Bizim oralarda genel bir deyimdir, bu!
* "Sevindiğin zaman aşırı sevinme! Öyle kahkahalar atma!"
* "Üzüldüğün zaman da aşırı üzülme! Öyle yeri göğü inletircesine ağlama, dövünme!"
* "Ortasını bul!" derler...
Bir insan elbette sevinir de üzülür de! İnsanız neticede!
Sevindiğimiz zaman tebessüm veya bir tık daha ilerisi...
Üzüldüğümüz zaman da bir sessiz gözyaşı veya bir tık daha ilerisi...
***
Bunları neden anlattım? Dilim döndüğünce açıklayayım;
Geçtiğimiz hafta... 10 Kasım 2025 tarihinde...
Beyaz Saray’da (bence kapkara saray) bir buluşma gerçekleşti...
Bir terör devleti olan ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın bir konuğu vardı, Ortadoğu'dan...
Malum, bu sıralar Ortadoğu ile pek yakından ilgilenir oldu, Bay Trump; nam-ı diğer Sarı Kovboy!
Trump'ın konuğu Suriye Devlet Başkanı Şara idi...
Sarı Kovboy ile Şara’nın sohbeti gündemde, dünya basınında geniş yankı uyandırdı.
Bu bir bakıma 'ilk' idi...
Ama bakın ki neler oldu, neler!
Ortadoğu halen yanarken...
Bir İslam coğrafyası olan bu bölgede kan ve gözyaşı dinmezken...
Ateşkes olmasına rağmen, bir terör örgütü olan İsrail, Gazze'yi, Filistin'i bombalamaya devam etmesine rağmen...
Trump bey, Beyaz Saray'da, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile görüşmesi sırasında Suriye lideri ile eşine kendi markası olan parfümü hediye etti.
İki lider arasındaki sohbet de geniş gündem oldu.
İki liderin birbirine hediyeler verdiği ve sohbet ettiği anlar sosyal medyada yankılandı da yankılandı!
Şara'ya kendi markasını taşıyan bir parfüm hediye eden Sarı Kovboy, parfümü Suriye Cumhurbaşkanı'na da bizzat kendisi sıktı.
Hem de boynunun her iki yanına...
Sarı Kovboy hızını alamadı, döndü, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani'nin de boynunun her iki yanına aynı parfümden sıktı!
Sonrasında olanlar daha bir traji - komik!
Trump, aynı parfümden bir tane de eşine hediye ettiğini ifade ederek, Şara'ya, "Kaç eşin var?" şeklinde espri yaptı!
Şara da Trump'ın sorusuna gülerek, "Bir" diye cevap verdi.
Hemen ardından bu defa Trump'a dünyanın ilk yazılı gümrük tarifesini, Suriye'de basılı ilk pulu ve ülkesine ait bazı tarihi ve arkeolojik eserleri hediye etti, Suriye Cumhurbaşkanı!
Bu arada Şara da aynı şekilde espri yaparak, Trump'a, "İkinci hediye First Lady için! Sizin kaç eşiniz var?" diye sordu!
Trump da gülerek soruya, "Şimdilik bir!" diye karşılık verdi.
***
Beklendiği üzere bu konuşmalar dünya medyasında geniş yer buldu.
Ancak şunu hiçbir şekilde unutmamak gerekir;
ABD ile aynı çuvala girmenin sonuçları hemen her dönem riskli ve sorunlu olmuştur!
Zira ABD'nin ipi ile kuyuya inilmez!
Bir son not;
Trump-Şara görüşmesinde masada bir obje dikkatinizi çekti mi?
Bu objenin adı, B-2 Spirit bombardıman uçağı.
Trump, B-2 bombardıman uçağını masaya alarak ve de yönünü kahkahalar atan Şara ve ekibine çevirerek ne masaj vermiş olabilir? "Kiminle konuştuğunuzu bilin!" mesajı olabilir mi?
Tekrar edelim; bu Orta Doğu öyle bir yer ki, gevrek gevrek gülmenin, acı acı ağlaması olur!
Bizden uyarması!
