Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Zulüm ile abat olanın ahiri (dünya ve ahireti) berbat olur…”
Zulüm ile başlayıp devam edenlerin sonu berbat olur…
İsrail ve yandaşı ABD gibilerin sonu berbat olacak…
Filistin Gazze’deki El-Ehli Hastanesi geçen gece füzeyle vuruldu. Bazı Amerikan kiliseleri tarafından desteklendiği için Gazze’de İsrail bombaları altında yaşayan siviller, hastanenin bahçesine ve etrafına yerleşip kendilerini güvende tutmaya gayret ediyorlardı ama hastane bile vuruldu; hem de füzeyle vuruldu… Yüzlerce çocuk, yaşlı, genç, hasta, yaralı hayatını kaybetti... İnsanlığın, savaş hukukunun ve sözün bittiği yerdeyiz... Hiçbir savaşta hiçbir gerçek askeri komutan hastaneyi hedef yapmaz, yapamaz ama bu da yapıldı…
Önceki yazımızın en sonunda İsra Suresi’nin bir ayetinde kalmıştık, o ayeti özellikle “fe-iżâ câe va’du-l-âḣirati” kısmı ile tekrar anlamıyla hatırlayalım ve öyle devam edelim: “Vekulnâ min ba’dihi libenî isrâ-île-skunû-l-arda fe-iżâ câe va’du-l-âḣirati ci/nâ bikum lefîfân” / “Ve onun arkasından İsrail’in çocuklarına yerde yerleşin. Son söz geldiğinde sizi birliğe getireceğiz diye söyledik.” / “Ve Onun ba’dinden İsrail ibnlerine arzda iskân olun. Âhiretin va’di ciet edince sizinle lefifan ciet edeceğiz diye kavl ettik.” [İsra Sûresi, 17/104]
Kur’an, İsra Sûresi’nde bundan önceki ayetlerde Hazreti Musa’ya dokuz mucize verildiğini söylemekte, onun Firavun ile olan kıssasını anlatmakta, bu ayette de İsrail oğullarına temas etmekte, onların asıl görevleri ile gelecekteki durumlarını izah etmektedir. Firavun’la “kuvveti üstün tutan zalim düzen” anlatılmakta, devamında “Hakka dayalı adil düzen” üzerinde durulmaktadır. Sûre bir bütün olarak Hazreti Peygamber’in Kudüs’e gitmiş olmasını hikâye ettikten sonra, İsrail oğullarının iki defa güçleneceklerini ve son güçlenmeden sonra Kur’an ehlinin ülkelerine gireceklerini açıklamaktadır. Böylece Kur’an ehlinin “Hakkı üstün tutan dünya düzenini” yeniden kurup yürüteceklerine işaret etmektedir. Bu ayet, sadece o günleri yani o dönemi değil, bundan sonraki çok uzun zamanı da içermektedir...
İsrailoğulları da dünyadaki her kavim gibi boşuna yaratılmamıştır, onların da görevi vardır. Ancak bazı dönemlerde hadlerini aşarak siyasi güçlere karışmaları, dinlere karışmaları, savaşlarla ve sürgünlerle sonuçlanmıştır; insanlık tarihindeki sürgünleri bilinmektedir…
Kur’an, İsrailoğullarını anlatırken insanlık tarihini de anlatmış oluyor...
Siyonist Yahudiler krallık sistemini icat ederek derebeylik nizamını ortadan kaldırdılar, Protestanlığı icat ederek papalığı parçaladılar, cumhuriyeti icat ederek krallıkları yıktılar, komünizmi icat ederek dinleri yok ettiler. İngiltere Krallığı’nı ve Hıristiyanlığı kullanarak dünyayı istila etiler. Nüfusları az olduğu için dünyayı yönetmeye güçleri yetmedi ama Masonluğu icat ettiler ve işbirlikçileri ile her tarafa yerleştiler. Bunları yaparak dünyadaki en büyük güce ulaştılar; o kadar ki, tek kutuplu bir dünya uygarlığına bile soyundular...
İşte bu durum hâsıl olunca ve rakip kalmayınca son vaat gelecektir.
Ayetteki “fe-iżâ câe va’du-l-âḣirati” işte bu son vaattir…
Uygarlıkları daha önce defalarca yazdık, bu vesileyle tekrar hatırlatalım; uygarlıklar bin yılda bir yenilenir, her milenyumda yeni bir uygarlık kurulur, yeni bir uygarlık doğar…
Yahudiler ile Avrupa yani Batı uygarlığının zirvede olduğu günleri yaşıyoruz...
Kur’an’daki bu ayetin delaleti ile şunları söyleyebiliriz:
Yahudi Siyonist Sermaye ABD’yi Irak’a saldırmaya zorladı. Hedef olarak Irak alınacak ve küçük devletlere ayrılacaktı. Sonra Suriye’ye saldırılacak, İran’a saldırılacak, daha sonra da Türkiye’ye saldırılacak, bunlar parçalanacak, böylece Ortadoğu’da İsrail’den daha büyük bir devlet bırakılmayacak. Bu küçük devletçikler silahtan tecrit edilecek ve İsrail’in himayesinde Ortadoğu Devletler Birliği kurulacak yani BOP gerçekleşecek. Böylece Ortadoğu’nun tabii kaynakları İsrail’in emrine girecek, Dicle ve Fırat’ın suları İsrail’e akıtılacak, Avrupa’nın Asya ile yolu kesilecek ve Siyonist İsrail hakimiyeti dünya üzerine tesis edilecek. Yahudi Siyonist Sermaye işte bu plan üzerinde faaliyettedir... (Devamı var)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Misafir - Hocanın yazdığı mealden bir şey anlamadım. Ben de diyanetin mealine baktım. Ne diyor? "Arkasından da İsrâiloğulları’na, “Yurdunuzda oturun! Âhiret vakti gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz!” dedik. 104" Sonra ahiret vakti ne demek diye baktım; "Ahiret, dünya hayatından sonra başlayıp ebediyen devam edecek olan ikinci hayat" anlamına geliyormuş. Yani yahudiler öbür dünyada toplanıp bir araya getirilecek. Hal böyle iken yazarın anlattığı : "Kur’an’daki bu ayetin delaleti ile şunları söyleyebiliriz: ........" . israililer şuraya şuraya hakim olacak vs. " sonucu çıkar mı? Yahudiler hayal edebilir ama bu hayal Kuranı Kerim ile desteklenebilir mi?
Uzaktan Ahuvah - elbette Resul-u Ekrem (as) ın haber verdiği gibi çıkacak; ama şu an orada vefatlar var, yaralılar var çok hem de pek çok! dolayısıyla buradan yorumcu erman toroğlu gibi analizler yapmanız neyi hafifletiyor; biz müslümanları karşı savaşa organize edecek bir güç olmadıkça..
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.