Olmaz olmaz, damatsız olmaz!

Necati Tuncer

19.09.2015 - 20:34 Yayınlanma

20.06.2017 - 20:58 Güncelleme

Ben de baktım AKP nin MeKaYeKa listesine.

İlk yazılanın soyadının Gül olması, adının da A ile başlaması, AKP-Abdullah Gül ayrı düşmüşlüğüne takılanlara bir teselli ikramiyesi vermek gibi geldi bana.

Sonra, biraz tanıdığım, iyi tanıdığım ve hiç tanımadığım onca ismin arasında görünce şaşırdıklarım oldu.

Görevden alınan Sağlık Bakanı Recep Bey gibi..

12 Eylül de düzeltme ve düzelme kongresi yaptığını sanan AKP,

1 Kasım da, beğenmediği 7 Haziran ı çok arayacak gibi

Anla, şanla ve haklı olarak, Görevden alınan Sağlık Bakanı sıfatını yapıştırırken bakan yaptığı birinin alnına, hatalarından dönmeyi biliyorlar aferini alan bir AKP nin geçen onca zamandan sonra, MeKaYeKa sına yazacak bir başka isim bulamaması, ne bir daha oy vereceği sanılan AKP lileri ilgilendiriyor, ne de AKP adına gazete neşredip kalem sallayanları

Muhalefet yapmış olmak zevklerini bir damat üstünden tatmine kalkmış kimileri de

Elbette Milli Görüş ün okuyucularına dert olmaz AKP nin MeKaYeKa anatomisindeki kırıklar, çıkıklar Bunu biz de biliriz. Lakin siyasetin yanlışlıklar geleneğini anlatmak da önce bizim hakkımızdır.

İsmet İnönü den beri Milli Damat etkisinin hakim kılındığı bir Türk siyasetine itiraz etmek akıllara ancak şimdi düşmüş.

Cumhurbaşkanı nın damadını da yazmışlar AKP MeKaYeKa sına. Soruyorlar: Ne özelliği var Güvey kelimesinin özelliğini de bilmiyorlar zahir.

İsmet İnönü den beri dedik Metin Toker in ne özelliği vardı CHP nin yandaş basınının, bize şeref kazandırdı iddiası, onların şereften ne anladıklarını göstermiştir ama, muhaliflere de Milli damat lığa saygıyı, milli bir duygu imiş gibi kabul ettirtmişlerdir.

1977 de kontenjandan senator yapılırken yanında İnönü yoktu, fakat itiraz edenler de yoktu.

AKP Genel Başkanı Davutoğlu, Gülsün Bilgehan Toker e bakanlık teklifini, Milli Damat kızı olduğundan götürmemişse, Dersim Katliamı nı savunduğu için mi götürmüştür

Yoksa büyük tesadüf mü sayılmalı, yine Davutoğlu nun teklif götürüp hayır cevabıyla döndüğü bir başkasının da ilintililikten ziyade direkt Milli Damat larımızdan biri olması

Demirel gitti ama, hatırını sayalım diye mi düşündü Davutoğlu ve AKP liler, CHP li İlhan Kesici ye bakanlık teklifi götürürlerken

İnönü hayranı Demirel, onca yıl İlhan Kesici ile tatmin etmedi mi, benim de Milli Damat ım var, duygusunu

Kabul etselermiş, hükumetin iskeleti neredeyse damatlık üstüne kurulacakmış.

Damadıyla ünlenen, damadını ünlendiren siyasetçilerimizi sayarken, T.Özal ı atlamak olmaz. Davulcu damat haberleri, T.Özal hükumetlerinin çoğu bakanlık haberlerinden fazla yer tutmuştur medyada T.Özal damadının adına parti kurulup resmen seçimlere dahi girildi bu ülkede.

Bugün adlarını hatırlamakta zorlandığımız Türkeş damatlarının MHP den milletvekili olup MHP ye oy kazandırmalarına MHP nin muhalifleri dahi itiraz etmemişken, AKP kelamşorlarının, bir Erdoğan damadının adının listede olmasına itirazlarını anlamak çok zor olsa gerek.

Bir başka açıdan da savunulur, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın damadının AKP MeKaYeKa sına yazılması.

Sormazlar mıydı eğer yazılmasa, senin damadın siyasetten anlama özürlü mü

Halbuki babası yıllarca siyaset yazmış, kendine yakın sandığı bir partiden aday adaylıkları yapmıştı.

Bu bilgi bir itirazcı yazar hatırlatması olsa da araştırmacı yazarlık gereği, cevaplanması da bir başka araştırmacılık gerektirecektir. Nerede, ne yazmış da siyaset yazmış, olmuş.

