Cumartesi günü İstanbul da Milli İttifak ın basın
mensuplarıyla gerçekleştirdiği toplantıya katıldık. Saadet Partisi Genel
Başkanı Mustafa Kamalak ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa
Destici nin TV ekranlarından şahit olduğumuz takdire şayan uyumunu canlı görme
fırsatını bulduk.
İlk izlenim olarak adeta bir ağabey-kardeş ilişkisi
dikkat çekiyor ve birbirlerini gerçekten de çok güzel tamamlıyorlar. Kuzey
Avrupa ülkelerinin gram kompleksi ve kaprisi olmayan siyasetçileri gibi bir
havaları var. Sayın Kamalak ın bilgeliği ve üniversite hocası tavrı ile Sayın
Destici nin daha bir heyecanlı ve net tavrıyla çok iyi uyuşuyor.
En dikkat çekici nokta, iki partinin de hiçbir tereddüt
yaşamadan bir parti gibi hareket edebilmesi. Büyük Birlik Partililer, hiç
gocunmadan Saadet in çatısı ve bayrağı altında çalışıyor. Saadet Partililer de,
Büyük Birliklilere karşı saygı ve sevgi içerisindeler. Her iki genel başkanın,
birbirlerinden Saadet Partimiz ve Büyük Birlik Partimiz diye bahsetmesi de,
sıkışan, gerilen, kirlenen ve düşmanlık üzerinden yürüyen Türk siyasetine nefes
aldıracak cinsten. Gerçekten samimi bir birliktelik olduğu görünüyor.
Her iki genel başkanın ortak sıkıntılarından birisi,
uygulanan medya ambargosuydu. Geçen haftaki CNNTürk teki programda da bu konu
gündeme gelmiş ve Sayın Kamalak, Alo Fatih.. diyerek meseleyi özetlemişti. Bu
sözlerden sonra, Alo Fatih le özdeşleşen haber kanalında gerek haber
bülteninde, gerekse altyazılarda Milli İttifak haberine denk geldiğimizi de
söyleyelim.
Bu arada, her kesimden basın mensubunun yer alması,
herkesin söz hakkının olması da tek seslilikten ve tarafgirlikten bıkanlara iyi
gelecek bir detay oldu.
Kamalak Hoca, gazetecilere söz vermeden önce genel
hatlarıyla vaatlerini Hukukta adalet, kazançta bereket, okulda fazilet,
toplumda ahlak ve maneviyat diye formüle etti. Gerçekten de maddi hedeflere
odaklanmak zorunda bırakılan topluma adalet, bereket, fazilet ve ahlak
vaadinde bulunmak, gel geç değil de derinlikli bir siyaset bakışı olarak
göründü. Adaletin olmadığı yerde bereket de olmuyor, fazilet de, ahlak da
nitekim
Sayın Kamalak ın, Başkanlık sistemiyle ilgili tespitleri
ilginçti. Milletin yolunu tıkayan olarak Parlamenter sistemi görüyorlar diyen
Kamalak, Başkanlık sisteminin sihirli bir formül olarak sunulmasına
tepkiliydi. Sayın Kamalak ın konuyla ilgili tavrı özetle, Başkanlık sistemine
karşı değiliz ama Türk tipine hayır şeklinde oldu. Türk tipinden kasıt,
Parlamentoyu istediği zaman feshedebilecek, yüksek yargı üyelerinin yarısını,
valileri, diplomatları vs atayıp istediğinde görevden alabilecek bir Başkan...
Buna karşı olduklarını söyledi ve Bu Başkanlık sistemi değil Despotizm dir
dedi.
Sayın Destici de, hükümetin en başarısız olduğu alan
olarak dış politikayı gösterdi. Destici özellikle, Cumhurbaşkanının tarafsız
kalmasının, seçim döneminde partilere eşit mesafede olmasının gereğinden
bahsetti. Ki bu bağlamda verdiği, Diyarbakır örneği de çarpıcıydı. Bu şehirdeki
programlarını, Cumhurbaşkanı nın gezisi yüzünden iptal etmek durumunda kaldıkları
detayını verdi.
Sözün özü, Milli İttifak inançla ve sabırla çalışıyor,
tüm engellere, tüm ambargolara karşı, en ufak bir tereddüt göstermeden
mücadelesini sürdürüyor. Milli İttifak a yer vermeyen anket şirketlerine bir
gol atarsa, şaşırmamak gerek.