OKULLAR YENİDEN AÇILIRKEN 'ZORBALIK' SORUNU!
Okullar bir haftalık ara tatilden sonra bugün açılıyor.
Zil çalacak, öğrenciler ve öğretmenler ders başı yapacak...
Okullar ders başı yapmasına yapacak ama sorunlar da öte yandan devam ediyor!
Mesela, bu köşede sık sık dile getirdiğim 4+4+4 yani 12 yıl kesintisiz eğitime devam ediliyor!
Bizce zorunlu eğitim 5 yıl olmalı...
İsteyen devam etmeli, istemeyen öğrenci bir meslek dalında çekirdekten yetişmeli!
Aksi halde zanaat dallarında eleman yetişmiyor...
***
Okullarımızda başka sorunlar da var!
Ama öncelikli olan hususlardan biri de 'zorbalık'.
Milli Gazete’mizin okurlarına her ay sunduğu ve geçtiğimiz günlerde 10. yaşını idrak eden Maaile dergisinin Aralık 2025 sayısında yer alan bir dosyada, 'zorbalık'la ilgili çarpıcı satırlar yer almakta.
Mesiha Meryem Uzun'un kaleme aldığı dosyada şu satırlara dikkatinizi çekmek istiyorum;
* "Zorbalık bir karakter değil, öğretidir. Zorba ebeveyn çocuğuna nasıl farkında olmadan kibir ve üstünlük duygularını aşılarken empati ve bilinçten uzak yetiştirmiş olur. Zorbalık sadece şiddet değildir, tepeden bakmak, küçümsemek, dışlamak da birer zorbalıktır.“Ben çektim o çekmesin” mantığıyla asla zorlukla karşılaştırmadan yetiştirilen çocukların da onların çektiklerini çekmesi gerektiğini bu anne babalara anlatmak kolay değildir."
* "Hâlbuki bunun mümkün olmayacağı ayet-i kerimede çarpıcı bir şekilde ifade edilmiştir: “Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız?” Üçüncü kuşaktan ayrılan gençlerin anne babasının çocuk yetiştirme tarzını hiç sorgulamadan tamamen almaları yahut onların tam aksine bir tutumla çocuk yetiştirmeye çalışmaları da yanlıştır."
* "Bu noktada sorgulamak ve yanlışı doğruyu ayırt ederek dengeli bir tutum sergilemek gerekiyor. Dengesiz yetiştirilen bugünün çocukları, karşımıza farklı bir cinsiyete geçme isteğiyle yahut “kendimi şu hayvan olarak hissediyorum” gibi aşağılık fikirlerle karşımıza çıkabiliyor. Olgunlaştığı dönemde hatasının farkına varan ebeveynler ise bunu bir imtihan olarak görüp kabul etmekten başka ellerinden bir şey gelmediğini söylüyorlar."
* "Geçen zaman geri gelmiyor, eski boşluklar sonra dolmuyor. Küfrettiğinde güldüğümüz, vurduğunda karşılık verdiğimiz, zorbalık yaptığında kendini savunuyor diye sevindiğimiz, yanlış davranışında dahi arkasında durduğumuz o çocuk bir gün gelecek zorbalıkla anılacak yahut suça karışacak. Çünkü siz tutarsız davranışlarınızla çocuğunuzun doğruyu yanlıştan ayırt etme idrakinin altına dinamit koydunuz."
***
Şu notu da iletmiş olayım; Maaile Aralık 2025 sayısı Aralık ayının ilk günlerinde çıkacak. Maaile dergisi sadece abonelere gönderiliyor. Maaile'ye şu telefon nolarından abone olabilirsiniz; 0212 697 10 00 Dâhili: 132 /133. Ya da 0546 401 33 86.
ATEŞKESE RAĞMEN GAZZE'DE SOYKIRIM DEVAM EDİYOR!
Gazze'de güya bir ateşkes imzalandı!
Ama Gazze'de soykırım hâlâ devam ediyor!
Gazze ve Filistin'in bombalanmaya devam etmesi soykırım değil de nedir?
Gazze'ye insani yardımların girmesine müsaade edilmemesi soykırım değil de nedir?
