Bugün (15 Kasım 2012-01 Muharrem 1434) Hicri yılbaşı. Sevgili Peygamberimizin, Mekkeden Medineye hicretinin 1434ncü yılının birinci günü.

Rabbimizin koruması altında olan Sevgili Peygamberimiz, bir tek kişi iken ümmeti bugün milyarlara ulaşmış.

Kendisini yok etmek isteyen Mekkeli müşriklerden, Medineli Yahudilerden kafir olarak bir tek kişi kalmamış.

Pers imparatorluğu tamamıyla Müslüman olmuş, Bizans İmparatorluğunun başkenti Kostantin, Müslüman İstanbul olmuş.

Peygamberlerin sonuncusu Sevgili Peygamberimiz, 8 Rabiülevvel=20 Eylül 622 Pazartesi günü Medineye hicret etmiş.

Müslümanlar o tarihi, tarih başlangıcı olarak kullanmışlar.

Ancak resmi olarak ilk defa Hz. Ömer zamanında resmiyet kazanmıştır. Hz. Ömerin topladığı tarih belirleme komisyonu, Hz.Alinin teklifi üzerine Hicreti, resmi takvim olarak kabul etmiş.

Eskiden beri Muharrem ayı senenin ilk ayı olması nedeni ile takvimi 1 Muharremden başlatmışlar.

Türkiye, 26 Aralık 1925 tarihinde 698 sayılı kanunla 1341 yıllık takvimi kaldırmış, Beynelmilel =Milletler arası takvimdir diyerek Miladi takvimi kabul etmiştir.

Ama bu millet hâlâ çocuğunun adını, Recep, Şaban, Ramazan, Muharrem koyar da, Aralık, Ocak, Şubat koymaz.

Hicret, kişinin herhangi bir şeyden bedeniyle veya kalbiyle veya diliyle uzaklaşmasıdır. Veya her üçüyle birlikte uzaklaşmasıdır.

Mesela ilk nazil olan ayetlerden birinde "Pislikten uzaklaş." buyurulmuş. (Müddessir 5) başta inkar hastalığından, şirkten, yalandan v.s. kötülüğün her çeşidini yapanlardan ve pisliğin her çeşidinden, bedenen, kalben, dil bakımından da uzaklaş mesajını vermiştir. Müzzemmil süresinin 10ncu ayetinde ise "Söylediklerine sabret. Onlardan güzellikle ayrıl." Pislik insanlardan uzak dururken güzellikle bunu halletmesi istenmektedir.

Müşriklerin, Mekkede Müslümanlara karşı zulmün her çeşidini uygulamaya başladıkları, ekonomik ambargo uyguladıkları, Ashabtan bazılarını işkence ederek öldürdükleri bir sırada İslâm nurunu kökten söndürmek için Sevgili Peygamberimizi susturma ve davasını söndürmek için Mekke parlamentosunda bir araya gelirler, onu hapsetmek, öldürmek veya sınır dışı etmek konusunu tartışırlar. Rabbimiz bu olayı şöyle haber verir:

"Hani, o kafirler seni hapsetmek, öldürmek veya çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarlar, Allah da tuzaklarını bozar. Allah tuzak kuranlara karşılık verenlerin en hayırlısıdır." (Enfal süresi 30)

Efendimiz önce ashabının Mekkeye hicretini emreder. Ashabı gruplar halinde Medineye hicret ederler. Kendisi ve en yakınları olanlar en sona kalırlar. Tehlikeli yerlerde önce ashabını koruyan bir peygamber, günümüz önderlerine de örnek olmalıdır.

Kafirlerin yaptığı zulümler, işkenceler anlatılarak mümin yüreklere korku salmak yerine, peygamberler azimle geri adım atmadan sabrederek, su gibi yumuşak davranarak sonunda kazandıklarını haber vererek yüreklendirmek gerekir. Haçlı ruhuna sahip insanların askeri ve siyasi teknolojik güçlerini dev aynasında büyüterek insanımızın yüreğine korku salmayalım.

Musa aleyhisselama deniz yol oluyor. Yağmurlar Nuh (S.A.V)a, gürültüler Salih (S.A.V)e yardım ediyor.

Minnacık vücuduyla hicret yolculuğunda Sevr mağarasında güvercinle örümcek Sevgili Peygamberimize yardım ediyor.

Biz İslama uygun yaşamaya bakalım. Kimsenin canına, malına, namusuna elimizden dilimizden zarar gelmesin

O zaman Rabbimiz bizim hiç hesap etmediğimiz yerden yardımını gönderir Ebu Cehil imansızın oğlu İkrimeye İslamı nasip ettiği gibi nice ölülerden diriyi çıkarır. Güneş, gölge, deniz, yıldız, rüzgar, yağmur, mümine hizmet eder.

Rabbimiz, Medineyi iman yurdu olarak tanımlamıştır. Efendimiz Mekkeden İman yurdu Medineye hicret ederek hem bedenleriyle, hem gönülleriyle kafirlerden ve onların pisliklerinden uzaklaşmışlar.

Hicret kelimesi, lügat manasıyla bir şeyden uzaklaşmak manasına gelir demiştik. Kuran-ı Kerimde insanların Kurandan uzaklaşmaları da aynı kelime ile anlatılmış ve kıyamet gününde Kuranın insanlar beni okumadılar ve benden uzaklaştılar diye şikayetçi olacağını haber vermiştir. (Fürkan süresi 30)

İki şeyden birine yakınlaşırsanız, öbürüne uzaklaşırsınız. Ömrünü roman okuyarak geçiren birinin Kuran okumaya zamanı olmaz.

Zalime yakın olan mazluma uzak olur.

Kafire yakın olan, Müslümana uzak olur.

Biz, inkardan imana, yalandan doğruya, haramdan helala, haksızdan haklıya, zulümden adalete, fuhşiyattan iffete doğru bedenimizle, kalbimizle ve bütün varlığımızla hicret edelim.

1434ncü Hicri yılınız mübarek olsun.