Bursa İMKB Gürsu Anadolu Lisesi velilerinden ilginç bir
mektup aldım. Hatta 1 değil birkaç mektup. Okuldaki ilginç uygulamalara dikkat
çekiyor veliler. Okuyalım mı;
1- Okulumuzda ciddi sıkıntılar var. Örneğin 3 yıldır
okulumuza mescid açtırabilmek için yardımlarını istediğimiz İl Milli Eğitim
Müdür yardımcısını da, İlçe Milli Eğitim Müdürünü de, Teftiş Kurulu Başkanını
da dinlemeyen; başörtülü öğrencilerin başını okulun dışındaki bekçi kulübesinde
açmasını isteyen, cumaya giden öğrencilerin isimlerini alan bir Müdür ve
kurban bayramında hayvanları katlediyorsunuz. diyen bir Müdür Başyardımcısı
var...
2- Eğitim-Bir-Sen geçtiğimiz yıl, başörtülü olarak
öğretmenler derse girebilsin diye bir eylem başlattı. Fakat bu eylem hiç
beklenmedik sonuçlar doğurdu. Karşı sendikalar Madem siz yönetmeliğe
uymuyorsunuz biz de uymayız. diyerek bütün çirkefliklerini ortaya koydular.
Yırtık kot pantolon, deri ceket, tayt, bady öğretmenlerin giydiği sıradan
kıyafetler artık. Bunun ergenlik çağındaki öğrencilerde çok olumsuz tesiri
olduğu göz önünde bulundurularak bir an önce çözüm üretilmelidir. Bir
özgürlüğün karşısına böyle geçilir mi, hiç Başörtüsü inancın gereği bir
uygulama. Gerçi günümüzde bu yönetmelik de değişti, başörtülü öğretmenler artık
özgürce ders verebiliyor ama özgürlük karşıtı bu öğretmenlerin benzer
davranışları devam ediyor. Veliler olarak bu durumdan son derece muzdaribiz.
3- Lütfen bu istirhamımız için bize yardımcı olur
musunuz Kendi namımıza değil, İslamiyet adına sizden yardım istiyor ve böyle
bir harekete cesaret ediyoruz...
4- Son olarak, okulda idarecilerimizin umursamazlığı
yüzünden kuruyan yaklaşık 15 çam ağacı kesildi, bir traktör kasasına
yüklenilerek götürüldü. Halbuki biz veliler olarak da okul müdürünü geçtiğimiz
yıl uyardık. Bize, herkesin içinde tohumuna para mı verdim dedi, biz
şaşırdık.
***
Bursa İMKB Gürsu Anadolu Lisesi öğrencileri bir de açık
mektup hazırlamış. Feryat ediyorlar, okuldaki uygulamalara;
Biz, bir grup kız öğrenci, kılık-kıyafet yönetmeliğine
uymadığı gerekçesiyle başörtümüzle, derslere girmek bir yana, okulun avlusuna
bile giremiyoruz.
Halbuki, etekleri diz kapağını geçmemesi gerekirken,
dizlerin bir karış üzerinde olan; gömlek giymesi gerekirken tişörtle gelen;
makyaj yapmaması gerekirken okula makyaj çantasıyla gelip abartılı biçimde
makyaj yapan birçok kız arkadaşımız etrafımızda geziyor.
