Sayın Başbakan; yakında yeni bir demokrasi paketi

açıklanacak.

Lütfen, birazdan aktaracağım konuyu da bu pakete dahil

ediniz.

Sayın Başbakan, konu şu; 12 Eylül askeri yönetiminin dahi

kapatmaya cesaret  edemediği ancak Mesut

Yılmaz Hükümeti tarafından, 28 Şubat sürecinde kapısına kilit vurulan Vakıf

Öğrenci Yurtları..

Zâtı âlinizin oturduğu koltuğa bağlı olarak faaliyet

gösteren Vakıf Öğrenci Yurtları, yoksul ama zeki Anadolu çocuklarının yıllarca

barındıkları tek sığınaktı.

Antidemokratik 28 Şubat süreci, yoksul ama zeki Anadolu

çocuklarının elinden bu imkânı aldı.

Bu, Anadolu çocuklarının önünü kapatmak için atılan

karanlık bir adımdı.

Şimdi bu önemli hakkı iade etmek sizin elinizde..

Sayın Başbakan; Bu konuda büyük bir hassasiyet var.

Aynen İmam Hatip Liselerinde olduğu gibi

Bu konudaki tepkilere geçmeden önce, konunun en can alıcı

yerini bir kez daha zâtı âlinizin takdirlerine sumak istiyorum;

* Ülke çapına yayılan ve sanıyorum sayıları 70 kadar olan

Vakıflar Talebe Yurdu nun kapısına irtica bahane gösterilerek kilit vuruldu.

* Aynen camilerde olduğu gibi hayırseverler tarafından

arsaları bağışlanan ve yaptırılan yurt binaları Milli Eğitim Bakanlığı na

devredildi.

* 28 Şubat sürecinin uygulayıcısı Mesut Yılmaz Hükümeti,

darbeyle gelen askeri yönetimden daha acımasız ve gaddar çıktı...

* Maddi durumu yeterli olmayan zeki ve ahlaklı Anadolu

çocuklarının ücretsiz barındıkları bu yurtlar tarihe gömüldü...

* Kim ki bir vakıf eserine, vakıf malına kem gözle şöyle

bir nazar dahi etse onun hayatı mantar olur... Aynen yetim malı yemek gibi...

* 28 Şubat sürecinin ardından yılların köklü partisi

ANAP ın çil yavrusu gibi dağılmasının arkasında biraz da bu icraat yok mu

Sayın Başbakan; gelin bu öğrenci yurtlarını asıl sahiplerine iade edin...

***                                                                                    

Yukarda zikrettim; bu yurtlarda kalan ve Türkiye nin

hemen her yerine dağılmış binlerce kişiden çok farklı mesajlar aldım;

Kimi, yıllardır kimsenin alâkadar olmadığı konuyu gündeme

taşımamızdan dolayı teşekkür ederken, büyük çoğunluk 28 Şubat sürecinden bu

yana göreve gelen Vakıflar Genel Müdürlüğü koltuğunda oturan bürokratlara ateş

püskürüyordu.

Sayın Başbakan; Gelen tepkilerin tümünü buraya almam

imkânsız.

Ama birkaç tepkiyi sizinle paylaşmak isterim;

* Bu yurt binalarının şu anda ne olarak hizmet verdiğini

merak ediyor musunuz Birçoğu atıl vaziyette ya da dikiş-nakış kurslarına

tahsis edilmiş durumda... (S.T.)

* 1998 den bu yana, Vakıflar Genel Müdürü olan

bürokratlar ne yaptılar merak ediyorum Birkaç aileye yardım etmekle bu iş

bitiyor mu Tamam, vakıf eserlerine sahip çıkmak, bu eserleri onarmak ve

yeniden tarihi değerlerimize kazandırmak elbette önemli.  Ama Vakıfların asıl misyonu bu öğrenci

yurtları. Siz 28 Şubat sürecinde bu yurtların neden kapatıldığını biliyor

musunuz (Ö.H.)

