Önceki gün... Saat 15.30... İstanbul, Eminönü Meydanı... Meydan kalabalık mı kalabalık...

Deniz kıyısı ama hava da sıcak mı sıcak... Nem de olunca...

Eminönü Meydanı'nda Saadet Partisi İstanbul Teşkilatı tarafından organize edilen, “Şehitlere rahmet, zalimlere lanet!” mitingi var...

Milli Görüşçüler, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun çağrısı üzerine yine meydanlardaydı.

Meydanı şöyle bir dolaştık...

Farklı ilçelerden gelen teşkilat mensupları ile hasbihal ettik...

* "İkiz yasalarını" hatırlattılar. "Bu yasaları Türkiye'nin gündemine mutlaka getirmelisiniz!" dediler.
* Şişli teşkilatı neredeyse tam kadro alandaydı. Cemal Şahin, Osman Erim ve kalabalık teşkilat mensubu meydanda hazır bulundular.
* "Milli Gazete ve TV5 özellikle bu dönemde daha güçlü olmalı..." görüşünü sık sık dinledik.
* AGEM Başkanı Abdullah Uğur yine heyecanlı yine coşkusuyla meydandaydı.
* Bir ellerinde Türk Bayrakları diğer ellerinde Filistin Bayrakları ile alanı dolduran mücahit ve mucahide Millî Görüşçüler "Vur vur vur vur Siyonizm'e vur! Vur vur vur vur Emperyalizme vur..." sloganını haykırdılar.

"Tek başınıza kalsanız bile Hak yolunda yürümeye devam ediniz!" ilkesi Milli Görüş'ün vazgeçilmez umdelerinden.

Eminönü Meydanında bunu gördüm. Hayırlara vesile olsun...

İSRAİL DİYE BİR DEVLET YOKTUR!

Ne diyordu şehit İsmail Haniye;

* "Kudüs'ü satmaya hayır! Filistin'i bölmeye hayır!"
* "Haklarımızdan vazgeçmeye hayır!"
* "İsrail'i kabul etmeye hayır! Haklarımızdan vazgeçmeye hayır!"
* "İsrail'i hiçbir şekilde bir devlet olarak kabul etmiyoruz."
* "Canımız, kanımız, ailemiz, her şeyimiz Kudüs ve Mescidi-i Aksa'ya feda olsun."
*  "İsrail diye bir devlet yoktur. İsrail diye bir devlet yok ki Kudüs diye başkenti olsun."
* "Başımı kesseler bile Trump'ın kararını asla kabul etmeyeceğiz."
* "Kudüs senin için geliyoruz. Kudüs senin için milyonlarca şehit veririz."

TRT'YE BU KEZ TEBRİKLER...

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, 31 Mart 2019 seçimlerinin genel bir değerlendirmesini yaparken şu ifadeleri kullanmıştı;

"TRT’nin ve bazı medya kuruluşlarının ambargosu ne yazık ki had safhaya ulaştı.”

Bu manada bir not daha...

Yıl; 1971…

Milli Nizam Partisi (MNP) Büyük Kongresi…

Konuşmasına, sağ elinin işaret parmağını havaya kaldırarak ve “Esselâmün Aleyküm” diye başlayan Milli Görüş lideri, Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, “Bu Kongrenin Milli Nizam davasını bir kat daha kuvvetlendirdiğini ve yeni bir devir açtığını” söyledi.

Erbakan hoca bu toplantıda bir hususa daha güçlü bir vurgu yaptı; TRT yayınlarından yakınan hoca, davalarının yanlış aksettirilmesini önlemek için bir gazete çıkarılacağını bildirerek, delegeleri ve taraftarlarını bu teşebbüsü desteklemeye çağırdı…

Yarım asırdan bu yana zikzak yapmadan yoluna devam eden Milli Gazete işte böyle doğdu...

Ve sonrasında TV5.