Uzun iş yani Hem onca terör olayı varken, böyle sorulara zemin hazırlamanın sırası mı

Dahası, mesele insanların damatlıklarına, itiraz ise, işin içinden çıkılmaz AKP li kalemşor kardeş.

AKP MeKaYeKa sında adı yazılı evli erkeklerin tümünün bir de damatlık sıfatları yok mu Mesela yazımızın başında sözünü ettiğimiz A. Gül. O da eski bir siyasetçinin damadıdır.

Kendini ordan oraya taşırken, damadım listelere yazılmalı, ricasını hep yüksek frekansta seslendirmiş olmalıdır.

İlla her damadın vatan kurtarma borcu mu varki, karşılaştıklarında ne özelliği var, diye soruyor insanlar Hem konu niye bu noktalara geliyor Halbuki ilk Milli damat ımıza muhalefet, onun fizyonomisiyle ilgili idi. Yine CHP kalemşorü bir gazeteci, gerçi o günlerde CHP kalemşörü olmayan gazeteci yoktu, koymuştu taşı gediğine.

Türk basınının şerefi M.Toker in bacak arasına mı bağlıdır

Sonra ne oldu Tüm bu itirazlara ragmen, o Milli Damat o CHP ye büyük hizmetlerde bulundu. Kendisine sürekli beni milletvekili yap ricasıyla gelen Bülent Ecevit i o kazandırmıştı CHP ye. AKP nin 12 Eylül kongresinde yazılan MeKaYeKa listesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ın damadının adını gördüklerinde kalemlerine sarılanlar, Görevden alınan Sağlık Bakanı Recep Bey dönüşünü insanlarımızdan saklamak istemişlerse, başarılı olmuşlardır.

Biz bu yazıyı onları alkışlamak için yazmadık. Siyasetimizdeki yanlışlıklar geleneğini bir hatırlatalım istedik.

Belki olmuştur.

EZİLDİK AMA DİZİLERİMİZ OLDU

Tv sezonu başlıyor! Dizi yarışları da başlıyor!

Tek resmi kanal TRT nin siyah-beyaz yıllarında Dallas dizisiyle eğitimlerini tamamlamış, çağdaş yaşamcı ve batıcı olmuş çocuklarımızın ellerinden geleni özel tv ekranlarına aktaracakları günlere geldik.

Gayri bizim ekranlarımızda da olacak adı Çakır olan ceyar larımız, adı Meryem olan Suelin larımız

Adam bir dizide ünlendiği Çakır adından kurtulamadığı için Menderes in toprağının adını kendine soyadı yapmış, gibi magazinel konuları yazmak değil maksadımız. İkinci eş olayına girmek istiyoruz doğrudan.

Evli, arabalı, SGK lı bir dizi kahramanını niçin iki eşli gösterir, yapımcı firmalar Birçok sebebi olmalı.

Birincisi, baş kahramanları erkek kişiyi daha bir büyütmek, daha bir erkek göstermek seyircilere.. Azla yetinmeyen, hep çok isteyen adam, sözkonusu kadın olunca mı geri duracak

ATEŞKES İSTİYORUZ

İkincisi ise o baş oyuncu erkek adamın özel ricası olabilir. Ücretimden indirim yapın ama, görüntümü başka kadınlarla da destekleyin. Hem öldürmekten yorulduğum zamanlarda neyle oyalanacağım

Bir başka ihtimal ise, o sektördeki insanların genlerine işleyen Dallas dizisi etkisi Ceyar ın, ahırda yatıp atlara bakan üvey kardeşini hatırlayın. Bayan Eli de kabul etmişti, kocasının, çiftlik çalışanı bir kadından çocuk sahibi olmuşluğunu. Parası vardı, çiftliği vardı, petrol şirketleri vardı adamın. Meşru olmayan o durum, tersi bir şekilde anlatılsaydı, yani çiftlik çalışanını baba bilseydi Ceyar bey, kim seyredecekti o diziyi. Peşpeşe kınama durumlarını haber yapardı gazetelerimiz.

İkinci eş konuları işlenirken dizilerimizde, ikinci eş kavgalarının görüntüleri ekranlardan oturma odalarımıza sarkarken, neden meşruiyet söz konusu edilmiyor Nikah kelimesi lügatımızdan çıkarıldı mı Yoksa belediye başkanlarının adlarına imza yetkisi verdiği 8. Derece memurlarından başkasının kullanması yasaklandı mı Dizi kahramanı gözleri çakır sert erkeklerin birinci eşlerinin, nikahlı eşlerinin babaları değil, kaçak gidilen, gizli gidilen ikinci eşlerin babaları gerçekten merak edilmiyor mu ekran karşısına oturmuşlar tarafından Bir bölümde onları neden konuşturmuyor yapımcılar Çağdaş yaşamcılık gereği kızımız özel arkadaş oldu filan gibi cümleler kullanabilirler Ni ve kah heceleri bir mana ifade etmiyorsa, onlara da

Değilse, gerçeklerden korkulmamalı değil mi Aklımda, dini nikahımızı kıydık dediği için adliyeye davet edilen sanatçı Hülya Avşar haberi var. Devamını hatırlamıyorum.

