PKK ve terör sadece askeri operasyon ve tedbirler ile bitirilemez. Hiçbir terör sadece silah yolu ile bitmemiştir.

Terörün bitirilmesi için acilen şu tedbirlerin uygulanması gerekmektedir;

*  Terör Kanunu değişmelidir. Halka kendini savunma hakkı verilmeli, örgüt üyeliği cezası caydırıcı olmalıdır. Asker ve polise teröristi “vur” emri verilmeli, PKK ve APO sembolleri taşımak suç sayılmalıdır. Dünyaya yapılacak haberler ile Türkiye’nin haklılığı kabul ettirilmelidir.

*  Türkiye, İran ve Irak ile PKK’ya karşı anlaşmalıdır. “ABD Derin Devleti”ne, toprak bütünlüğümüz kabul ettirilmelidir.

*  NATO üyesi olsak da, topraklarımızdan taviz vermeyeceğimiz kararlı bir üslup ile tüm dünyaya ispat edilmelidir.

*  Türkiye’nin, Suriye ve Irak olmayacağı ispatlanmalıdır.

*  Güneydoğu’da, beceriksiz ve yetersiz tüm yetkililerin yerine, hakkıyla bu işi yapacak kadro atanmalıdır.

*  Kandil Dağı dâhil, PKK’nın kullandığı tüm mağara ve sığınaklar imha edilerek, düz arazi haline getirilmelidir.

*  Türkiye’nin en büyük sorunu; ideolojik yönden güçlü, milli değerlere sahip bir gençliğin tam anlamıyla yetiştirilmemesidir. Gençlerimiz şu anda bile kendi geleceğini, okulunu veya evlenmeyi düşünmektedir. Teröristler ise kendi ideolojileri uğruna, evini ve işini terk edip, dağda ve zor şartlarda savaşabilmektedir. Bunu önlemek için acilen MİLLLİ BİLİNÇ dersleri verilmelidir.

*  Eğitim müfredatı düzeltilmelidir.

*  TRT ve devletin yayın organları devreye girmelidir.

*  Gençlerimiz, ancak ve ancak milli ve manevi değerleri güçlü bir şekilde bilerek yetiştirildiği müddetçe PKK’nın ideolojisine karşı koyabilir.

*  Unutulmamalıdır ki bir teröristin hayatı zordur. Geniş imkân ve zenginlik için değil, onu terörist yapan inandığı saptırılmış felsefedir.

*  PKK her fırsatta saptırılmış ideolojisini, eğitim kampları ve propagandalarla devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çok hızlı davranarak bu yönlendirilmiş ve yanlış ideolojiye, fikir ve ideolojiyle cevap verecek bir sistem geliştirmelidir. Aksi halde PKK kalıcı olarak yok olamaz. (A. CENK KILIÇ / İZMİR)

DÜNYA AHİRET AİLE HUZURU

Bir de kitap notu…

“Dünya Ahiret Aile Huzuru” Ankara Çubuk Merkez Hafız Ömer Camii Müezzini Murat Uçar’ın yazdığı kitap.

Müezzin Murat Uçar; Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan da kitap dolayısıyla teşekkür aldı.

Peki, kitapta neler mi var;

Türkiye genelinde artan boşanmalar ve toplumdaki huzursuzluktan hareketle müezzin Uçar kitabında şu konulara yer veriyor; “Yuvalar yıkılmasın, çocuklar öksüz yetim kalmasın, ey anneler-babalar, çoluk çocuk, garip kalıp boynunu bükmesin. Sönmesin ocaklar. Kapansın artık gönüllerdeki yaralar, fitne ve fesadın yerini alsın dualar.”

1980 Gümüşhane / Kelkit doğumlu Murat Uçar, aynı zamanda hafız. Açık Öğretim Lisesi (Yüz Yüze Eğitim) Çubuk Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu. (Kitap için; 0 (537) 481 82 29)

BU İNCE DÜŞÜNCE KEŞKE HER İLDE OLSA…

Son derece “ince düşünülen” bir “hayır”dan ve bu vesileyle düzenlenen bir toplantıdan söz etmek istiyorum;

***

Yer; Kayseri’de bir otel…

Tarih; birkaç gün önce…

Katılanlar; Kayseri Valisi Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün, Garnizon Komutanı Hv. Plt. Tümgeneral İsmail Yalçın ve eşi Nermin Yalçın, şehit aileleri ile il protokolü.