Acaba bunlar yönetmeliğe uygun mu davranıyor
Yönetmeliğe uymadığı halde sakal bırakan, uzun saçla
gelen erkek arkadaşlarımıza ne demeli
Eğer bunlar kişisel haklara saygıysa bizim de başörtümüz
kişisel hakkımızdır. Okul idarecilerimiz bunları görmüyor da, neden sadece
bizim başımızdaki örtüye karışıyor. Yönetmelik, başörtüsünden mi ibaret
Yönetmeliğe uymadığımız için bizi uyaran öğretmenlerimize
ve onları uyarmayan idarecilerimize de deriz ki:
Kot pantolon ve deri ceket ile okula gelmek, pejmürde bir
sakal bırakmak, tişörtle ders anlatmak yönetmeliğin hangi maddesinde bulunuyor
Daracık pantolon veya çoğunlukla tayt giyerek vücudundaki
bütün organları belli etmek, derin yırtmaçlı veya göğüs dekolteli elbiseler
giyerek ergenlik çağında olan erkek arkadaşlarımızın ağızlarının suyunu akıtmak
yönetmeliğin neresinde geçiyor
Okul idarecilerimiz öncelikle bizim örneğimiz, önderimiz,
rehberimiz, kılavuzumuz (!) olan öğretmenlerimizi uyarsın, sonra da bizi!
Yoksa biz öğretmenlerimizi örnek almaktan başka bir şey
yapmıyoruz ki!
Adil idarecilerimizden, bu meseleyi bir an önce çözüme
kavuşturmasını istirham ediyoruz.
***
Konuyu, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü başta olmak üzere
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı nın bilgi ve dikkatlerine sunmak istiyorum.
Bucak İmam Hatip ten Haber Var
Okullardaki sıkıntılardan başladık, oradan devam edelim
Çocuğu Burdur-Bucak İmam Hatip Lisesi nde öğrenim gören
bir veli aradı. Şunları anlattı: Okul
idarecileri ve sınıf öğretmenleri karne parası adı altında bizlerden 20 TL
istiyor. Gerekçesini sorduğumuzda idareciler, Okulumuzda hizmetli eksiği var,
devlet para vermiyor, açığı kapatmak için öğrencilerden para toplamak
zorundayız dediler.
Tamam, 20 TL belki para değil, çocuğumuzun okulu der
veririz ama mesele şu; Başbakan değil mi her gün ekranlara çıkıp, Türkiye
gelişiyor, büyüyor, yolsuzluk yapılan bir ülke bu kadar büyür mü diyen. Sayın Başbakan, Türkiye büyüyor da okullara
neden ödenek verilmiyor
Tamam, 20 TL belki bir yemek parası ama Maliye Bakanı
gazetelere çarşaf çarşaf, İMF ye tek kuruş borcumuz yoktur, hatta İMF ye borç
para vermeye başladık demeçleri vermiyor mu İMF ye borç veren bir ülke kendi
okullarına neden yeteri kadar para vermiyor
***
Veli haklı mı Haklı.
Peki, bu sıkıntı sadece ve de yalnızca Burdur-Bucak İmam
Hatip Lisesi nde mi yaşanıyor
Hayır! Şu anda Türkiye de kaç tane devlet okulu varsa
hemen hepsinde aynı sahneler yaşanıyor.
Devlet ödenek ayırmadığı için Türkiye çapında ün yapan,
başarıları herkes tarafından bilinen öyle okullar var ki yasak olmasına
karşın- öğrencilerinden aidat adı altında para topluyor.
Daha doğrusu para toplamak zorunda kalıyor.
Aksi halde, para toplanmazsa tuvaletler temizlenmeyecek,
para toplanmazsa yerler süpürülmeyecek, para toplanmazsa koridorlar
paspaslanmayacak
Kısacası para toplanmazsa okul kokacak.
Bu ayıp da Bütçe den en büyük payı alan Milli Eğitim
Bakanlığı na yeter de artar bile
NOT: Bugün 23 Şubat 2014 Pazar... 1) İşte geldi 2014 ve ilk ay bitti, ikinci ay
da sona ermek üzere Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011 seçimleri
öncesinde yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi, sınıfta kaldı,
çuvalladı. 2) Yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı
Vakıf Öğrenci Yurtları, 28 Şubat darbesi döneminde kapatıldı. Vakıf olan bu
yurtların asıl sahiplerine iadesi noktasında şu ana kadar tık yok. Du bakali
n olacak