Aşı, ihmal ve rehavet getirmesin

Bismillâhirrahmânirrahîm;

TÜRKİYE aşı çalışmalarını sürdürüyor. Çoğunluk tarafından aşı olmak “yeterli” görülüyor; tedbirlerde ihmalkârlık başlıyor. Özellikle bu ortamda aşının virüse karşı tam bir “güvence” oluşturduğunu söylemek zor. Vaka sayısı yükselme trendinde! Virüsün sona erdiğini görmedikçe gevşememeli; tedbirlerimizi sürdürmeliyiz.

Ünlü tıp dergisi Lancet, Çin aşısının 60 yaş üstünde ciddi yan etkilere yol açtığını, bağışıklık tepkisi oluşturduğunu yazdı. (05.02.2021) Samsun’da aşı olan 78 yaşındaki bir kadın aynı gün vefat etti.  Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan aşı olduktan sonra virüse yakalandı. (03.02.2021) Almanya’nın Freudastand şehrinde yaşayan 73 yaşındaki bir kişi aşının 2. dozu verildikten sonra öldü. (21.01.2021)

Bu ve benzeri örnekler, Bilim Kurulu’nun kararı olmadan rehavet ve ihmale düşmemeyi gerektiriyor. Geçen yıl, biz bu yanlışlığa düştük. Günlük ölen insan sayısı 20’li rakamlara inmişti. Haziran’da, yaz mevsiminin de başlamasıyla birlikte, sanki “virüs sona ermiş gibi” davranmaya başladık. Yollar, caddeler, pazar yerleri, sahiller, düğünler ve eğlencelerle her yerde tıklım tıklım görüntüler yaşandı. Tedbirler sözde kaldı.

HELE MİTİNGLER!

GİRESUN’UN Dereli ilçesinde sel felâketi yaşanmıştı. Bir siyasi parti orada miting düzenledi. Tedbirlere uyulmadı. Çay dağıtma adına genel başkan aracın üzerinden çay “fırlatıyor”; kalecinin topun üzerine atladığı gibi, en az 20 kişi atılan çayın üzerine atlıyordu. İnsanlar birbiriyle çarpışıyor; tedbirler unutuluyordu. Allah’ın nimetinin uzaktan “atılması” olayını da siz değerlendirin! Bu manzaralar hepimizin gözü önünde yaşandı.

Yaz bittikten sonra, günlük ölen insan sayısı 250’li rakamlara yükseldi. Şimdi, alınan tedbirler sonucu günlük 100’ün altına inmeye başladı. Bu, yeterli değil. Aşının da etkisiyle, halkımızda yeniden bir rehavet dönemine girileceğinin işaretleri var. Yine, bir genel başkan, Elazığ depreminin 1. yılında yaptığı mitingde, Ağustos ayında gördüğümüz manzaranın benzerini yaşattı. Yine çay paketi atmalar, yine unutulan tedbirler!

Bazı siyasi parti kongrelerinde de tedbirlere uyulmadığını gördük. Hatta o partinin genel başkanı salonu tıklım tıklım dolduranlara teşekkür etti. Kurallar uyulmamak için mi konulur?

Mutasyonlu virüs artışı sürüyor. Olay, hepimizin sağlığını ilgilendiriyor. Birbirimizi kırmadan, incitmeden uyarsak ne güzel olur! Onlarca, yüzlerce insan arasından “bir uyarıcı” çıkmazsa, o zaman bunca sıkıntıya katlanmaktan şikâyet etmeye hakkımız olmaz.

ÖNCE SÖZLER TUTULMALI

HÜKÜMET vaat üstüne vaat yapıyor. Reform, yeni Anayasa, uzaya araç gönderme, İstanbul Sözleşmesi’ni feshetme ve diğerleri. Sanki muhalefet partisi gibi. Hükümet vaat etmez; icraat yapar; halk değerlendirir. 3 senedir hükümet yetkililerinin İstanbul Sözleşmesi için yaptığı vaatleri hatırlıyor musunuz? “Feshedilmesi için talimat verdim”; “Nas değil”; “Kabul ettiğimiz gibi, feshederiz de”; “Neye oy verdiğimizi bilmeden el kaldırdık”; “Feshedilmeli”; “İstanbul Sözleşmesi adı konulmamış bir savaş ilanı” ve benzeri sözler.

Hükümet’in söyledikleri güzel! Ya icraatları! Niçin bir adım atılmıyor? Cinayetler, intiharlar, aile faciaları, ifsat edilen gençlik, çökmeye yönelen aile yapımız… Millete sıkıntı vermekten zevk mi alıyorsunuz?

Özellikle son Boğaziçi olaylarında Kâbe posterinin kenarlarına LGBTİ figürleri, ortasına şahmeran konulması ve posterin ayaklar altına serilmesi MİL-DİYANET-SEN’i harekete geçirdi. Genel Başkan Celâlettin Gül, 1 Şubat 2021 günü İçişleri Bakanlığı’na giderek “LGBTİ derneklerinin kapatılması” için dilekçe verdi. MİL-DİYANET-SEN’in şikâyet gerekçeleri şunlardı:

“Onur yürüyüşleri adı altında gösteriler düzenleyerek, ülkemizin ve milletimizin onurunu ayaklar altına alan; her fırsatta kutsal değerlerimize kin ve nefretlerini kusan; maneviyatımızla, kültürümüzle, örf, adet, gelenek ve göreneklerimizle alay ederek, onları değersizleştirmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışan LGBTİ derneklerinin kapatılmasını istiyoruz.”

Göreceğiz; milletimizin mi dediği olacak; yoksa Avrupa Konseyi’nin mi? Hükümet 19 yılın en ciddi sınavında!

BU AKLI KİM VERİYOR?

PTT, vatandaşın ucuz ürüne ulaşması için yağ satışına girişti. PTT’nin sitesinden satışlar başladı. Fakat fiyatların piyasadan daha pahalı olduğu görüldü. Bir iletişim kurumunun bakkaliye işi yapması yadırgandı. Çünkü böyle bir şey dünyada görülmüş değildi. 2014 - 2019 arasında AKP’den Küçükçekmece Belediye Başkanlığı yapan Temel Karadeniz olaya şu paylaşımıyla tepki gösterdi:

“PTT ucuz yağ satacakmış! Kim veriyor bu akılları çok merak ediyorum. Biri kalkıp mutfaktaki yangını itfaiye söndürsün derse şaşmayacağım.” (02.02.2021)