* İkisi de 'karanlıklar prensi!'
* İkisi de yeryüzünde ne kadar kötülük ve hainlik varsa dibine kadar içindeler!
* İkisi de İslam dünyasını parçalamak için, Müslümanların gücünü azaltmak için var gücüyle çalışıyor da çalışıyor!
* İkisi de Siyonizm+Haçlı Dünyası'nın tüm faaliyetlerinin de tam da göbeğinde yer almakta!
* İkisi de Gazze Soykırımı'nı başından bu yana her türlü destekliyor!
* Birisi Macar Yahudisi, diğeri damadı Yahudi olan ve Gazze Soykırımı'na başından bu yana destek veren bir sarı kovboy!
* İkisi de sarışın, ikisinin de gözleri mavi, çakır!
***
Hangi iki isimden bahsediyorum;
* ABD Başkanı Doland Trump ve kadife devrimlerin mucidi ve destekleyicisi George Soros!
Son bir haber şöyle;
* "Trump, sosyal medya hesabı üzerinden ünlü milyarder George Soros ve oğluna yönelik ağır suçlamalarda bulundu! Soros ailesinin ülkedeki birçok şiddetli protestoya destek verdiğini iddia ederek, hukuki süreç başlatılması gerektiğini savundu!"
Allah Allah neler oluyor dedirten bir açıklama!
Acaba hangi pastayı bölüşemediler!
***
Peki, kim bu Soros!
* Soros, bir Macar Yahudisi. 1930'da Macaristan'da bir Yahudi olarak doğdu. "Babam bizi kaçırmasaydı Almanlar tarafından öldürülebilirdim" cümlesi kendisine ait.
* Uzmanlık alanı, dalgalanan global markette çabuk ve büyük oynamaktı. Parasını ona emanet edenler yüzde 30 civarında kazandılar. 80'lerin başında dünyanın en büyük para işletmecisi ilan edildi.
* Turuncu ve de 'Kadife Devrimci' olarak biliniyor. Soros adı, 1984'ten beri Pekin'den Moskova'ya, Prag'dan Varşova'ya devrimler'le birlikte anıldı. 5 milyar dolar bağış yaptı. Soros, halen 60 ülkeye yılda 400 milyon dolar bağışlıyor. Soros'un Doğu Avrupa'ya yönelişiyle, o ülkelerde komünist rejimlerin devrilişi arasında doğrudan ilişki var.
* Çin Komünist Partisi, Soros'un, rejimin altını oymaya çalışan bir CIA ajanı olduğunu rapor etti. 1989'da bürosu kapatıldı. Birkaç hafta sonra Tiananmen Meydanı'nda Çinli öğrencilerin isyanı patladı.
* Morton Abramowitz'e göre, 'Amerika'da kendi dış politikası olan ve bunu uygulayabilen tek adam'dı, Soros... Vay be dedirten bir yargı...
* Soros, 2001'de Türkiye'de Açık Toplum Enstitüsü'nü kurdu. Bir dönem, Enstitünün Türkiye direktörü Hakan Altınay'dı... Bebek'teki ofisinde 4 kişi çalışıyordu. Aralarında Can Paker, Osman Kavala, Ahmet İnsel, Eser Karakaş gibi isimlerin bulunduğu 9 kişilik danışma kurulu projelere karar veriyordu.
SAHİ SOROS KİMLERE DESTEK OLDU?
Macar Yahudisi George Soros tarafından desteklenen Açık Toplum Vakfı, 2015 yılında Sivil Toplum'a tamı tamına 4,3 milyon TL (eski parayla 4,3 trilyon lira) destek verdi.
