TBMM'de her Aralık ayında bir sonraki yılın Bütçe görüşmeleri önemlidir.

Maliye Bakanının ve Genel Başkanların konuşmaları da dikkatle takip edilen konuşmalardır.

2026 bütçesinin Meclis’teki görüşmelerinde kürsüye gelen Kayseri milletvekili, Saadet Partisi lideri Mahmut Arıkan önemli konulara değindi. Okuyalım;

* “Dünyanın en büyük yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip bir ülkenin bütçesi nasıl olur da 23 yıl boyunca her sene açık verir? Bir kere bile mi denk bütçe akla gelmez? Bir kere bile mi ‘faiz belasından kurtulalım’ denmez?”

* “Saadet Partisi olarak, hiçbir insanımızın derdine derman olmayan bu bütçeyi reddediyoruz ve bunu Genel Kurul’dan ilan ediyoruz!”

* “Hukuksuz Türkiye’yi reddediyoruz. Güvensiz Türkiye’yi reddediyoruz. Denetimsiz, dayanıksız Türkiye’yi reddediyoruz. Umutsuz, liyakatsiz Türkiye’yi reddediyoruz.”

“Bu ülkede ekmek adil paylaştırılmadı. Son çeyrek asırda hiçbir dönemle kıyaslanamayacak bir adaletsizlik yaşandı.”

* "Dış politikadaki tutarsızlıklar da bütçeden okunabiliyor. İsrail’in vanalarını kapatın dediğimizde cent hesabı yapmanızdan, Gazze’de soykırım sürerken ticareti kesememenizden belli!”

* “Türkiye büyümüyor, Türkiye şişmanlıyor. Kuvvetlenmek başka, şişmanlamak başka!”

* “Sayın Şimşek’i Londra’da, Berlin’de, Brüksel’de gördük. Ama Kayseri’de, Gaziantep’te, Kocaeli’de OSB’lerde görmedik! IMF’nin kapılarında gördük, ama Ankara’da esnafı dinlerken göremedik!”

* “Millî Eğitim’den, Sağlık’tan ve Çevre Bakanlığı’ndan daha büyük bir faiz bütçesi var. Oldu olacak bir de Faiz Bakanlığı kurun!”

* “KDV’lerle, ÖTV’lerle vatandaşın cebinden almaya devam ediyorsunuz. Bugün bir asgari ücretli ekmek alırken ne kadar vergi ödüyorsa, bu ülkenin en zengini de aynı vergiyi ödüyor.”

* “İktidar ilk düğmeyi yanlış iliklemiş. Bütçe açıkları artık normalleşti, rahatsız bile olmuyorlar. Bunu kapatmak için tek yöntemleri var: Vergileri artırmak.”

* “Biz milletin hakkını savunmak için seçildik. Hükümet yanlış yolda gidiyorsa ikaz etmek bizim görevimizdir.”

* “Bu bütçeyle ne adalet olur ne kalkınma!”

***

TBMM Genel Kurulu'nda objektiflere yansıyan bir fotoğraf ise dikkatlerden kaçmadı; Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Saadet Partisi lideri Mahmut Arıkan'ın sohbeti.

Merak konusu oldu; Devlet Bahçeli ve Mahmut Arıkan ne konuştular, acaba? Hangi konularda sohbet ettiler?

Görüş farklılıkları olabilir, bakış açıları aynı olmayabilir -olmaz da zaten- liderler pek tabii her zaman görüşmeli, görüşebilmeli, tokalaşabilmeli, sohbet edebilmeli...

Tıpkı, Erbakan Hocamızın siyasi hayatında izlediği yol gibi...

ÜLKER-HANIMELLER; 'KÖYÜM' NASIL 'YUVAM' OLDU?

Eski bir türkü esasen!

Özellikle belli yaşlarda olanların iyi bildiği...

Hassaten gurbette olanların...

Evlenen kızların...

Annesinden, babasından ve yaşadığı köyünden uzakta yaşamak zorunda kalanların çok sevdiği bir türkü...

Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar, Nida Tüfekçi tarafından notalanan derlenen, Ümit Kaftancıoğlu tarafından derlenen Edirne yöresine ait anonim halk türküsü...

Bir bukle (nakaratı) hatırlatmak gerekirse;

"Uçan da kuşlara malum olsun!