HDP KANDİLDE

Lakin hatırladığım başka şeyler var.

Aynı evde iki kadına anne dedik ben ve kardeşlerim.

İki anneli ev sevgisini, çevremiz ve devletimiz tüm resmi dairelerinde bizlere ve babama rahatsızlık gibi yaşatırken, - en azı memur bakışlarıydı,- aldırmama gücünü nikah tan alıyorduk.

Devletimizin ara sıra çıkardığı aflardan istifadeydi nüfus kayıtlarımız. Aynı yıl, altı ay arayla doğmuş gibi kayıtlara geçen kardeşlerim vardı bu yüzden.

Benim babam Sultan Reşat yıllarında doğmuştu. Dizi babaları ise benim çocuklarımdan daha genç. Onlar nasıl anlatacaklar büyüdüklerinde, bu ülkede yaşadıklarını Meraka değmez mi

Gazetemizin Hoca yazarları ya da devletimizin din büyükleri nasıl cevap verecekler, gerçeklerden dizilere yansıyan bu meselelere

Bekleyelim

BU KÖŞE KARDEŞLİK KÖŞESİ

Bir ümmetin çocukları

Kürtler hiçkimsenin kardeşi olmadıkları gibi kimseyle kardeş de olmak istemezler!

Kürtlerin temsilciliğine soyunan biri söylemiş bu sözleri.

TİP in 15 milletvekili soktuğu 1965 seçimlerinde Diyarbakır dan seçilmişti bu kişi. Türk ve Kürt kardeşler diye başlarlardı o yıllarda TİP liler nutuklarına.

Türklerin kardeşi olmadıklarını anlamak biraz mümkün bu 90 küsur yaşındaki eski siyasetçinin. Lakin kimseyle kardeş olmak istemezler, diyerek kürtleri niçin yalnızlaştırdığını bilen varsa, beri gelsin. Kürtlerin Türk akrabaları, arap akrabaları ne olacak Ve onların çocukları Ya da kendilerinin hangi yanlışı, eksiği, insanlık dışı bir işi vardı ki, hiç kimse kardeş yapmadı onu Kendi halini niçin genel hal ilan ediyor

Ziya Gökalp ten daha mı kürt Ziya Gökalp ten daha mı söz söyleme hakkına sahip kürtler için

Bugünün 90 lık siyasetçisinin gençlik arkadaşı, en azından CHP zihniyetli olmalarından ötürü, bir kalemşor bakınız neler yazmış, daha bunların yeni TİP li olduğu 1962 yılında. Paris i dolaşmış gelmiş, intibalarını aktarıyor:

Paris te ticaret kurmuş, fabrika kurmuş bütün Agop ların, Artin lerin, Mıgırdıç ların konuşma dilleri Türkçedir.

Yalnız dil mi Ya musikimiz .. Sazendelerimizin ellerinde, hanendelerimizin dillerinde hala Bilmen Efendi nin şarkıları dolaşıyor.

Ziya Gökalp: Ermeniler Kürt, Kürtler Türk soyundandır, derdi.

(Y.Z. Ortaç 1962 yazısı)

Bir tapu dairesine gittiğinde tam teşekküllü bir hastaneden mühürlü sağlık raporu göstermek zorundaki bu kişinin, varsa öyle bir raporu, demecini duyan herkesin görme hakkı vardır şimdi

O böyle dediğine göre, Türkler ve kürtler kardeştirler, diye anlamak daha güzel.

CENGİZ HAN IN BİSİKLETİ Mİ

ŞENOL GÜNEŞ İN PANTOLONU MU

Şenol Güneş in bordo pantolonla saha kenarlarında pozlar vermesi gazetecilere, eleştiriliyormuş.

O yaşta, o renk giyilir mi

Mevsim sonu satışı yapan mağaza da bir tek o renk mi kalmıştı

Eleştiricilere karşı eleştiriler türemiş hemen.

Size ne

Kimin hangi yaşta, hangi rengi giyeceğine siz mi karar vereceksiniz

Sazcıların atışmaları süredursun, ben bir kere daha takdir ettim sayın Şenol Güneş i.

Kendisini konuşmak isteyenlere malzemeyi de kendi veriyor. Dolayısıyla konuşulmasını istemediği yönünü kamufle ediyor.

Pantolonun güzelmiş, diyenlere, bana ait olanlardan bir onu mu beğendin, diyecek değil ya.