Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) bu hafta (yarın ve ertesi gün) Genel Kurul’u var. Yeni Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri seçilecek.

Mevcut Başkan Turgay Olcayto, “Bağımsız Bağlantısız Özgür Gazetecilik Grubu” adı altında Başkanlığa yeniden aday. Olcayto’nun listesi şu isimlerden oluşmakta; 1) Turgay Olcayto, 2) Vahap Munyar, 3) Recep Yaşar, 4) Sibel Güneş, 5) Gülseren Ergezer Güver, 6) Ahmet Özdemir, 7) İhsan Yılmaz, 8) Oğuz Güven, 9) Göksel Göksu, 10) Niyazi Dalyancı, 11) Celal Toprak.

“Emeğe Saygı Grubu”nun Yönetim Kurulu listesinde ise şu isimler yer alıyor: 1) Sedat Bakıcı, 2) Celal Başlangıç, 3) Fatma Karaali İlem,4)  Namık Koçak, 5) Süleyman Arat, 6) Rıdvan Akar, 7) Süleyman Boyoğlu, 8) Bülent Mumay, 9) Tülin Dinçelli Pir, 10) Rüya Özkalkan, 11) Murat Ağca.

***

TGC Genel Kurulu, 21-22 Nisan’da gerçekleştirilecek, Cemiyetin Cağaloğlu’ndaki merkezinde… Oy kullanma günü 22 Nisan Cuma. Denilgelere göre, son 25 yılın en çekişmeli seçim süreci yaşanacak.

Ama ey okur, bir itirazım var! Hele bir de buraya kulak ver, ey halkım!

Yukarıdaki her iki listeyi de gördünüz, okudunuz değil mi

Milli Gazete’den tek bir isim var mı, her iki listede de Yok! Oysa;

* Bağımsız Bağlantısız Özgür Gazetecilik dersen Milli Gazete’de… Var mı, Milli Gazete’de ‘Yandaşlık’, ‘Candaşlık’, ya da bir başka “…daş”lık… Yok!

* Yarım asırdır neredeyse tüm şer güçlerin “vurun abalıya” dercesine üzerine üzerine geldiği halde ayakta kalmayı başarabilen hangi gazete; Milli Gazete…

* Emeğe saygı desen yine Milli Gazete’de…

* Kişileri ve bireyleri hedef almadan genel politikalar üzerine “temiz ve pak siyaseti hedefleyen hangi gazete El-cevap, Milli Gazete…

* Kimseye hakaret etmeden, yalana dolana başvurmadan, katakulli yollarına tenezzül etmeden, aba altından sopa göstermeden, yağcılık, yağdanlık yapmadan, kim olursa olsun körü körüne ya da menfaat uğruna düşmanlık beslemeyen ve bu uğurda manşet atmayan hangi gazete Elbette ki Milli Gazete…

* Fazla ayrıntıya girerek konuyu dağıtmak da istemiyorum ama Milli Gazete’nin hedefi belli;  bu ülkede göz ardı edilen gerçekleri ortaya çıkarmak, ötelenen inanmış kitleleri öz benliklerine kavuşturmak, nehirleri asıl yataklarına yöneltmek, genç dimağları zehirlenmekten kurtarmak, ahlâk, maneviyat, yatırım, sanayi hamlesi, fabrikalar, istihdam, iyiye, doğruya, güzele giden yolları döşemek… Ve evet en büyük amaç da hiç kuşkusuz, “Sadece ve sadece Allah’ın (C.C.) rızasını kazanmak…”

***

Tüm bunların üzerine, mevcut ve yeniden Başkanlığa talip olan Turgay Olcayto ile “Emeğe Saygı Grubu”nun adayı Sedat Bakıcı’ya buradan seslenmek istiyorum;

- Pek Sayın Başkan adayları, listelerinizde Milli Gazete’den neden tek bir isme bile yer verme lütfunda bulunmadınız Niçin

 

ZORUNLU AŞI…

Selamünaleyküm

Adnan Bey.

Son günlerde koruyucu aşıları zorunlu hale getirmek için Meclis’te yasa çıkarılacağı söylentileri dolaşmakta.

Sizin de bildiğiniz üzere ülkemizde kullanılan aşıların %95’i yabancı menşeli olup üstelik de aşıların güvenilirliği ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir araştırması mevcut değil.

Ayrıca Gimdes’in ve birçok akademisyen doktorun yakın tarihte de önemli kalemlerin, bu aşıların güvenilir olmadığına dair makaleleri mevcut.

Bu konuyu gündeme taşırsanız çok hayırlı bir hizmette bulunacağınız kanaatindeyim.

Ben bir Müslüman ve bu ülkenin bir vatandaşı olarak zorunlu aşıya karşıyım. Saygılarımla. Fiemanillah. (ALİ HACIFAZLIOĞLU)

AÇIN KAPILARI İSMAİL AMCA GELİYOR!..

Kim bu “İsmail Amca ”

“İsmail Amca”, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman.

Refah-Yol Hükümeti’nin Kültür Bakanı.

Peki, nereden çıktı, “İsmail Amca” yakıştırması. Anlatayım;

Malum, İsmail Kahraman son seçimlerde İstanbul’dan milletvekili seçilerek parlamentoya girdi.

Ardından yapılan seçimlerde Meclis Başkanı seçildi.

Gel zaman git zaman, İsmail bey makamına alıştı alışmasına amma zamanla diğer Meclis Başkanlarından bir farkı ortaya çıkmaya başladı.

O da şu; diğer Meclis Başkanları başka bir programları olmadığı takdirde hafta sonlarını başkentte geçirmelerine karşın, İsmail Kahraman yıllarını geçirdiği ve yeniden vekil seçildiği İstanbul’dan bir türlü vazgeçemedi/vazgeçemiyor.

İsmail Bey, başka bir programı yoksa hemen her hafta sonu İstanbul’da.

Haliyle koca Meclis Başkanı’nın geleni var, gideni var, yıllarca beraber olduğu arkadaşları var, dostları var, kankaları var, resmi-gayri resmi konukları var.

İşte İsmail Bey bu misafirlerini hafta sonları, TBMM’ye bağlı İstanbul’daki Saray’larda ve mekânlarda ağırlıyor.

Bu duruma, TBMM’ye bağlı Saray çalışanları önceleri epey bir zorlansa da şimdilerde hayli alıştı; hafta sonu olduğunda İsmail beyin makam otosu uzaktan gözüktüğünde görevlilerin ağzından çıkan ilk cümle şu oluyor;

- “Açın kapıları, İsmail Amca geliyor!”

 

NOT: Bugün, 20 Nisan 2016, Çarşamba 1) Emekliler hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Dubakalinolacak!