İki yazımın başlık ve tarihlerini hatırlayarak başlayalım…

* “Adil Düzen kurma görevimizi unutmayalım…” (31.12.2018)

* “2019’un Adil Düzen yılı olması dileklerimizle…”(02.01.2019)

Birinci yazımız 2018’in son gününde yayımlandı ve orada “Adil Düzen kurma görevimizi unutmayalım…” dedik. İkinci yazımız 2019’un hemen başında yayımlandı ve orada da “2019’un Adil Düzen yılı olması dileklerimizle…” dedik. Yani bizim her yazımız, Erbakan Hocamızın bize göre en önemli projesi olan “Adil Düzen” üzerinedir, dolayısıyla bu köşede yayımlanan her yazı da “ADİL DÜZEN” ile ilgilidir. İşte buna istinaden diyoruz ki; biz Erbakan Hocamızı yılda birkaç gün/hafta değil, her gün ve her yazımızla anıyoruz...

Nitekim son günlerde yani son sekiz yazımızda ne dedik? “Ekonomimiz çıkmazda ya; çare ve çözüm niyetine, ilgilileri ve herkesi Erbakan’ca yani Erbakan Hocamızın metodu ile uyarmaya devam ediyoruz…” Evet, ERBAKAN’CA ‘TEŞHİS VE TEDAVİ’ uyarılarımıza dokuzuncu dizi yazımızla devam edelim… “Emeksiz Kazanç, Faizin Benzer Kurumlardan Farkları, Faizin Ticaret/Kârdan Farkı, Faizin Kiradan Farkı, Faiz ve Selem Farkı” ve benzeri konular üzerinde duracaktık; duralım… Yani; farklı bir “Adil Düzen” çalışması olan Dr. Süleyman Akdemir’in “Faizin Yarattığı Toplumsal Sorunlara Yönelik Alternatif Arayışlar: Para Peşin Mal Vadeli Selem Sözleşmelerine Yenilikçi Bir Yaklaşım” çalışması üzerinde kaldığımız yerden durmaya devam ediyoruz…

“Faizin Ticaret/Kârdan Farkı (iki madde sonrasının devamı) *Ticaret malda artışı sağlar. Tüccar satar ve elde ettikleriyle daha fazla mal alır. Bu suretle mağazasındaki stoku arttırır. Üreticilere yarar sağlar. Faiz ise nakdi çoğaltır. Nakit doğrudan üretilebilen bir şey olmadığından ancak başkalarının nakdini azaltmakla çoğaltılabilir. Sonunda enflasyonu doğurur. *Ticarette mal artışı söz konusu olduğundan hayali artışlarla hayali kazançlar olmaz. Hâlbuki kredide reel olarak paranın varlığına bile ihtiyaç duyulmadan zimmette borç artırılabilir. Dolayısıyla faiz de arttırılabilir. Böylece hayalî sermaye ile hayalî kârlar sağlanır. Bileşik faiz bunun tipik örneğidir. Bu durum reel nakdi de sorunlu (muallel) hale getirir. *Ticaret iki taraf için rantı arttırır. Faizli kredide ilk anda rant artmış görünür ama sonunda faizden dolayı rantı düşük olan tarafa yığma yapar. Nakit, onu kullanamayan, dolayısıyla rantı düşük olan bir yerden, onu kullanabilen dolayısıyla rantı yüksek olan bir yere gitmesi gerekirken faiz dolayısıyla tersi olur. Hâlbuki ticarette mal ve nakit rantı yüksek olan yerlere gider. *Faizli sistem gelir vergisi sistemi esasına dayanır. Günümüzde vergiler nakit olarak ve kârdan alınır. Bu vergi çeşidiyle sermaye uzun dönemde tekelleşir. Buna karşılık ticarete uygulanacak sermaye vergisiyle azalan verimler kanununun bir gereği olarak tekelleşme önlenebilir. Böylece serbest rekabet sistemi korunmuş olur. Faiz vergiden büyük tutulursa sistem çalışmaz, küçük tutulursa tekelin önüne geçilemez. Faizli sistem tekele gider ve denge bozulur. *Mallarda doyma ve sınır söz konusu olduğundan arz ve talep kanunları işler. Fiyat, üreticiyle tüketici arasında bir şifre hizmetini görür. Buna karşılık insan ihtiyaçlarında ise doyma olmaz; toplam ihtiyaç sonsuz kabul edilir. Parayla mal arasındaki fark burada da kendini gösterir. Para malın aksine bütün ihtiyaçlara cevap verme özelliğine sahip olduğundan onda doyma olmaz. Bu nedenle faiz ile bir denge kurulması zorlaşır. *Kâr üretici ile tüketici arasını bulur, o nedenle hem üreticilere hem de tüketicilere fayda sağlar, ekonomiyi canlı tutar. Faiz ise faizsiz krediyi önlediği için karşılıklı kredileşmenin önüne geçer. Nakdi olanların ihtiyaçları üstü miktarlarını kefalet ile kredi vermelerinde bir zararı olmaz. Faizi beklemiyorsa kullandırır. Faiz umudu varsa daha yüksek faizin gelmesini bekler. Bu durum sirkülasyonu azaltır veya yavaşlatır. *Faiz veresiye satışları teşvik eder. Bu, üretmeden tüketme anlamına gelir ki “yoktan bir şeyi var edememe kuralı”na aykırıdır. Ticaret ise malların tüccar nezdinde depolanması anlamına gelir ve tüketimi erteleme manasını taşır. Bu da ülkede yedek stoku sağlar. Görülüyor ki faiz ile ticaret birbirlerinden farklıdır.” (Devamı var…)