SENİN ÜSTÜNE

 

Kelamullah vahyedilen Muhammet

Feyzullah var mıdır senin üstüne

Gaffarın gönlünden kopan merhamet

Lütfullah var mıdır senin üstüne

 

Ya İsa Mesih’in övdüğü Resul

İsmini İncil’den silenler mesul

Nübüvvet mührünle değişti nesil

Bismillah var mıdır ben’in üstüne

 

Sana özel Kelime-i Şehadet

Senle güzel savmu salât ibadet

Sayende yaşandı devri saadet

Şadullah var mıdır günün üstüne

 

Ya Şahlar Şahı’nın rahmeti Ahmet

Burakla seyahat miraçta vahdet

İlahi muhabbet semavi sohbet

Sadullah var mıdır senin üstüne

 

Putpereste paymâl iken mazisi

Payenle payidar hac arazisi

Ey Bedir fatihi Uhud gazisi

Seyfullah var mıdır şanın üstüne

 

Mahzundu Kâbe’nin ruhu İbrahim

Seninle şadetti Rahman-ı Rahim

Şefaat lûtfundur ya Abdürrahim

Nasrullah var mıdır senin üstüne

 

Az mı cefa çektin az mı sefalet

Azminle kapandı devri cehalet

Ahiret yolumuz senle selâmet

Beytullah var mıdır yönün üstüne

 

Ümmetin olmuşuz elhamdülillah

Borçluyuz suçluyuz estağfurullah

Rahman seni kırmaz ya Resulullah

Abdullah var mıdır senin üstüne

 

Kemale ermişler cemâlin gören

Aşkınla bezemiş dokunu ören

Ak zambak misali kokunu veren

Nurullah var mıdır tenin üstüne

 

Haddimi aşıyor mesuliyetim

Cahilin cüreti naata niyetim

Ya Hakk’ın Habibi Resûl-i yetim

Hamdullah var mıdır senin üstüne

 

İtiraf gerekse samimiyetle

Şeytana şenlikdik umumiyetle

Fethullah eyledin İslamiyet’le

Emrullah var mıdır senin üstüne

Hayrullah var mıdır dinin üstüne…

 

(Cemal SAFİ)

 

Cemal Safi, Edremit’te şair olarak tanıdığım Serkan Uçar vasıtasıyla tanıdığım ve değer verdiğim şairlerdendir.

Serkan Uçar’ın bir şiirini okudum, Edremit’te uyanık sandığım birine telefon ettim ve “Bunu bana bul” dedim.

İki ay sonra telefon etti ve “Buldum ama bizden değil” dedi.

Ben, “Bizden” veya “Sizden” adında birini aramıyordum.

İkinci bir arkadaşa telefon ettim ve, “Haziran’ın onuna kadar bunu bul” dedim, bir haftaya kalmadan buldu ve telefonunu gönderdi.

Onunla dostluğumuz ve bir yaz boyu buluşmalarımız devam ederken Edremit Akçaya Cemal Safi de gelmiş.

Ben tanımıyorum ama şiirlerini de okumadığım halde aslında şiirlerini bildiğimi öğrendim.

Nasıl olur bu?

İnternete sordum Cemal Safi’yi, Orhan Gencebay’ın şarkılarının çoğunluğunun güftekârı Cemal Safi olduğunu gördüm.

Birçok ünlü şarkıcılar da onun şiirlerini okumuşlar.

Cemal ve Serkan’la beraber Cemal Safi’nin evinde Akçay’ın seçkin mekânlarında, Güre’nin içindeki kahvehanelerden birinde uzun oturmalarımız olmuştur.

Bir gün kedisine, “Bir de el-Esma’ü-l-Hüsna’yı yazsanız” dedim, ikinci sene buluştuğumuzda yazdığını müjdeledi, önce kendi sesinden bir okudu ve ardından internet yoluyla metnini bana gönderdi.

Kendileriyle tanışmadığım varislerinin yayınlamasını bekliyorum.

Cemal Safi, Akçay’da, kendi evinde, “Asistanım” dediği bir hanım kız ile kalıyordu.

Çay veya kahveyi de o yapıyordu.

Allah, o hanım kız nerede ise sağlık, afiyet versin, Cemal Safi’ye rahmet etsin, mekânı cennet olsun.

Serkan’la telefonla görüşüyoruz ve Haziran’ın yirmisinden sonra birlikte olacağız.

Diğer bazı şarkılarına ve bestelenmemiş şiirlerine bakarak, hakkında olumsuz karar vermeyelim. Allah, hepimizi afvetsin.

Gül koklanırken, dikenlere bakılmaz.