* 28 Şubat süreci Vakıf Öğrenci Yurtlarını irtica nın

odağı olduğu gerekçesiyle kapattı. Ama insaf ederek söyler misiniz; bu

yurtlarda yetişen ve devlet dairelerinde görev alan binlerce bürokrat var.

Hangisi defolu çıktı Dahasını söyleyeyim; Vakıf Öğrenci Yurtlarında kalan

öğrenciler bir Türkiye mozaiği idi. Her okuldan ve her yöreden öğrenci kabul

ediyordu. Tek şart; öğrencinin çalışkan, ahlaklı olması  ve maddi durumunun yeterli

olmamasıydı..(İ.K.)

Top sizde sayın Başbakan. Lütfen bu konuda hassasiyet

gösteriniz. Saygı ve hürmetlerimle

BU ZULÜM NE ZAMAN SONA ERECEK!

Hatay Dörtyol, Özerli Çay Mahallesi nde bulunan

camimizin ön kısmında bulunan sokak lambaları uzun zamandır yanmıyor. 186 yı

tam 4 kere aradım. Oradan bir şey çıkmayınca BİMER e 7. ayın 10 ve 11 inde

şikâyet ettim. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı na bildirildiğini ve adres

olarak orası gösterildiğini söylediler. Bu arada TEDAŞ  Genel Müdürlüğü ne şikayet edecektim. Ama

sitelerinde bir problem vardı, mesaj atamadım.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nı 2 defa aradım.

Cevap veren yok. Ben de mail attım. Durumu bildirdim. Kaymakamlığa yazılı

şikayet dilekçesi verdim. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı na 7.19.2013

tarihinde mail attım, başvuru sayısı 18294. Bimer e başvuru sayısı 575197.

Kaymakamlığın yazı işleri müdürlüğünde de tanıdık bir arkadaş vardı. Bana

müdüre gitmemi tavsiye etti.  Arkadaş

kendisi gidip ricada bulunmuş. Müdür olacak beyefendi GELSİN BANA RİCADA

BULUNSUNLAR YAPTIRAYIM demiş. Hizmet nedir bilmeyen, millete zulüm eden böyle

bir adamla neden muhatap olayım! Bizim tek isteğimiz cemaatin şu Ramazan günü

mağdur olmaması. Yaşlısı var, çocuğu var.

Sokakta köpekler dolaşıyor. Cemaatin rahat rahat camiye

gidip gelmesini sağlamak; bunun için uğraşıyoruz. 7. ayın 22 sinde elektrik

arızadan 2. defa aradılar. Şikayet etmişsin sokak lambasını yapmaya geleceğiz

diyorlar. Adresin neresi olduğunu bilmiyorlar. Adresimin dilekçemde olmasına

rağmen bana adres soruyorlar. Adresimi verdim. Yarın geleceğiz dediler gene

gelmediler. Bugün ramazanın 15. günü. 1 ay oldu sokaklarımıza aydınlatma

taktıramadık. Bu zulüm neden anlayamadım. Dağ başında yaşamıyoruz. Parklarda

dünyanın aydınlatması boşuna yanarken  Biz ramazanı, özellikle camimizin sokağı karanlık halde yaşıyoruz.

(MUSTAFA ENZİN-HATAY DÖRTYOL)

NOT:  Bugün 29

Temmuz 2013 Pazartesi İktidar ve TBMM de grubu bulunan partiler, 2012 yılında

yeni ve sivil anayasa vaadini yerine getiremedi. Sınıfta kaldı. Umutlar bu yıla

sarktı. Temmuz 2013 e kadar umutsuz son bir maraton da bitti Cumhurbaşkanı

Abdullah Gül, Görülüyor ki, yeni Anayasa olmayacak! dedi. Yeniden TBMM

Başkanlığına seçilen Cemil Çiçek, liderlerle görüşerek yeni bir süreç başlattı,

Komisyonu toplantıya çağırdı. Başbakan Erdoğan, Top, Cemil Çiçek te demeye

başladı.. Du bakali n olacak Her şeye rağmen yine de takipteyiz