İsrail aylardan beri Gazze ve Filistin’i, yakın zamanda da Lübnan ve Suriye’yi bombalamıyor mu? Şimdi de İran’ı çökertmek için var gücü ile saldırmıyor mu? Bütün bu saldırganlığına karşı, Müslüman ülkeler hâlâ uyanmıyor mu? Maalesef evet. Hâlâ Müslüman ülkeler korkular içinde sessizliği tercih ederek yaşamaya çalışıyor.

Müslüman ülkelerden sadece Pakistan, İran-İsrail çatışmasında tüm gücü ile İran’ın yanında yer aldığını yiğitçe dillendirdi. Nitekim Pakistan Milli Savunma Bakanı Muhammed Asif şöyle dedi: “Her şekilde İran’ın yanındayız. İsrail İran’ı, Yemen’i ve Filistin’i hedefe aldı. Müslüman ülkeler şimdi birleşmezse her biri aynı kaderi paylaşacaktır.” Yani eninde sonunda sıra bize gelecek.

Nitekim Graham Fuller “İslamsız Dünya” kitabında diyor ki: “ABD’nin dünya hâkimiyeti önündeki tek engel Sünni Müslümanlardır. Çünkü Vahhabilerle ortak çalışıyoruz, Şiileri de kullanıyoruz. Sünni iktidarın yıkılması Sünniliğin kalesi olan Türkiye’nin yıkılmasıyla mümkündür.” Böylece, bugün İran vurulduğu gibi, gelecek zamanda da Türkiye vurulacak demiştir. 

David Lloyd George de: “Şimdi Türkler bir devlet kurdu. Timur gibi… Bir asker Türkleri yeniden diriltti. Ancak (bizler) kutsal amaçlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Biliyoruz ki, Türkler ne olduğunu bilmedikleri bir dine inanıyor. İşte Türkleri bu dinle yani İslam ile yıkacağız. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak bütün imamların bizim amaçlarımıza hizmet etmesi gerekiyor. (Onun için) İngiliz istihbaratının birinci görevi budur” diyerek hedefi göstermektedir. 

Ayrıca 1924’de Amiral Sir Hugh Francis, “Kemal şimdilik savaşı kazandı. Kanla çömez bir cumhuriyet kurdu. Biz bunu dinle yıkacağız. İki yıl dahi yaşamaz. Bu konuda cumhuriyet karşıtı tarikatlar doğal müttefikimizdir. 

Bu güçlerin bir an önce harekete geçirilmesi… hayatidir. Derhal cumhuriyetin Bolşevizm, Bolşevizm’in de dinsizlik olduğu teması ivedilikle İslam dünyasında işlenmelidir” demek suretiyle, yıllar önce bir hesaplaşmanın olacağını vurgulamıştır. 

Keza Winston Churchill’in: “Türklerin din adamlarını ele geçirip kullanabilirsek, onlara kendi devletlerini yıktırabiliriz” söylemi de yıllar önce, din üzerinden ülkemizi yıkma hesapları yapıldığının teyididir.  

İngiliz eski kraliçesi de: “Halifeliği yok etmeseydik, Ortadoğu’yu yönetemezdik. Halifelik kalkınca Müslümanlar dağıldı. İslam ülkeleri batının sömürgesine girdi. İsrail büyüdü. Afganistan, Irak, Suriye dağıtıldı. Sırada Türkiye var” demiştir. Buna BOP eşgüdüm başkanı ne diyor acaba?

Hemen belirtelim ki İsrail demek, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa demektir. Yani onlar birleşebiliyor ama Müslümanlar bir türlü müşterek hareket edemiyor. Onun için merhum Erbakan: “Hangi cemaatten, hangi tarikattan, hangi mezhepten olursan ol, Adil Düzen için, İslam’ın hâkimiyeti için çalışmıyorsan beş para etmezsin” diyerek dikkat çekmişti. Böylece her kesimi uyandırmaya çalışmıştı.

Ayrıca merhum Erbakan: “Irak’ta Saddam’ı suçladık, Libya’da Kaddafi’yi suçladık, Suriye’de Esad’ı suçladık. Sonuçta baş başa kaldık” demiş ve devamla “Sıra İran’da mı?” diye sormuştu. Hâlâ akletmiyor musunuz? Ki şimdi İran vuruluyor, sıra bize yaklaşıyor.

Müslüman ülkelerin gafletine şaşmamak elbette ki mümkün değil, maalesef her Müslüman ülke ABD’ne bakıyor, ona göre tavır alıyor. Oysa: “Müminler ancak kardeştir” (Hucurât/10) Daha ne bekliyorsunuz? ABD ve İsrail canavarlaştı, siz hâlâ seyircisiniz. Bunun vebali çok büyüktür, ey ehli vatan uyanman gerekmiyor mu diyoruz. 

Ancak merhum Necmettin Erbakan dediği gibi: “Bir gün gelecek, İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki bütün hayatı gözlerinin önünden Gazze Şeridi gibi geçecek.” Bu da Adil Düzen savunucuları sayesinde olacaktır inşallah.   

Rahman ve Rahim,        

Kadir ve Muktedir,

Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz. 

Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47).