Vadedilmiş Topraklar… Nam-ı diğer Arz-ı Mev’ud…

Bu kavram, Yahudi inancında önemli bir yer tutuyor. İşgalciler bu plana sadık kalarak öldürüyor da öldürüyor!

Sözde vadedilmiş topraklar Filistin, Mısır, Irak, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, İran'ın bir bölümü ve Türkiye’nin de güneyini kapsıyor.

Filistin neredeyse tümüyle işgal edildi. Soykırım devam ediyor…

Siyonist işgalciler Lübnan’a girdi. Hiç kuşkunuz olmasın, amaç Lübnan’ı da işgal etmek…

Peki, Mısır, Irak, Suriye, Suudi Arabistan ne durumda? Bu ülkelerin kıpırdayacak halleri var mı?

Geriye iki ülke kalıyor; İran ve Türkiye…

Erbakan Hocamız yıllarca haykırdı durdu; “İran’dan sonra sıra Türkiye’de!” diye!

Vadedilmiş Topraklar (Arz-ı Mev’ud) Planı’nda sıra hangi ülkede?

Sizce!..

 60’A YAKIN MÜSLÜMAN ÜLKE NEDEN TEPKİSİZ!

 Edebiyat Ortamı dergisi 100. sayısında (Eylül-Ekim 2024) yayımlanan Özgür Filistin (Gazze ve Soykırım) soruşturmasına verdiğim cevaplara devam ediyorum; 

 “Bizim okur-yazarlarımız, gazetecilerimiz, sporcularımız, aydın ve sanatçılarımızdan da Gazze soykırımı karşısında tutum alan, tavır belirleyen, tepki gösterenler olmadı mı? Elbette oldu.

 Ancak bu tepkiler yeterli mi?

 Yönetimlerin Gazze soykırımını durdurmaya yönelik harekete geçmesi için bu tavır ve tutumlar yeterli oldu mu?

 Önemli olan, bu soykırımı durdurmak olmamalı mı?

 Bu satırların yazıldığı dakikalarda Gazze soykırımı devam ediyordu. Hem de daha şiddetli olarak…

 Şunu ifade etmemiz elzem; Gazze soykırımını yapan Siyonistlerle her türlü ilişkiyi tam manasıyla kesmeden, ülkemizde bulunan ABD üsleri kapatılmadan, İslam ülkelerinin -sadece kınamak değil- aralarında bu alanda tam bir iş birliği kurulmadan bu zulüm durmayacak!

 Zira, Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ifadesiyle, “İsrail sadece güçten anlar!”

 SORU: Filistinlilerin maruz kaldığı vahşet karşısında Batılı aydın ve sanatçıların tutumunu nasıl yorumlarsınız?

 CEVAP: “Soykırıma karşı çıkmayan, sesini çıkarmayan ve hatta ‘oh olsun’ modunda olan birinden aydın ve sanatçı olur mu?

Avuç içi kadar bebeklerin katledilmesine sessiz kalan birinden aydın ve sanatçı olur mu?

Daha henüz ilkokul çağına bile gelmemiş çocukları okul bahçesinde oyun oynarken katleden bir güruha tepki göstermeyenlerden aydın ve sanatçı olur mu?

Savunmasız kadın ve yaşlıların, anne ve babaların, hamile kadınların hunharca, vahşice öldürülmesi karşısında en küçük bir tepki ortaya koymayanlardan aydın ve sanatçı olur mu?

Batılı sözde aydın ve sözde sanatçılar ABD’de Kızılderililer soykırıma uğrarken ne tepki verdiler ki, Gazze’de de tepki versinler!

Batılı sözde aydın ve sözde sanatçılar Irak’ta milyonlarca Müslüman katledilirken ne tepki verdiler ki, Gazze soykırımı için de versinler!

Batılı sözde aydın ve sözde sanatçılar Afganistan’da, Libya’da, Suriye’de vd. İslam coğrafyasındaki katliam ve işgallerde nasıl bir tutum belirlediler ki, Gazze soykırımı için seslerini çıkarsınlar!

Gazze soykırımı karşısında dünya ne yaptı, ne yapıyor?

Haçlı dünyasını, karanlık planları yapanları geçtim; 60’a yakın Müslüman ülkeler ne yaptı, ne yapıyor?