Ben annemi özledim!

Hem annemi hem babamı

Ben köyümü özledim!.."

Türkünün orijinali böyle!

Ancak Yıldız Holding bünyesindeki Ülker'in "Hanımeller" isimli ürününün reklamında sözler şu şekle dönüşmüş;

"Uçan da kuşlara malum olsun!

Ben annemi özledim!

Hem annemi hem babamı

Ben yuvamı özledim!"

***

Peki, "köyüm" nasıl "yuvam"a dönüştü?

Bu dönüşüm esasen gerçekleri göz önünde bulundurduğumuzda "makul" bir dönüşüm...

Neden mi?

Zira, köy diye bir kavram kalmadı...

Köyler bomboş...

Köyler artık tamtakır, kuru bakır, bomboş...

Yaşayanlar bilir; köyler denilince akla ilk gelenler şunlar;

* Beş vakit ezan okunan, Cuma günleri bayram havasında geçen, bayram namazları bir başka coşku ile kutlanan camileri ile...

* Muhabbetin dibine vurulduğu, özellikle kış geceleri manilerin, türkülerin seslendirildiği, dertlerin mutlulukların paylaşıldığı köy odaları ile...

* Bir zamanlar okulu ile... Okul bahçesinde her sabah düzenlenen seremonisi ve o tüm şubelerin aynı sınıfta ders gördükleri mütevazi eğitim ortamları ile...

* Ekilen, biçilen, gelen geçenin 'uğurlar olsun' temennilerini ilettiği, 'bereketli olsun' dualarını ettiği tarlaları ile...

* Gürül gürül akan, bahçeleri, bostanları, tarlaları sulayan, hayvanlara sulak olan, kenarında ninniler dinleyerek çay kahve içilen çayları, dereleri ile...

* Dört mevsim şırıl şırıl ses çıkaran, her dem taze suların aktığı, sularının avuç içi ile içilmesi bir başka olan çeşmeleri ile...

* Şimdilerde, yazdan yaza yazlıkçıların bir hava temiz almak, temiz su içmek için, sakin birkaç ay geçirmek amacıyla uğradıkları kimsesiz, sahipsiz mekânlar, köylerimiz...

***

Maalesef bu özellikleri taşıyan köylerimizi kaybetmek üzereyiz!

* Ekmeğini... Yumurtasını... Yoğurdunu... Peynirini... Soğanını… Salçasını... Tuzunu... Alabiliyorsa etini... Hemen her şeyini üç harfli marketlerden temin ettiği köyler oldu artık köylerimiz, maalesef!

* Köylerimizde inek, koyun, at, eşek, keçiyi geçtim tavuk bile kalmadı!

* İnanması güç ama yazdan yaza yaşlılarımızın birkaç ay kaldığı köylerimize keklikler uğramaz oldu! Tavşanlar bile selam vermez oldu, köylerimize!

* İnanması yine güç ama tavuk bile olmadığı için tilkiler de görünmez oldu, köylerimizde!

***

İşte yanarım yanarım da köylerimizin boşalmasına, boşaltılmasına yanarım!

İnşallah, düzelir diyelim!

İnşallah, köy okullarımız yeniden açılır, gençler köyde doymaya ve de kalmaya başlar.

İnşallah...

***

Görüyorsunuz, Ülker Hanımeller bisküvisi beni nereden aldı, nereye götürdü?

Haydi hayırlısı...

AİLE YILI BİTERKEN...

2025 Yılı 'Aile Yılı' ilan edildi. Yıl bitmek üzere...

Peki, Aile Yılı'nda aileyi korumak için, ailenin dağılmasını engellemek için, gençlerin evliliği önündeki bariyerleri kaldırmak için gereken önlemler alındı mı?

* Mesela, aileyi laçkalaştıran, kimin eli kimin cebinde belli olmayan, aldatmaları, çirkinlikleri konu alan TV dizileri engellendi mi, engelleniyor mu?

* İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı ama; aile bütünlüğünün önündeki engellerden biri olan 6284 Sayılı Yasa ile ilgili bir düzenleme yapıldı mı?

* Ve elbette aileyi korumak için alınması gereken diğer önlemler... Ne kadarı alındı?

---