Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları her zaman gündemin en önemli maddelerinden biridir.

Zira, komutanların terfi ya da emekliliği kararı bu toplantılarda alınıyor.

En önemlisi ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilen ismin bir süre sonra Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturması teamülden.

Dün açıklanan YAŞ kararlarında ilginç bir gelişme yaşandı.

Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmesi planlanıyordu.  Bu atama yapılırsa Kalyoncu’ya Genelkurmay Başkanlığı yolu da açılacaktı.

Hatta, Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Gül’ün de bu yönde “ikna edildikleri” haberleri birkaç gün öncesinden kulislerde yayılmaya başlandı..

***

Ancak böyle olmadı…

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması beklenen ancak Ergenekon davasında adı geçtiği için hükümetin sıcak bakmadığı iddia edilen Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu sürpriz bir kararla emekli edildi.

Yine sürpriz bir kararla, Kara Kuvvetleri Komutanlığına  Genelkurmay 2. Başkan Orgeneral Hulusi Akar getirildi.  Sürpriz diyorum; çünkü Orgeneral Akar’dan daha kıdemli komutanlar vardı ve KKK’na bu isimlerden biri getirilebilirdi.

Bu atamayla birlikte Orgeneral Necdet Özel’den sonra Genelkurmay Başkanlığı’na oturacak isim de belirlenmiş oldu: Orgeneral Hulusi Akar.

***

Şimdi son derece ilginç bir haberden söz etmek istiyorum;

Dün sabah saatlerinde, YAŞ kararları henüz açıklanmadan önce haber7.com’da son derece çarpıcı bir “özel haber” yayınlandı.

Haber şu başlıkla yayına verildi:

“Org. Kalyoncu ile ilgili bilinmeyen büyük sır!”

Haberin ayrıntıları şöyle:

“2011 Yüksek Askeri Şura toplantısının ardından Jandarma Genel Komutanı olarak atanan Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun 1950 yılında Sarıyer’de doğduğu biliniyor. 1924 yılındaki mübadeleden sonra İstanbul’un yerlisi olmadığına göre Org. Kalyoncu’nun soyu nereye dayanıyordu

SELANİK GÖÇMENİ BİR ORGENERAL: Selanik göçmeni olduğu iddia edilen Org. Kalyoncu’nun ailesinin 1924 mübadelesinin ardından İstanbul’a geldiği belirtiliyor. Yani bir başka deyişle, Kalyoncu’nun akrabalarının soyu Selanik’e dayanıyor. Peki, Selanik’ten kimler İstanbul’a göç etmişti   “Dönme”ler, nam-ı diğer Sabetayistler…

Org. Kalyoncu ile ilgili olarak bu iddiaları güçlendirecek kanıtlar var mı

İsterseniz lafı çok uzatmadan, size birkaç bilgi verelim.

İstanbul’un Üsküdar ilçesinde Bülbüldere - Bağlarbaşı yolu ile Selanikliler Sokağı’nın arasındaki geniş alanı kaplayan meşhur Bülbüldere Mezarlığı vardır. Bülbüldere, Feyziye Camii’nin hemen yanından başlayarak kademeli bir şekilde Selamsız Tepesi’ne kadar uzanır. Mezarlığın Selanikliler Sokağı’na ve Kuşakçı Sokağı’na açılan kapıları vardır. Bülbüldere-Bağlarbaşı yolu ile Selanikliler Sokağı arasında uzanan bu mezarlık, iki kısımdan oluşmaktadır. Bülbüldere-Bağlarbaşı yolu tarafı ve Bülbüldere kenarı Selaniklilere, Selanikliler Sokağı tarafı ise Üsküdar ahalisine aittir.

SABETAYİSTLERİN MEZARLIĞI BÜLBÜLDERESİ: Bu bilgileri neden mi anlatıyoruz Çünkü Bülbüldere’ye sadece Sabetayistler gömülmektedir. Buradaki ailelerin soyu Sabetay Sevi ve 26 halifeye dayanır. Ve bu halifelerin bir çoğu da İspanya’dan sürgün gelen Hahamlardır.

