Kamunun çürümesi ve yozlaşması genellikle içerden başlar. Tıpkı, ağaç içinde büyüyen gelişen ve beslenen zararlılar gibi… İşte kamuda ki bu zararlıların başında da “bankamatik çalışanları” gelmektedir. Bunlar, kurumlardaki liyakatsizlik, torpil ve akrabacılık sarmalı içinde yaşar ve büyür.
Adları maaş listelerinde görünür, ama kendileri ortada yoktur. Maaş günlerinde banka hesaplarını kontrol ederler ve tüm ay içinde yaptıkları mesai bundan ibarettir. Bu kişilere kimi zaman bir belediyede (iktidar veya muhalefet partisinin belediyesi fark etmez, kamuyu zarara uğratmak konusunda farkları yok), kimi zaman da bakanlıkların birimlerinde çıkarlar karşımıza.
Bir kısmı imzaya gitmek dışında hiçbir şekilde işe gitmez. Bir kısmı “projede görevlendirildi” kılıfı ile korunur. Kimileri ise “partizan koruması” ya da “tanıdık hatrı” ile dokunulmaz hale gelir. Ve tüm bunlara rağmen maaş almayı bir hak olarak görürler. Maaş zamlarını beklerler, hatta açıklanan zam oranlarını beğenmezler bile…
Vatandaşın vergileriyle oluşan kamu bütçesinden hiçbir emek göstermeden paylarını alan bu kesim, emeğin değerini sıfırlayıp kamunun itibarını yerle bir ediyor. Adalete, liyakate ve doğruluğa olan inancı zedeliyor. Kamuda emeğiyle, aklıyla, yüreğiyle çalışanların da motivasyonunu öldürüyor.
Gün geçtikçe bu “bankamatik çalışanlarının” sayısı artıyor. Onların yapmadığı işler de gerçek çalışanların omzuna yükleniyor. Bu durumdan rahatsız olanlar konuşamıyor; susmak zorunda kalıyorlar.
Ancak bu böyle devam edemez. Nasıl ki çürüme içten başlıyorsa bunun tedavisi de içten başlamalı. Gerçek çalışanlar, işini yapanla yapmayanın bir tutulmasına karşı çıkmalı, bu maskeleri afişe etmelidir.
Tabii burada en büyük görev, karar alıcılara düşüyor. Artık kamuda gerçek bir temizlik zamanı gelmiştir. Kağıt üzerinde kalan reformlar ile bu yapıyla mücadele edilemez. Emeğin ödüllendirildiği, sorumluluğun ve üretimin takip edildiği bir kamu düzeni kurulmalıdır.
Çünkü devletin itibari, emeğin itibariyle eşdeğerdir. Ancak böylesi bir kamu düzeni ile bu zararlılardan kurtulabiliriz.