15-16 Kasım günleri Antalya Belek te 26 ülkeden
heyetlerin katılımıyla G - 20 Zirvesi yapıldı. 10 binin üstünde katılımcı, 40
bin görevli ve 3 bin basın mensubu programda yer aldı. Zirve de 25 otel, 57
villa bu ülkelerin yöneticilerine ev sahipliği yaptı. Ciddi güvenlik
tedbirleri, ışıltılı görüntüleriyle organizasyon muhteşemdi.
Muazzam masraflar ve bu kadar insan emeği için israf
yapıldı demiyorum. Çünkü dünyanın en zengin ülkelerine ev sahipliği
yapıyorsak, onların varlığı karşısında ezilmemeliydik. Organizasyon, çoğunun
bize karşı iyi niyet beslemediği ülkeler karşısında bir güç gösterisiydi. Ömer
Seyfettin in Pembe İncili Kaftan hikâyesini okuyanlar ne demek istediğimi
anlamışlardır.
Ancak; böylesine büyük fedakârlık ve masraflara karşılık,
bu ülkelerin insanlığa verdikleri zarar dile getirilebilmeliydi! Birkaçı
dışında G - 20 ülkeleri sömürü, kan ve gözyaşından besleniyor; zenginliklerine
zenginlik katıyorlar.
Kapitalizmin temel mantığı, zengini daha zengin, fakiri daha
fakir yapmaktır. G - 20 ülkelerinin çalışma mantığında bu anlayış vardır. Çoğu
Afrika yı iliklerine kadar sömürüyor.
2 günlük çalışma programıyla 27 maddelik sonuç
bildirgesini takip ettiniz mi Sömürülen, ezilen, hakkı yenen, fakir bırakılan,
açlık ve ilaçsızlıktan ölen insanların hakkının birlikte savunulacağına dair
tek cümle yok. Olamazdı da! Hırsızlarla yapılan toplantıda hırsızlığın sona
erdirilmesine karar verilemez; çoğu sömürgeci olan ülkelerin toplantısından da
mazlum, mağdur ve masumlar için bir tek karar çıkmadı.
TERÖR KONUŞULDU AMA!..
Zirve den 2 gün önce, Fransa da 132 kişinin ölümüyle
sonuçlanan 7 ayrı bombalı saldırının gerçekleşmesi, toplantının gündeminin
terör üzerinde yoğunlaşmasına sebep oldu. Evet, terör konuşuldu ama bir terör
devleti olan İsrail den hiç söz eden olmadı. BM kararlarını hiçe sayan, kural
tanımayan, bildiğini okuyan İsrail in inatçı tavrı görmezlikten gelindi.
Genelde DAEŞ hedef alındı. Terörle ilgili bildiğimiz
beylik sözler edildi. Birlikte mücadele edilmesi konusunda yuvarlak konuşmalar
yapıldı. Hatta bu sonuç bildirgesine de yansıdı. Fakat baştan beri terörle
kucak kucağa olan ülkelerin iki yüzlülüğü dikkate alınmadı. Program biterken
Rusya Devlet Başkanı Putin patladı: IŞİD i destekleyen G - 20 ülkeleri var.
Sadece IŞİD i mi Baştan beri PKK ve PYD ya silah veren
kimler ABD değil mi İsrail ve diğer Batılı ülkeler de ABD yi destekliyor.
PKK yı ülkesinde destek olup sahip çıkmayan tek Batı ülkesi var mı Fehriye
Erdal senelerce AB nin merkezi Brüksel de korunmadı mı Avrupa da senelerce
PKK nın TV, radyo, gazete ve yayınlarına göz yumulmadı mı G - 20 ler terörle
mücadele edecek, öyle mi
Batı bencil! Paylaşmayı bilmiyor. Teröre bu özelliğiyle
yaklaşıyor. Mesela, Zirve de niçin yalnız DAEŞ terörü konuşuldu. İnsanlığın
düşmanı olan terörün her çeşidiyle mücadele edilmesi gerekmez mi Görülüyor ki,
Batı çıkarına göre şekil alıyor.
Teklifimi tekrar ediyorum: Batılı ülkeler teröristlere
silah yardımını kessinler, terör aynı gün biter. Bu sebeple, savaş, kan ve
gözyaşından beslenen ülkelere hiç mi hiç güvenimiz yok.
SURİYE YE BU İLGİ NEDEN
Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye konusunda Esed şansını
kaybetti diyerek, koalisyon güçleriyle birlikte Esed siz geçiş formülünü
benimsediklerini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry de Suriye yi güvenli
ülke haline getireceğiz diyerek, Türkiye yle birlikte operasyon
yapacaklarını anlattı. Ne kadar düşündürücü değil mi
Yöneticilerimizdeki akıl tutulmasına şaşmamak mümkün mü
Irak ta yaşananlardan nasıl da ders alamıyorlar
Daha 12 yıl önce, ABD Iraklılara Sizi bir zalimden
kurtaracağız, özgürlük getireceğiz demişti. Irak perişan oldu, dörde bölündü,
2 milyon insan hayatını kaybetti, kültürel miras mahvoldu. Şimdi Saddam
dönemini mumla arıyorlar. Saddam bir zalimdi ama ABD nin bin zalim olduğu
görüldü.
Yine ABD, Suriye yi güvenli bölge (!) haline getirecek
öyle mi Yine inanacaksak pes doğrusu! Bu akl u fikirle huzur bulunmaz. Küresel
güçler rota çiziyor, bizimkilerin haberi yok.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak şöyle
demişti: Batı ülkelerinin samimiyeti test ediliyor. 2 milyar insan yoksulsa,
her yerde kan ve kaos varsa, şaşalı toplantılar teatral gösteri ve şovdan başka
bir şey olamaz. AGD Üniversite Gençliği ise, Bu hadiselerin ardında bir avuç
zenginin aç gözlülüğü var; G - 20 ülkeleri bu süreci işletiyorlar açıklamasını
yaptı.