Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor: “Selamı açıktan açığa yayın.” Açıktan söyleyin selamı. Çünkü selam insanlar arasında ilk tanışmaya, anlaşmaya sebep olan ilk şeydir. Selam sevgiye sebep olur, kibiri gururu olmadığını gösterir; tevazu sebebidir, Müslüman’a saygı sebebidir selam vermek. Böyle arada dargınlık, kırgınlık, kötülük olmadığına işarettir. Onun için selamı yayın diyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Efendimiz bir de, “Müminlere yemek yedirin” buyuruyor. Allah’ın size emrettiği gibi müminlere kardeş olun. Kardeş gibi her mümini sevin, öyle kardeş olun. Yani hem sözle hem de fiilen yardım götür mümin kardeşlerine. Hayrı öğret, hayır işle. Diyelim ki zenginsin; komşun çok fakir, imkânı yok, çocuğunu giydirememiş, kendini giydirememiş; bir elbise alıp ona hediye etmen çok büyük sevaptır, sadakadır, maruftur. Açı doyurmak da böyledir. Yani cömertliğe teşvik ediyor Peygamberimiz ve güzel ahlâka, insanlarla kardeşçe samimi davranmaya teşvik ediyor. Kibirli olmayın, Müslümanları kanatlarınızın altına indirin, mütevazı olun diyor ve aranızda kalpleri birbirine ısındıracak hareketleri yapın. Bunları söylemek suretiyle bunlara işaret etmiş oluyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Abdullah ibn Ömer’den bu hadis-i şerifi nakletmişler. Tâberânî’de de bir başka hadis, “Selamı yayın, yemeği yedirin ve insanlara cömert davranın” şeklinde bir başka hadis de var.

NAMAZIN EN GÜZELİ

Müslüman şerefli insandır peki Müslüman’ın en şereflisi kimdir? Dilinden ve elinden emin olunan, hiç kimseye zararlı söz sarf etmeyen, hiç kimseye zarar verecek fiil işlemeyen; elinden dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir. Tabii öldürmek zaten yasak, boş laflar söylemek, fiiller yapmak, öldürmesen bile başkasının malını çalmak, ocağını yıkmak dinimizce yasak şeyler; başkalarına eziyet verecek şeylerden kaçınmak lazım. “Yok canım o yapmaz bunu, o söylemez bu sözü” dedirtecek Müslüman kendine. İşte böyle, Müslüman’ın en faziletlisi elinden ve dilinden Müslümanlara kötülük gelmeyen insandır diyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Ve müminlerin iman bakımından en kâmil olanı da, ahlâkı güzel olandır. Müminlerin kâmil iman sahibi olanı, ahlâkı güzel olandır. Namazın en faziletlisi de uzun kıyamdır. Pat pat pat diye kılma namazı. Hızlı hızlı kılma. Bunların usulü var. En azından rükûda üç defa “Sübhanerabbiyel-azîm”, secdede “Sübhane rabbiyel-a’lâ” diyeceksin. Kalkınca, “Semiallâhu limen hamideh, Rabbenâ lekel hamd” diyeceksin. Bunları söyleyince zaten tadili erkân olur. Ama böyle pat pat pat olmaz. Namazın en güzeli böyle ağır ağır kılınan ve kıyamı uzun olandır diyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Namazın en güzeli de budur. Ayakta duruşu uzun olandır.

SADAKANIN EN FAZİLETLİSİ

Sadakanın en faziletlisi nedir? Şimdi diyelim çok zengin değilsin, kendi yiyecek kadar şeyin var. Farz değil; bakın farz olan fazlasını zekât vermektir. Ama senin az olan şeyin sana yetiyor; karşındaki adamda ise hiçbir şey yok. Kendi şeyinden, az olmasına rağmen ona vermek. Bu en üstün hayırdır buyuruyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Fedakârlık isteyen bir şey. Bu gerçekten insanın ahlâkının güzelliğine delalet eder. Bu böyle; sen kendin muhtaç durumundayken farz değil. Fakat bunu yapmak gerçekten en güzel davranıştır diyor güzel Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Sen kendin muhtaçken birazını başka muhtaca vermen sadakanın en faziletlisidir. Çünkü Allah’a güveniyor; “Bana bir daha verir” diye Allah’a güveniyorsun ve kendi nefsine hâkimiyetini ispat etmiş oluyorsun.

Böyle zor durumdayken başkasını tercih etmek… Bu iş üstünlük alametidir, Müslümanlık alametidir, diyor güzel Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Her insan bunları tam yapamaz. Şimdi ihtiyaç durumunda sen almışsın, farz değil; ihtiyacın kadar almışsın ama komşun hiç alamıyor, yiyemiyor; götürüp vermek bu fedakârlıktır. İşte bu, en faziletli amel durumudur.