Dünya dünya olalı böyle bir cambazı görmedi. Cambazlar çok oldu geldi geçti, cambazlıklarını asla bu kadar açık belli etmedi. Emperyalizmini edindiği gücü pervasızca ortaya koyma başarısını gösteriyor kendince. Bunu bilerek ve ustaca yapıyor. İnsanlığın gözünün içine bakarak. İnsanlar ise zihni meşguliyetlerini başka alanlara odakladıklarından olanlar ile pek ilgilenmiyor gibi görünüyorlar. Bu durumla ilgilenmesi gereken dünya ülkelerinin liderleri, yöneticileridir.

Bu farkı ortaya koyması gerekenler ise halkların ve ülkelerin entelektüelleri olmalı. Yoksa insanlık bunu nasıl fark edecek, buna göre bir tutum belirleyecek. Siyonizm’in bir lideri onun gözünde “Bibi”dir. Çok yakın bir arkadaşı, bir dostu ve silahdaşı. İnsanlığı öldüren en son teknikle oluşturulmuş silahları sevine oynaya Bibi’sine veriyor. Onun savaşçıları da insanları, özellikle çocukları ve masumları öldürmek ve soykırım yapmak için keyifle uyguluyor. Bir oyunu oynar gibi bir sahnede gösteride bulunuyor. Savaşçılarını, arkadaşlarını sahnede takdim ederken zevkten kırılıyor, dört köşe oluyor.

Bu arada asıl sorun Müslüman liderlerde. Müslüman liderlere düzdüğü övgülerde. O Müslüman liderler ki, kimi bu büyük belânın başlarından eksik olmaması için niyazda bulunuyor. İsim vermeye gerek yok. Hepsi etrafında birer pervane.

Kendilerinin dışındaki insanları hiçe sayan ancak sadece kendileri için var olan, bunun için savaşıyor olmak elbette onların doğal hakkı. Bu, yadırganacak değil. Asıl yadırganası olan insanlığa, özellikle Müslüman’a ve İslâm’a olan husumeti. Bazı şeyleri açık söylemesine gerek yok. Yaptıkları ortada.

Gazze olayında kendilerine göre -ki öyledir- bir başarıları var. Sindirilmiş olan Müslümanların geneli, teslim olmaya razı olmuşlukları asıl başarısı. Hatta dünya liderlerinin büyük kısmının denetiminde olmasıdır. Elbette öfkelendiği kimi ülkelerin liderleri de vardır, İspanya gibi, onların da dize getirilmesi gerekmektedir. Bunu gizlemiyor.

Gazze’de olan ateşkese bir yanıyla sevinirken, gelecek bakımından çok da sevinemiyoruz. Cambazların cambazlıklarını farklı bir biçimde sürdürecekleri belli. İllüzyon bu, yeni bir oyun, yeni bir sahne, yeni bir hamle gerekir. Yoksa onlar yapıp edeceklerinden asla vazgeçmezler.

Dikkat, temkin ve dikkat her insanın bu zamanda özenmesi gereken davranış biçimleri. Elbette her zaman olacak ama bu dönem çok daha fazla dikkat gerektiriyor.

En modern ve öldürücü silahların yenileri nedir, neye dönüktür, kim içindir bunların bilinmesi gerekir.

Bu zamanın insanını uyutmak ne kadar da kolay. Uyutucu durumlar o kadar çok ki. Büyülenme ve büyüleme çok yönlü. Küçülen dünyanın oyun sahnesinde kimsenin kendi oyununu oynama ve ortaya koymaya hakkı yok. Ancak güçlü olan emperyalizm ve onun bir uzantısı olan Siyonizm dünya egemenliğini kurmuş bulunuyorlar.

Asıl sorun, biz Müslümanların bu oyun sahnesindeki yeri nedir ya da bu oyunun içinde yer almalı mıyız? Kurgusu, yapısı ve ruhu bize ait olmayan bir oyunun içinde yer almak bize ne kazandırır, kazandırır mı? Bunun üzerinde düşünmek ve yoğunlaşmak başlıca sorun. Ne yazık ki kendilerini Müslüman entelektüel olarak varsayanlar bu oyunun içinde yer almak, paylarına düşenden nasiplenmek. Yıllar önce aramızdaki bir tartışmada edindiğim bir izlenim. O gün bugündür değişen bir şey yok.

Bir milletin aklı başında düşünürleri bu sorunun üzerinde durmaz ise duranların ise itibarsızlaştırıldığı göz önünde bulundurulursa Müslümanların işinin ne denli zor olduğu ortada.

Çağın bu karanlık yüzünün olduğu ortamdan sıyrılmak, kendi yolunu bulmak her insanın ve özellikle de Müslüman’ın yapması gereken eylemi olmalı.