Her şeyin bir ruhu ve kendi içinde bütünlüğü vardır. Eğer

bu bütünlüğü koruyamazsanız o şeyi aslından koparır ve ruhunu öldürürsünüz.

Tesettür konusu epeydir bizim toplumumuzda ruhundan ve maksadından

uzaklaştırılmış bir meseledir. Bunda tabiî ki, ticari kaygıların büyük etkisi

var.

Geçtiğimiz günlerde okurlarımızdan biri, mail adresime

bir tesettür modası dergisinin planladığı kapak kızı yarışması ile ilgili

haberi göndermiş. Konuyla ilgili açıklamalarında dergi yöneticilerinin henüz bu

yarışmanın resmi olarak ilan edilmediğini ve proje aşamasında olduğunu ifade

ettiklerini belirtmiş ve bu tür yarışmaların getirebileceği zararlardan söz

etmiş.

Tamam, tesettürün cılkını çıkardılar, sokaklarda çikolata

paketi gibi ambalajlara bürünmüş garip görüntüler hakim Kadınlar artık sadece

inandıkları için örtünmüyorlar. Daha iyi bir evlilik yapabilmek, daha fazla

itibar görebilmek için, ya da olur ya ahirette işimi kolaylaştırır düşüncesi

ile örtünenleri sayıları gittikçe artıyor. Tesettür defileleri, moda

programları, medya ve siyaset çevresinde boy gösteren modern tesettürlü

hanımlar, başörtü reklamları ve mankenler, bazı entel kadınların başörtüyü bir

aksesuar haline getirip boyunlarını açık bırakmaları, ful makyaj ve dikkat

çekici görüntüler İslam kadınının örtüsüne büyük zarar getirmiştir. Ekranlarda

gördüğü modelleri hayatına taşıyan genç kızlarımız bir süre sonra hal ve

hareketlerindeki ölçüyü de yitirerek başkalaşıyor.

Peki, Allah ın emrini yerine getirmek için örtünenle

nefsi için örtüneni nasıl ayırt edeceğiz Her şeyden önce Allah için örtünen

bir hanım, iffet elbisesini de giyerek hal ve hareketlerindeki vakarını

korumaktadır. Onlar karşı cinsle ilişkilerinde ölçülüdürler. Bu hanımlar iş

hayatlarında ya da sosyal yaşamlarında çeşitli zorluklarla karşılaşsalar da,

örtünün ruhunu korur ve buna uygun davranırlar.

Günümüzde her şey aslında uzaklaştırılarak ticari birer

meta ya dönüşüyor Tesettür meselesi de kapitalizmin kullandığı bir araç haline

getirilmeye çalışılıyor. Artık modaya uygun eşarplar, farklı şekillerde

boneler, pardösüler üretiliyor ve bu ürünler modanın bir parçası haline

getirilerek özünden uzaklaştırılıyor. Sırf Allah için örtünen kızlarımızın bir

kısmı farkında olmadan modanın kurbanı oluyor ve bu çarkın içinde kaybolup

gidiyorlar. Sorduğunuzda ise televizyonda gördüm filan hanım da böyle örtünüyor

diye karşılık veriyorlar. Peki, biz ergenlik çağına gelmiş kızlarımıza bu

çelişkiyi nasıl anlatacağız Ekranlardaki bu görüntüleri onlara nasıl

açıklayacağız İşimiz zor

Çünkü problemin merkezinde kapitalizmin araçları ve

yöntemleri kullanılıyor. Bir taraftan biri bizim tesettürümüzün şeklini

tartışıyor diğeri dergi çıkarıyor, biri rekabeti körüklüyor ve İslam kadının

örtüsü büyük yara alıyor. Kapitalist zihniyetler kadının kişiliğini değil

dişiliğini cazibesini öne çıkarma gayreti ile hareket ederek yanlış bir İslam

kadını prototipi ortaya çıkarıyor. Oysa İslam kadınının şahsiyeti daima ön

plandadır. Tesettür kem gözlerle arasına duvar örerek onu korumakta ve

muhteremlik vermektedir.

Dünyevileşme ve modernleşme dünya kadınlarını ve İslam

kadının çok etkilemiştir. Çünkü modernleşme ve dünyevileşme kadın üzerinden

yapılan bir propagandadır. Bu nedenle bizler bir taraftan tesettürü özüyle

birlikte anlatmaya ve tebliğ yapmaya devam ederken diğer taraftan İslam

kadınının temsili adına iyi örnekleri çoğaltmalıyız.