Konu; 2013, 2014 ve 2015 yıllarında Kayseri’den şehit düşen 14 şehidimizin ailelerine daire teslimi.

***

Toplantıdan bazı ayrıntılar da vermek istiyorum;

*  Adının açıklanmasını istemeyen bir hayırseverin satın aldığı 14 daire, 14 şehidin ailesine teslim edildi.

*  Vali Düzgün programdaki konuşmasında, şehit ailelerinin acılarını, hüzünlerini yakından hissettiklerini ve onları “Şehitlerin Emaneti” olarak gördüklerini söyledi.

*  Vali bey, üç ay önce Kayserili bir hayırseverin kendisini arayarak, “Bizler bugün rahat bir ortamda işlerimizi yürütebiliyorsak kahraman şehitlerimiz sayesinde yürütüyoruz” dediğini söyledi. Hayırseverin bu sözlerinin ardından, şehit ailelerine destek olmak istediğini söylediğini de anlatan Vali Düzgün, karşılıklı yaptıkları istişareler sonucunda 2013, 2014 ve 2015 yılında şehitlerimizin çocuklarına daire alınması yönünde karara vardıklarını dile getirdi.

*  Yeni yapılan modern bir sitede aynı blokta yer alan 80 m2’lik dairelerden satın alındı. Öncelikle şehit çocuklarına ve eşlerine tapu teslimi hemen o toplantıda kurulan masada yapıldı.

*  Dairelerin alınması sırasında da Suat Altın İnşaat, satış fiyatlarından yüzde 30 indirim yaptı.

*  Kayseri’de bugüne kadar 257 şehit yakını kamu kurum ve kuruluşlarında işe yerleştirildi.

*  Şehit aileleri kendilerine hediye edilen dairelerin numaraları ve katlarını çektikleri kura ile belirledi.

***

Bu ve benzeri uygulamalar toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı artıran faktörler.

Şehitlerimize biz sahip çıkmazsak kim sahip çıkacak!

Bu vesileyle “14 şehit ailesine daire hediye eden ve adının açıklanmasını istemeyen” bu Kayserili işadamını tebrik ediyorum.

Ve bir temenni; acaba diğer illerde de benzer uygulamalar hayata geçirilemez mi

TOPKAPI SARAYI’NDA ŞOK ÜSTÜNE ŞOK YAŞADIM!

Arayan Abdurrahim Topçu. Beyoğlu’nda esnaf.

-“Size yaşadığım çok ilginç bir anekdotu aktarmak istiyorum, Adnan Bey!”

-“Buyursunlar efendim…”

-“Adnan Bey, ben yıllarca İstanbul’da yaşayan bir esnafım. Asırlarca Osmanlı İmparatorluğu’nun idare edildiği Topkapı Sarayı’nı rehber eşliğinde gezdim, geçenlerde. İlk kez. Ama gelin görün ki daha ilk dakikada şok üstüne şok yaşadım.”

-“Niçin ”

-“Çünkü rehber daha ilk dakikada kesilen kellelerin sarayda sergilendiği mahallerden söz etmeye başladı. Kelle avcılığı yapmaya başladı. Padişahların ‘Has Odası’nı anlatırken de, ‘O anda padişahın psikolojik durumuna bağlı olarak kararlar verdiği yer…’ gibi laflar etti. Artık dayanamadım…”

- “Ne yaptınız, peki ”

- “Osmanlı İmparatorluğu’nu ve padişahları yerden yere vuran bu rehbere sert bir şekilde çıkıştım. Öyle bir çıkıştım ki, ‘Arkadaş sen kelle avcılığı yapma! Padişahların hayatını anlat. Bir cihan imparatorluğunun idare edildiği yeri bize doğru izah et. Anlattığınız türden hikâyeler doğru değil, olamaz…’ dedim… Adnan Bey, bunlar nasıl rehber Kimin rehberi Kim adına rehberlik yapıyorlar Kültür Bakanlığı böyle rehberleri nasıl Topkapı Sarayı’nda görevlendiriyor Lütfen, köşenizde bu hususa yer verin!”

***

Abdurrahim Topçu’nun anlattıklarından yola çıkarak bir cümle de ben etmek istiyorum; Herhalde bu rehberlere de bir rehber lazım! Ne dersiniz…

NOT: Bugün, 28 Aralık 2015, Pazartesi. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!