Doğrudur, Müslüman ülkelerin halkları gereken hassasiyeti gösterdi, gösteriyor.

Peki, ama Müslüman ülkelerin yöneticileri ne yapıyor, bu dünyanın en acımasız soykırımı karşısında?

Söyleyeyim, film seyreder gibi izliyorlar.

İçlerinde kuşkusuz yüreği yananlar vardır ama onlar da her ne hikmetse iş eyleme gelince kalemi sessizce bir kenara bırakıveriyorlar!”

İSLAM BİRLİĞİ KURULMASI ELZEM!

 

Edebiyat Ortamı dergisinin Gazze soruşturmasında son sorusuna verdiğim cevap şu şekilde;

 

SORU: Filistinliler, Müslümanların birliğini sağlama yönünde nasıl bir işlev görecek?

 

CEVAP: “Gazze soykırımının elbette sonuçları olacaktır, olmalıdır!

 

Bunlardan ilki behemehal ve bir an önce D-8’in hayata geçmesidir.

 

D-8, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı sırasında kurduğu önemli bir oluşumdur.

 

* Erbakan Hoca, başbakanlığı döneminde (1997), Türkiye, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan’ın ilk etapta üyesi olduğu D-8’i kurdu.

* D-8’in amacı, kalkınma yolundaki ülkelerin dünya ekonomisi içindeki konumlarını iyileştirmek, ticari ilişkilerini çeşitlendirmek ve ticaret alanında üye ülkelere yeni imkânlar meydana getirmek, uluslararası seviyede karar verme mekanizmalarına güçlü biçimde katılımlarını sağlamaktı.

* Bu 8 ülke zaman içinde 60 ülkeye çıkacak, sonrasında da bütün bir dünyanın refahını sağlamak için, D-160’lar, yani 100 tane ezilen ülke bunların etrafına katılacaktı.

* Sormak gerekir; D-8 kâğıt üzerinde kalmasaydı, İslam ülkeleri her alanda birlik ve beraberlik içinde bulunsaydı, Bosna, Çeçenistan, Afganistan, Somali, Sudan, Suriye, Libya, Yemen başta olmak üzere birçok İslam ülkesi işgaller ve iç savaşlarla yerle bir edilir miydi?

* Sormak gerekir; D-8 kâğıt üzerinde kalmasaydı, İslam ülkeleri her alanda birlik ve beraberlik içinde bulunsaydı, terör devleti İsrail, Gazze’ye yönelik, Filistin’e yönelik bu pervasızlığı gösterebilir miydi? Daha doğrusu, İsrail diye bir devlet kurulur muydu? Mümkün değil!

Doğrusu şunlar değil midir;

* D-8 uygulanmadığı için, İslam ülkeleri bir ve beraber olmadığı için Siyonistler, Haçlılar, İslam düşmanları bu pervasızlığı sergiliyor!

* D-8 uygulanmadığı için, milyonlarca Müslüman katledildi. Yüz binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Yüz binlerce kadın dul, yüz binlerce çocuk yetim ve öksüz kaldı. Müslüman ülkelerde taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmadı. Kadim medeniyetler yok edildi.

Filistinliler, hele hele Gazze soykırımı, Müslümanların birliğini sağlama yönünde kesinlikle bir işlev üstlenecektir. Şöyle ki;

* 60’a yakın İslam ülkesinin İslam Birliği’ni kurması,

* “İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı”nın teşekkülü,

* “İslam Savunma Paktı”nın gerçekleşmesi,

* “İslam Kültürel İşbirliği Teşkilatı”nın ete kemiğe bürünmesi,

* “İslam Ortak Pazarı” ve İslam Müşterek Para Birimi”nin (İslam Dinarı) hayata geçirilmesi...

 

Bütün bu umdelerin, yakın bir planda gündeme geleceğine ve Gazze soykırımının bütün bir İslam coğrafyasında, ümmet coğrafyasında uyanışa vesile olacağına yürekten inananlardanım…

 

***

Son söz; “Özgür Filistin (Gazze ve soykırım) soruşturma dosyası münasebetiyle Edebiyat Ortamı dergisini tebrik ediyorum…”

 

 

---