Millî Gazete’nin haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı 84.684 cami varmış. Gazete, illere göre cami sayılarını ve her ilden bir cami fotoğrafını da vermiş.

Bunlar resmen Diyanet’e bildirilenlerdir.

Bazı apartman ve işyerlerinde olup da bildirilmeyenlerle bu sayı epeyce yükselir.

Türkiye’de hiç bir kurum veya kuruluşun bu sayıda salonu yoktur.

Her şehrin bir veya bir kaç tane kültür merkezi vardır.

Camiler, yalnız namaz kıldırma yeri olarak kullanılmaya başlandığı günden beri insanlar, kültür merkezlerini de açmaya başladılar.

Burada kabahat cami görevlilerindedir.

Camileri, Mekke’deki Mescidi Haram ve Medine’deki Mescidi Nebevinin yaptığı bin görevden yalnız birinin yapıldığı şubeye dönüştürüldüğü günden beri cemaat kaybı meydana gelmiştir.

Cumhuriyetin kuruluşuyla beraber imamlarımızın eline hazırlanmış 52 Hutbe kitapları tutuşturulmuş ve hep onu okumuştur.

Çocukluğumda, köyümüzün bazı gençlerinin, hutbe okunup bitinceye kadar cami dışında kendi aralarında konuşup hutbe bittikten sonra müezzin kamete başlayınca camiye girip Cuma namazını kıldıklarını bilirim.

Yaşım biraz daha büyüyüp Kur’an okumasını  öğrenip Arapçaya da başlayınca hutbe okunurken camiye girmeyen delikanlılara niçin girmediklerini sorduğumda ”Kerim hocanın ne okuyacağını biliyoruz. Bugünkü konu şu deyip ezberden konuyu anlatabiliyorlardı.

Kerim hoca dayım, “Elli İki Hutbe”yi kırk yıldır okumaya devam etmiş, cemaat da ezberlemiş.

Değişen ne

Günümüzde de imamlık imtihanını kazanıp ilk maaşı da aldı mı değme keyfine hocanın.

Kitap okumasına gerek yok.

Haftada bir hutbe okuyacak onu da 28 Şubat döneminde Ankara’dan gönderirlerdi.

Şimdilerde İl Müftülüğü gönderiyor.

İmamlarımızın araştırmaya, kitap okumaya, ayet ve hadis aramasına gerek yok.

Vaktinde camiyi aç-kapat. Senden iyisi yok.

Ellisinden sonra dönüş yapmış bir Mücahid, bakmış bakmış da “yahu bunlar, imam değil “Kıldırgaç” olmuşlar” demişti bana.

Gayretli imamlarımız vardı. Kirada veya cami evinde otururlardı ve camiyi eğitim merkezi haline getirmişlerdi. Onlar da yanlış bir fetvaya kanmışlar ve faizle ev ve araba almışlar.

Nasıl ödeyeceği kederi boğmuş ve ek işler yapmaya başlamışlar.

Rabbimiz, Kur’an-i Keriminde İbrahim aleyhisselama “Ben, seni insanlara imam yapacağım” diyor. (Bakara süresi ayet 124)

Bütün peygamberler imamdırlar. Sevgili Peygamberimizin imametini temsil ediyoruz.

Onun hayatını önce Kur’an’dan okuyalım, sonra Siyer kitaplarından okuyalım ve onun yaptıklarını yapalım.

“Genel bir tavsiye oldu” derseniz, bugünden itibaren cemaatinizin uygun bulacağı bir zamanda Kur’an tefsiri, bir hadis kitabı şerhi ve cemaatinizin mezhebine göre bir fıkıh kitabını cemaate açıklayarak okuyunuz.

“İlmihal” demiyorum.

İlmihallerimiz, fıkıh kitaplarımızın baş tarafında vardır ayrıca fıkıh kitaplarımızda İslam Hukuku vardır.

Ne olacak Demeyin,  deneyin.

Her gün akşama-sabah konuştuğunuz ve rahatsız olduğunuz siyasi ve sosyal konuların halledildiğini göreceksiniz.

Çünkü 84.684 camide elli milyonun üzerinde insanımız dünyayı Bush oğlu Busha göre değil her şeyi yaratan, yaşatan ve yönetene göre değerlendirecektir.