların sonu ise, rüzgarın önünde bir sağa bir sola savrulmak olmaktadır.
Bu bakımdan Milli Görüş hareketinin kodlarının - kırmızı çizgilerinin bizatihi kurucu isimlerin dilinden okuyucuya aktarıldığı “Milli Görüş Hareketin Öncüleri” eserinin ve kurumsal hafızayı güçlendirecek şekilde Milli Görüş partilerini tarihsel süreç bağlamında ele alan “Milli Görüş Partileri” kitabının ESAM tarafından çıkarılması hem büyük bir boşluğu doldurmakta hem de “sınırların belirlenmesine” katkı sunmaktadır.
Son olarak, başucu niteliğindeki bu eserlerin okuyucuyla buluşması noktasında hazırlıkların yapıldığı ve yakın zamanda piyasaya sunulacağı bilgisini de buradan paylaşmakta yarar görüyorum.