Tarihlerimiz Osmanlı Devletini, Osman Gazi nin kurduğunu
anlatır.
Kimi tarihçi, babası Ertuğrul Gazi kurdu, der.
Bazıları da, onun da babası Süleyman Şah ı işaret eder.
Ancak Osmanlıyı kuran; bu üç şahsiyeti ve obasını, çadır
gibi sevgisi, gölgesi, otoritesi altında topladığı için ismi çadır anlamına
gelen Hayme olarak anılan Devlet Ana dır. Obası onu Bacı Bey olarak bilmekte idi. Çocukların,
gençlerin, yaşlıların Bey Ana sı idi. Savaşın, silahların müdavimi olduğundan
ordusu için Gazi Ana idi.
Hayme Ana, Kayı Boyundan Türkistan
yurdundandır.13.yüzyılın haritaları değiştirdiği o çok hareketli ölçeğinde
boyunun kaderine göç düşmüştür. İstikamet batıdır.
Sonunda yolları Anadolu ya çıkar.
Kimi tarihçilerin Osmanlıyı kuran kişi olarak
gösterdikleri Süleyman Şah,-kimi kaynaklarda Gündüz Alp-Hayme Ana nın eşidir.
Fırat nehrini atıyla geçerken suda boğulup ölür. Önderini kaybeden oba derinden
sarsılır. Her kafadan bir ses çıkar. Hayme Ana genç bir kadındır, sevgili eşini
kaybetmiştir ama obasına çadır olup şefkat kanatları altında toplayacaktır
onları.
Ne ki dört oğlundan ilk büyük ikisi hemen itiraz ederler
annelerine. Dönelim derler. Anne yalvarır dönmeyin diye ama Sungur Tekin ve
Gündoğdu kendilerini takib eden obanın büyük bölümü ile söküp çadırları,
toplayıp sürüleri, Orta Asya ya dönerler. Daha çok küçük Dündar ve genç
Ertuğrul, obanın bir kısmı yola devam edip Erzurum Pasinler e gelirler. Obaya
istikamet tayin eden bu kutlu kadın, bir devletin doğumunu da hazırlamaktadır.
Anadolu da Selçuklu Devleti vardır fakat bir afat gibi
Moğol istilası her yana yayılmaktadır, oba Kayseri ye doğru hareket eder.
Sivas ta Selçuklu ile Moğol orduları savaşa tutuşmuştur. Hangi tarafta olmak
lazım geldiğini sorduğunda, obanın ileri gelenleri Güçlü olana katılıp
şerrinden kurtulmak gerek görüşü çıktığında Hayme Ana, Yiğitlik güçlüye
değil, zayıfa yardım etmektir der, ayrıca din kardeşlerimize yardım
evladır .Selçuklularla yaptıkları güç birliği ile Moğolları yenerler. Sultan
Alaaddin bu âli cenaplığa çok memnun olur ve Ankara Haymana yöresini onlara
yurt olarak verir. Bu yer bu kutlu anneyi hala hatırlatan Haymana dır. Bu isim
bile Ertuğrul, bey olsa da; Hayme Ananın oba üzerindeki devlet analığını
göstermektedir.
Daha sonraki Bizanslılarla savaşlarında da Ertuğrul Gazi,
Alaaddin in komutanı olarak ordunun başındadır. Zaferlerinin karşılığı olarak
Söğüt ve Domaniç tarafları verilir.
Hayme Ana, erkekler gazada iken boyunu yönetti, dirlik
düzenini sağladı, kadınların, çocukların, yaşlıların sorunlarına çözümler
üretti, tehlikelerden korudu, göç gibi zorlu bir süreci çok iyi yönetti,
umutların bittiği yerde azim ve inançla morali yüksek tuttu.
Yerleşik hayata geçtiklerinde de, Devlet Ana yine
sorunların çözüm merkezi idi. O temsil noktasında en üst zirve idi.
Çevrede güçlü Bizans tekfurları vardı hem onların
ailelerinden kadınlarla hem halktan Hıristiyan ahali ile yakın ilişkiler kurup
Anadolu nun İslamlaşmasında rol oynadı.
Hem de barış ekseninde Hıristiyanlarla güzel komşuluklar
yaşanması için Bey Ana nın vazifeleri daha bitmemişti. Misafirlerine cömert
tutumu hayranlık uyandırdı. Genlerinde Baciyan ruhu taşıdığından fakirlerin
annesi olup yardımlarını ulaştırdı. Kadınların el sanatlarının olması, üretim tezgâhları
edinmesi, mesleki becerileri için yol gösterdi.
Gazi Ana nın, oğlu Ertuğrul a verdiği öğütname, Osmanlı
Devleti nin kuruluş bildirgesi gibidir: Boyundan, soyundan olsun olmasın
insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik
kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin. Ululuk isteyen töreden ayrılmasın. Bu
dünya bir oturma yeri değildir. Yapacağın iyi ve doğru işlerle insanların
hizmetinde bulunursan güzel övünçler senin olur. Yüreğinden inancı, ağzından
duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol oğul, ekşi koruk
sabırla tatlı üzüm olur. Oğul, beylik dermekle, ağalık vermek iledir. Sofranı
ve keseni yoksullara açık tut. *
Olgun yıllarda gerilerde kalmış artık yaşlı bir kadındır
Devlet Ana.
Torunları arasında çok farklı bir ışık gördüğü Kara Osman
bebek ile özel olarak ilgilenmektedir.
Kim bilir bu bilge kadın, Osman bebeğin beşiğini
bağladığı ağaçta ona ninniler söylerken devletin kodlarını, en güzel öğütleri
de fısıldadı ki kulağına. Osman Bey de, o evliyadan soylu nineye layık, manevi
renkliliği baskın olan bir devlet adamı oldu.
* Geniş bilgi için bkz. Mustafa Özçelik, Osmanlı nın
Bacı Beyi, Devlet Anası: Hayme Ana , Kültür Dergisi, S.16, İstanbul 2009, s.
58-63