"Her kim de benim zikrimden (Kur'ân'dan) yüz çevirirse, ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz. (O zaman Kur'ândan yüz çeviren kimse) "Rabbim! beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der. Allah: "Böyledir, sana âyetlerimiz gelmişti de onları sen unutmuştun, bugün de öylece unutulursun" der. “(Ta-ha 124-126)
Rasulüllahın ifadesiyle Kur'an;
“Allah bu Kitap (Kur’an) ile bazı milletleri yükseltir, bazılarını da alçaltır.” (Müslim-İbn mace)
Allah'ın kitabına sahip çıkarak onu okuyan, anlayan, yaşayan ve ahkamını tatbik eden kavimler yücelir ve izzet bulur; onu görmezden gelip terkedenler ise alçalır ve zelil olur.
"Kur'an, Allah’ın resulüne, aydınlığı ebediyyen sönmeyecek bir NUR, derin bir HİKMET, yoluna girenlerin asla şaşırmayacağı bir HİDAYET, Hakla batılı birbirinden ayıran FURKAN, delil arayanlara kati BURHAN, sonunda hastalık çıkmayacak ŞİFA, ahkamına tabi olanlara İZZET nişanesi olarak nazil oldu.
Kur'anı; imanın cevheri, ilim ve irfan deryası, hikmet ve hakikatin pınarı, marifet meyvelerinin bahçesi, bereket ve füyuzat şelalesi, iki dünya saadetinin rehberi, Hak adına akan ayetlerin ırmağı,muttakilerin ser tacı, zahitlerin ilacı,fukahanın gönlünün baharıdır.
Kur'an, kendisine yönelenleri insanlığın en hayırlısı yapan bir mihenktir, "Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir;”(Buhari-Müslim)
Kur'an, Amellerin tartıldığı gün sevap kefesine yığın yığın hasenat biriktirme kabıdır; “Her Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa, onun için bir sevap vardır. Her sevap da on misli karşılık görür. Elif-lâm-mîm bir harftir, demiyorum elif bir harf, lâm bir harf, mîm de bir harftir”(Tirmizi)
Kur'an, kendisi ile meşgul olanı;Allah'ın katında istemeden verilenler zümresine yükseltir.
Allah’u Teala bir Kudsi hadiste buyuruyor ki, "Kim Kur’an-ı Kerim’le meşgul olduğundan dolayı benden istemeye, beni zikretmeye fırsat bulamamışsa, ben ona benden isteyenlerden daha çoğunu vereceğim." Allah’ın Kelamı (Kur’an'ın) diğer kelamlara üstünlüğü, Allah’ın yarattıklarına üstünlüğü gibidir.”(Tirmizi)
Kur'an, iyilik ve salih amel namına yapılacak en büyük tavsiye, kişiyi dünya ve ahiret karanlıklarından aydınlığa çıkaracak en güzel nurdur.
“Ebu Zer: Bana tavsiyede bulun EY Allah’ın resulü dedim. Buyurdu ki: Sana Kur'an okumanı tavsiye ederim. Çünkü o (kuran)senin için yerde ve gökte bir nurdur.” (ibn. Hibban)
Kur'an, dünyada iken kendisini ihmal etmeyen, ahkamını tatbik etmekten gafil olmayan Kur'an ehli için şefaatçidir;
“Kur'an, şefaat edecidir ve şefaati kabul olandır. Kim Kur'an'ı önüne alırsa onu Cennete götürür. Her kim de gerisine atarsa onu Cehenneme sürer.”(Beyhaki)
Yani herkim Kur'anı rehber edinirse onu Cennete götürür. Her kim de onun ahkamına sırt çevirirse onu da Cehenneme sürer.
Ayrıca peygamberimiz, Kur'an-ı hakkıyla okuyanlara Kuranın şefaatçi olacağını şu şekilde müjdeliyor.
“Kur'an okuyunuz. Hakikaten o Kur'an kendisini okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olur.” (Müslim)
Kur'an, Kur'an'ı çoluk çocuğuna ve nesline sevdirip onun Kur'an ehli bir hafız olarak yetiştiren Anne baba için bir rahmettir. Anne babalar için şehitlerin bile gıpta ettiği derecelerin vesilesidir.
“Kim Kur'an okur ve onunla amel ederse, onun anne ve babasına kıyamet gününde keramet tacı giydirilir. Güneş,sizin evlerinizin içinde olup ta evinizi ışıtmış olsa idi bile o tacın ışığı kadar güzel olamazdı. (Kuran okuyanın anne ve babasına yapılan ikram bu olur ise peki onunla amel edeni düşünebiliyor musunuz.” (Müsned) Yine Kuran ehline verilecek bir mükafatı Rasulüllah Efendimiz şöyle müjdeliyor;
“Kıyamet günü Kur'an ehli getirilir,Kur'an onun için der ki: Ey Rabbim ona giydir.Ve ona keramet tacı giydirilir. Kuran, Ya Rabbi artır der. Keramet hullesi giydirilir. Kur'an der ki; Rabbim ondan razı ol.der. Ondan razı olunur ve ona denilir ki:oku ve yüksel her ayete bedel bir derece artar.”(Tirmizi)
Sen yeterki Kuran ehli ol; bu sana şeref olarak yeter; “Ümmetimin en şereflileri, Kurân-ı Kerîm’i ezberleyen ehil hâfızlar ve gecelerini ihyâ edenlerdir.” (Beyhaki)
(DEVAM EDECEK.)