***
Bu sütunlarda TRT'yi birçok kez eleştirdik...

Daha birkaç gün önce Paris 2024 Olimpiyatları açılış töreninde ifsad görüntülerini olduğu gibi ekrana taşımasını ve çoluk çocuk herkesin bu ifsad görüntüleri canlı yayında izlemek zorunda kalmalarını da eleştirmiştik.

Özellikle seçim dönemlerinde TRT'nin muhalefet haberlerine neredeyse sıfır yer vermesinin de doğru olmadığını dile getirdik, bu sütunlarda.

Diyorlar ki, ya arkadaş bu TRT'nin hiç mi güzel yanı yok! Var!

İşte şimdi de bir tebrik ve takdirimizi sunuyoruz, TRT'ye...

TRT'nin Gazze Soykırımı sürecinde, hemen her fırsatta Soykırımcı, işgalci, Siyonist İsrail’i sessiz ve derinden protesto etmesini alkışlıyoruz.

* Mesela, TRT spikeri Cüneyt Kıran'ın, Paris Olimpiyatları'na katılan ülkelerin geçit töreninde işgalci İsrail'i anons etmemesi... 

* Mesela, yüzme branşında ülkeleri tek tek tanıtan TRT spikerinin, sıra işgalci sporcuya gelince anlamlı ketum moda girmesi...

* Mesela, TRT spikerinin, olimpiyatlara katılan İşgalci İsrail’in sporcularını ekranda gördüğü anda yine sessiz kalması...

TRT spikerinin daha doğrusu kurumsal olarak TRT'nin bu anlamlı protestosunu -zira, spiker TRT yönetiminden bağımsız böyle bir inisiyatif kullanamaz, bunu biliyoruz- taktirle karşılıyoruz...

Hülasa... Siyonist, Soykırımcı, işgalci, bir katil organizasyonu olan İsrailli sporcuları görmezden gelen TRT'ye teşekkürler,  tebrikler...

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ!

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, Meram Belediyesi ve Selçuk Üniversitesi iş birliği ile Gazze'deki insani krize dikkat çekmek için ulusal kısa film yarışması düzenlendiğini, "Soykırıma Karşı GAZZE’nin ÇIĞLIĞI” temalı yarışmanın kategorilerinin; belgesel, kurmaca ve animasyon olduğu, her kategoride birinciye 15 gram, ikinciye 10 gram ve üçüncüye ise 5 gram altın ödül verileceğini, biliyor musunuz?

HAMASLI LİDERLER!

Çıkıp geldiler
Halklarının içinden.
***
Yürüyüp gittiler 
Liderlerinin izinden.
***
Uzak durdular
Reel politik illetinden.
***
Keder duydular 
Ümmetin sessizliğinden.
***
Doyuruldular,
Mescidi-i Aksa'nın bereketinden 
***
Hiç ümit kesmediler
Allah'ın nusretinden.
***
Gazze şehididir o dediler
Hasan Bitmez uğurlanırken.
***
Hepsi de yıldızlar gibi
Bir bir kayıp gittiler,
İçirilerek şehadet şerbetinden.
(Abdullah Kara)

SU

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Kişi başı 150 litre olan ortalama günlük su tüketimimizi, 2030 yılına kadar 120 litreye, 2050 yılına kadar ise 100 litrenin altına düşürmeyi hedefliyoruz" dedi.

Peki bu nasıl olacak? İşte bazı farklı öneriler;

* Yemek yaparken kullanılıp atılacak ve dolayısıyla yıkamaya ihtiyaç duyulmayacak tencere, tava, tabak, kepçe vb. icat edilecek...

* Dış fırçalarken köpükler yutulacak, su ile ağız çalkalanmayacak

* Susuz yetiştirilen sebze ve meyvelere ağırlık verilecek

* Köpürmeyen sabun ve şampuanlar üretilecek

* Arabalar deniz suyu ile yıkanacak, deniz olmayan yerlerde araç yıkaması yasaklanacak

* Yemekten önce ve sonra eller yıkanmayacak! Islak mendille idare olunacak!

* Haftada en fazla bir kere banyo yapılacak, duş yasaklanacak!

---