Çocuklar büyükleri taklit ederek ortama uyum sağlamaya çalışırlar. Mesela kız çocuğu annenin odasına girer ve onun giysilerini giyer onun gibi davranır, onun ifadelerini tekrar eder. Çocuk nasıl davranacağını, neleri yapıp neleri yapmayacağını anne babayı taklit ederek bulmaya çalışır. Anne babanın tutumu çocuk için bir kılavuzdur.
Çocuk taklit yöntemiyle öğrenme serüvenine devam eder. Bu öğrenmenin ilk kuralı ilk mekanizmasıdır. Çocuk, okula gitmeden, yazıyı ve kitabı tanımadan etrafındaki insanları gözlemler ve hayatı için gerekli bilgileri edinmeye çalışır. Çocuğun öğrenme sürecinde taklit edilen kişinin ve aile fertlerinin tutum ve davranışları önemlidir. Kapı çaldığında çocuğuna “aç ve benim evde olmadığımı söyle” diye tavsiyede bulunan bir anne bu tavrı ile çocuğuna yalanı öğretmektedir. İşten geldiğinde televizyonun başına geçip vaktin tamamını ekran başında geçiren bir baba bu davranışını çocuklarına öğretmektedir. Evde sürekli sorun çıkaran ve istediği olmadığında kıyameti koparan bir dede bu davranışını torunlarına öğretmektedir. Bizler çocuklarımıza sağlıklı bir kişilik kazandırmak istiyorsak, onlara yol göstermeli ve örnek olmayız.
Çocukluk döneminde taklit bir öğrenme tarzı olarak devam eder. Çocuk hazır bulduğu davranış kalıplarına kendince anlamlar verir ve şemalarına aktarır. Bir Romalı Atasözü, “sözün yolu uzun, fakat örneklerin yolu kısa ve etkilidir” der. Söz konusu atasözünün mahiyetini hayatın içinde her daim görmekteyiz.
İmam Gazali, çocuğu iyiliklere teşvik etmek ve kötülüklerden korumak için kötü örneklerden korumanın gerekli olduğunu ifade eder. Yani çevredeki insanlar çocuğun öğrenme nesnesidir bu kimselerin tutum ve davranışları çocuk için önem arz eder. Bu nedenle anne baba çocuğu doğru modellerle iç içe ve aynı ortamda büyütmelidirler.
Ailede adalet, merhamet dürüstlük ve iyilik hakimse, çocuk aynı ortamda bu davranışları öğreniyor ve içselleştiriyor. Zira çocuklar, davranışlarını yakın çevrelerindeki kişileri özellikle anne babayı taklit ederek kazanırlar. Çocuklarımızı insanlığa faydalı bir fert olarak yetiştirmek istiyorsak sadece nasihatlarımızla değil davranışlarımızla da onlara örnek olmalıyız.
Gençler ise beğendikleri birinin hareketlerini taklit ederek kendilerini oluşturmaya çalışırlar. Üç yaşında anne babayı taklit eden genç bu dönem toplum içinde saygınlığı olan kimselere hayranlık besler ve onların davranışlarını benimser. O yüzden üç yaşındaki bir çocuğumuza da ergenlik dönemine ulaşmış gençlerimize de doğru örnek olmak ve yol göstermek zorundayız.