Barış süreci, giderek yarış süreci haline geliyor.

Herkes sürecin gerçek sahibinin kendisi olduğunu ispatlama yarışı için girmiş bulunuyor!

Geçmişte sürece mesafeli duranlar bile bugünlerde sürecin gerçek sahihinin kendileri olduğunu iddia ediyorlar.

Herkes kendini sürecin gerçek sahibi olarak gösteriyor ve bu durumun itirazsız kabul edilmesini bekliyor.

Kendilerini sürecin sahibi olarak görenler suça karışmamış ve silahlı eylemlerde bulunmamış kim varsa gelip ailesi ile kucaklaşabilir diyerek yol gösteriyorlar!

Oysa barış süreci ile ilgili beklentiler çok farklı!

Kimileri yukarıda okuduğunuz türden önerilerde bulunurken kimileri çok daha farklı taleplerle ortaya çıkıyorlar.

Mesela başta İmralı sakini Öcalan olmak üzere terör örgütüne mensup herkese siyaset hakkı tanınmasını istiyorlar.

Öncelikle Öcalan’ın özgür olmasını talep ediyorlar.

Sonrasında da Öcalan’ın kuracağı partinin başına geçerek siyaset sahnesindeki yerini almasını şart koşuyorlar.

Öcalan tarafından kurulacak partide kendilerinin de yer alması gerektiğinin altını çiziyorlar.

Şimdi soruyoruz, bu taleplerde bulunanlardan kaç tanesi suça karışmamıştır? Ya da kaç tanesi silahlı eylemlerde bulunmamıştır?

Aralarından bir tane suça karışmamış ya da silahlı eylemlerde bulunmamış kimse çıkar mı?

Bir taraf ancak bu şartları haiz olanların gelip aileleriyle kucaklaşabileceğini söylerken öbür taraf topyekûn bir af talebi ile ortaya çıkıyor.

Evet, barış süreci tarafları arasında derin uçurumlar var.

Hem derin uçurumlar var hem de barış sürecini sahiplenme konusu bir yarış haline gelmiş durumda.

Pek çok kişi sürecin sahibi olarak görünmeye çabalıyor.

Bu dönem oldukça sancılı bir dönem!

Şüphesiz her kesimin bir hesabı var!

Herkes birbirinin yüzüne güler gibi yapıyor ama gülücüklerin çoğu sahte!

Bir taraf terör örgütünü tasfiye etmenin ya da teslim almanın peşinde diğer kesim yarım asırlık suçlarının yok sayılması için elinden gelen her şeyi yapıyor.

İşin ilginç tarafı ne terör örgütünü tasfiye etmek ya da teslim almak peşinde olanlar birlik beraberlik içinde ne de topyekûn af talebi ile ortaya çıkanlar birlik beraberlik içinde.

Barış süreci sanki kördüğüm olmak üzere!