Dün “çuvaldız” başkalarına batırılırken “Hata yapmışlarsa bir sevap alırlar, doğru yapmışlarsa iki sevap alırlar” diye ahkâm kesenler bugün “iğnenin ucu” kendilerine dokununca “Kolumuz kanadımız kırıldı, dilimize kilit vuruldu” diye iktidara sitem üzerine sitem yolluyorlar!
Ama “etme bulma” dünyasının gerekleri bir kez daha yerine geliyor!
Dün Müslüman kardeşleri acımızca köşeye sıkıştırıldığında onların yanında yer alıp “moral vermeye” çalışma yerine köşeye sıkıştıran kadroların yanında yer alanların bugün böyle ağlaşmaya hakları var mı
Takdir-i ilahiye bakın ki dün de MGK kararları tartışılıyordu bugünde tartışma MGK kararları üzerinden yürütülüyor!
Dilersiniz durumu “tekdir-i ilahi” sözcüğü ile açıklayabilirsiniz!
Evet, dershaneler üzerinden sürdürülen tartışma da cemaat adına yapılan açıklamalar akıllara hemen geçmişte yaptıkları açıklamaları getiriyor!
Hatırlarsanız geçmiş dönemde her ne hikmetse Demirel’e, Ecevit’e gösterilen hoşgörü rahmetli Erbakan ve arkadaşlarından hep esirgenmişti!
Rahmetli Erbakan’ın en zor günlerinde ekranlardan yapılan açıklamalarda Erbakan hareketi “zararlı” hareket olarak ilan edilmişti!
O dönemlerde bu karşı çıkışı kendilerini kurtarma gayretkeşliğine bağlamış ve üzerinde fazlaca durmamıştık!
Kendilerini kurtarma adına Müslüman kardeşlerini yalnız bırakmakta bir beis görmemiş demiştik!
Tamam, Müslüman kardeşlerini yalnız bıraktılar ama kendilerini kurtarabildiler mi
Kurtaramadılar tabii!
Yıllardır gurbette yaşamaya mahkûm olmaları da kurtaramadıklarının en açık delili, değil mi
Dün Müslüman kardeşlerine sahip çıkamayanların bugün “Hep şamar yiyoruz” ya da “Sürekli boğazlandık” diye ağlaşma hakları olabilir mi
Evet, bugün gelinen noktada cemaat mensuplarının başkalarından şikâyet etme yerine kendi politikalarını gözden geçirmeleri gerekmez mi
Ağızlar bir açıldı mı; ayet, hadis, menkıbe gırla!
Ama bunları anlatma yerine “Bizim halimiz bu anlattıklarımızla ne kadar uyumlu” diye bir nefs muhasebesi yapılması daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz!
Başkalarına “çuvaldız” batırılırken sessiz kalmanın, sessiz kalmadan da öte “çuvaldız” batıranlara “hak vermenin” ilahi bir faturası olmayacağını sananlar ne kadar yanıldıklarını şimdi görüyor olmalılar!
“Etme bulma” dünyasının gerekleri tek tek yerine geliyor!
Ne ektilerse onu biçiyorlar!
Geçmişte aldıkları ahların faturasını şimdi ödemekte oldukları akıllarına hiç gelmiyor mu acaba
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste diyenlerin bir kez daha haklı çıktıları açıkça görülüyor! “Çuvaldız” başkalarına batarken diller yutuluyordu ama bugün “iğnenin ucu” kendilerine dokununca da acayip feryat ediliyor! Aheste aheste bir şeyler oluyor galiba!