Osmanlıyı evinde ziyareti, âdetiniz olan yazdan kışa çevirin bir. Dondurucu soğukta nasıl ısındıklarını bir ölçün bakalım, denize karşı titreyen Revan köşkünde. Ya da Bağdat köşkünde sırf estetik uğruna her yanı çinilerle bezeyen sanat aşığı atalarımızın soğuk mavi beyaz duvarları önünde durun bakalım dayanabilirseniz birkaç dakika.
Ahalisinin neredeyse hapis hayatı yaşadığı, haremdeki güya prenses protokolü uygulanan ama sadece hırka-i saadet dairesi ziyareti için dışarı çıkan padişah kızlarının yerine koyun kendinizi.
Özgürlüğe kaçar gibi çıkıp gideceksiniz Bab-ı Hümayun dan.
Çünkü sizin eviniz çok daha görkemli gelecektir gözünüze.
Karaağalar taşlığı yüreğinizi acıtacak. Dolaplı kubbe üzerinize gelecektir.
İktidar uğruna, üç günlük dünyaya tamahkârlık adına kardeş kanı bulaşmış avlulardan geçmeye kalbiniz tutmayacaktır.
İşte bu rezil tahakkümün insanları hâlâ cezb ettiğinin farkında olup, iyice umutsuzluğa düşeceksiniz.
Hâlâ rejim bunalımlarından bahsedenlerin, şımarık yeniçeri geni ile hareket edenlerin, ihtilal ve idamlardan medet umanların esin kaynağı; işte bu saray ve hatıraları.
Hükmetmenin dayanılmaz cazibesi ile şehit edilen cihan padişahları.
Kemerler, zarif bacalar, kalem işleri, bakır sahanlar ara ara dikkatleri dağıtıyor.
Ne çare ki tarihin yamalı bohçası kanlı gömlekler saklamakta.
Ticaretle, rüşvetle nereye götürecekse devasa servet yapan Kösem Sultan ın acımasızlığı dört bir yanı tutmuş gibi. Bir cunta lideri gibi baş alıp baş kesen paşalar. Büyük kuledeki cihannümaya kaç kez çıkabildi acaba can korkusu ile rahat yüzü göremeyen padişahlar. Ya da denize nazır İftariye Köşkü nden bizim fotoğraf çektiğimiz kadar denize bakabildiler mi Senede birkaç gün dahi orada iftar edebildiler mi Bir Selçuklu estetiği ile inşasına başladığı Çinili köşkünün sundurmaları altında kaç gün oturabildi Fatih. Zarif revaklarını seyretmeye vakit bulabildi mi Gün olup Kırım harbinde olduğu gibi askere bir manevi destek adına mı yoksa sarayda mı yoksulluk çektiğinden, günlerce mutfakta sadece bulgur pilavı piştiğini söylesek. Eminim bugünün gençleri ikinci övüne bile tahammül edemezlerdi.
Padişah kızları askere içlik dikerken.
Yine de geçmişle kıyaslanamayacak bir refah, bugünün sıradan insanında.
Ne kırklar makamı, ne ocak başı.
Arada levhalara düşen güzellikler.
Karaağalardan biri azad olduğunda, arkadaşlarının üçer aylık maaşlarını ona bağışladıklarını gösteren kitabe.
İlle de Altın yol.
Buradaki merdivenin başında kahraman bir kadın Cevri Kalfa, bir cuntanın mensupları olan katillerin yüzüne kül serpip şehzade Mahmud u dama kaçırmasaydı.
Kınalı parmakları ile tarihin seyrini değiştirdiğinin farkında oldu mu acaba. Meşkhane ve Kuşhane nin dili olsa da konuşsa. Alemdar Paşa nın karşı darbe ile olaylara el koyduğu. Valide Taşlığının sadece kendi ekiplerinden olan cariyelerle ayakta kaldığı. Baş hasekilerin kendi ekiplerindeki kızlarla değme casus filmlerini yarı yolda bıraktıkları. Muhalif oldukları padişahlara ve ailelerine karşı komplolarla, kaatillere padişahın bulunduğu odayı gösteren cariye kızların, cinayetlerle ele geçirecekleri ihsanlarla değiştirdikleri canlar. Sultan 3. Selim, eşi Refet Kadın ile o gün sohbettedir. İki sadık cariyeleri de gündelik temizlik işleri ile meşguldür. Refet kadın kaç gündür kötü rüyalar görmektedir. Derken bir gürültü kopar. Sultan Selimin kaatillerine 4. Mustafa nın cariyelerinden Peykidil yol göstermiştir. Cariyeler sanıldığı gibi ev işleri ya da cinsel kimlikleri ile değerlendirilmiyor, cuntalar savaşına da kılavuzluk ediyorlardır. Sultan Selim yüzünün yarısını götüren kılıç darbesi ile şehit edilince eşi Refet Kadın deli gibi kocasının naşına sarılmış, Peykidil in çıngıraklı kahkahası kulaklarından hiç silinmemiştir.
4. Mustafa tahttan indirilip, 2. Mahmud padişah olunca, Refet Kadın ın bir ricası olmuş: "Padişahım şehid amcanın intikamını bu kadından al". Peykidil de bir sandalla Kız Kulesine götürülmüş, orada boğularak denize atılmıştı. Refet Kadın bu olaydan sonra 57 yıl yaşamış, Beşiktaş taki yalısından bir daha dışarı adım atmamıştı. Katillerden öylesine nefret etmişti ki, yanında haremağası çalıştırmamıştı. Ziyaretine gelenlerde yanlarında harem ağası getirmemişlerdi. Refet Kadın kocasına yapılanları, ona olan özlemini sadece Kerim Kur an ile avutmuş, ayetlerle derman bulmuştu.