ORG. KALYONCU’NUN AKRABALARI DA BU MEZARLIKTA: İşte Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun akrabaları da Bülbüldere Mezarlığı’nda Sabetayistlerin Karakaş koluna mensup olanların gömüldüğü iddia edilmektedir. Bir diğer iddiaya göre ise buraya gömülenlerin hepsi “Dönme”dir.

İŞTE BU BÖLÜMDEKİ BİRKAÇ MEZAR VE ÖZELLİKLERİ: Osman ismi Karakaş kolunu kuran Baruchy Russo adındaki bir “Dönme”ye aittir. Bu yüzden Karakaş Sabetayistleri doğan ilk erkek çocuklarının adını Osman koyarlar.

Bekir Kalyoncu’nun dedesinin de asker kökenli olduğunu ölümünden sonra verilen bir ilandan anlıyoruz.

Kalyoncu ailesinin “Karakaş Dönmesi” olan Sirman ailesinin akrabası olduğu iddia edilirken Sirman ailesinden de tanıdık bir isim karşımıza çıkıyor: Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde Profesör olan Nükhet Sirman…

Peki nereden çıktı Nükhet Sirman ismi

1992 yılında Fransa’da yayına giren ve Türkiye’deki bazı Sabetaycı ailelerle yapılan özel konuşmaları kapsayan (Sazanikos) “Son Dönmeler” isimli bir film yer alıyor.

Bu film Fransa’da satışa çıkarılmış ancak Türkiye’de yayınlanmamıştır. Bunun nedeni ise belgesele konu olan Sabetaycı aileler belgeselin “Türkiye’de yayınlanmaması” şartını koşarak belgeselde özel konuşmalar yapmışlardır.

Türkiye’de bu filmin gösterilmesine bizzat yapımcılar da izin vermemiştir. Çünkü Türkiye’nin çok tanınmış aileleri bu filmde konuşmalar yapıyor. Kendilerinin Yahudi olduklarını, zorla Müslüman yapıldıklarını belirten aileler, film boyunca Türk milletiyle aralarındaki temel farkları anlatıyor.

İşte bu filmde dikkat çeken bir isim olan Prof. Dr. Nükhet Sirman şunları söylüyor:

“Biz farklıydık. Müslüman değildik, yani hakiki Müslüman değildik. Diğerlerine benzemiyorduk. Bu bilgi de zulme uğramasak bile eşit bir şekilde de muamele görmeyeceğimiz anlamına geliyordu.”

Belgeselde Prof. Dr. Nükhet Sirman 42:36 dakikada konuşuyor ve “Dönme” geçmişini anlatıyor. Görüldüğü üzere Prof. Dr. Sirman, akrabalarının “Yahudi” olduklarını itiraf ediyor.”

***

Şimdi en kritik soru şu:

Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun, önce Kara Kuvvetleri Komutanı, ardından da Genelkurmay Başkanlığına giden yolu kapayan bu iddialar mı, acaba

Sanmam…

Böyle olsaydı, daha önce de eski Genelkurmay Başkanlarından E. Orgeneral yaşar Büyükanıt hakkında da benzer iddialar gündeme geldi.

Yine şu anda “İnternet Andıcı” Davası’ndan tutuklu olan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un da ‘Ağlama Duvarı’nda fotoğrafları yayınlandı.

Bu türden iddialar etkili olsaydı, Büyükanıt ve Başbuğ için de geçerli olurdu…

Netice şu:

Siyasi irade böyle karar verdi ve buna alışmak lazım…

NOT:  Bugün 4 Ağustos 2013 Pazar… İktidar ve TBMM’de grubu bulunan partiler, 2012 yılında yeni ve sivil anayasa vaadini yerine getiremedi. Sınıfta kaldı. Umutlar bu yıla sarktı. Cemil Çiçek, liderlerle görüşerek yeni bir süreç başlattı, Du bakali n’olacak Her şeye rağmen yine de takipteyiz…