Bu vakıftan destek alan bazı kuruluşlar şunlardı;
* Ermeni Gençlerin Post-Belleği Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma,
* Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği - Geride Kalanlar,
* Güneydoğu (Turabdin) Süryani Kültür ve Dayanışma Derneği - Birlikteyken İyiyiz,
* Hrant Dink Vakfı - Anadolu'nun Kültür Mirasını Ortaya Çıkarmak ve Savunmak,
* İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği Trans Hakları Projesi,
* Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği - LGBTİ'lerin İnsan Haklarının İzlenmesi Programı,
* Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği,
* Trans-İzleme: Türkiye'de Translara Yönelik Hak İhlallerinin Savunuculuk Perspektifiyle İzlenmesi,
* Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği - 5. Pembe Hayat Kuirfest,
* Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği - Adaletin T Hali,
* Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) - LGBTT Eşitliğinin Altyapısını Oluşturmak,
* Toplumsal Duyarlılık ve Şiddet Karşıtları Derneği DUY-DER - Çocuklar İçin Mayın ve Çatışma Atıkları Eğitim Projesi - Doğubeyazıt, Pervari, Eruh Köyleri,
* Zan Sosyal Siyasal İktisadi Araştırmalar Vakfı - Ezidilerin 73. Fermanı Şengal Soykırımı.
***
Hep sinir uçlarını harekete geçiren örtülü faaliyetler...
Soros'un paralarının nerelere kanalize edildiğini gördünüz mü?
PRP TEDAVİSİ DEVLET HASTANELERİNDE NEDEN KALDIRILDI?
En sonda soracağım soruyu baştan sormak isterim, Sağlık Bakanlığı yetkililerine;
- "Şayet bana gelen mesajlar tam olarak doğru ise; Devlet Hastanelerinden PRP Tedavisi neden kaldırıldı?"
Mesele şudur; malum diz hastalıkları, hele hele diz kapağı rahatsızlıkları öteden beri var toplumumuzda.
Sadece bizde değil, bütün bir dünyada var.
Bu rahatsızlığın çeşitli tedavileri var!
Kestirmeden gidersek; ilaç tedavisi ya da cerrahi müdahale yani ameliyat, protez...
Ama bu rahatsızlığı yaşayanların bazıları cerrahi müdahale yerine diğer tedavi usullerini tercih ediyor.
İşte bu usullerden biri de PRP tedavisi...
Diz kapaklarındaki sıvı ve kıkırdak kaybını kısmen de olsa telafi eden ve diz ağrılarını yaklaşık bir yıl kadar yok eden, hastayı rahat ettiren PRP tedavisi özetle şu şekilde uygulanıyordu, Devlet Hastanelerinde;
* Öncelikle hastadan alınan kan steril şartlarda özel bir tüpün içine konuluyor.
* Sonrasında kan içinde jel bulunan tüpe yerleştiriliyor.
* Santrifüje konulan tüpteki kanın içindeki maddeler 5-8 dakika içinde ayrıştırılıyor.
* Elde edilen karışım enjeksiyon yöntemi ile diz kapaklarına uygulanıyor.
* PRP 2-4 hafta aralıklarla ortalama 3-4 seans, kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine edilerek uygulanıyor.
***
PRP tedavisi özetle bu şekilde uygulanıyordu, Devlet Hastanelerinde dememizin nedeni şu; daha yakın zamana kadar Devlet Hastanelerinde uygulanan bu PRP tedavisi her nedense kaldırıldı!
Bana gelen mesajlara göre şu an özel hastane ve kliniklerde bir de araştırma hastanelerinde uygulanmaya devam ediyormuş!
Eski usulle; Devlet Hastanelerinde görevli uzman doktorlar, ücretini SGK'nın karşılamadığı, ücretini hastanın karşıladığı ilacı talep ediyor, bu ilaç hastadan alınan kanla karıştırılması suretiyle hastanın dizine doktor tarafından enjekte ediliyordu.
Yukarıda aktardığım üzere bu işlem birer ay aralıkla 3 kez tekrarlanıyordu.
Ameliyata mesafeli duran hastalar için bu bir kurtuluştu...
Ancak bana gelen mesajlardan sonra kısa bir araştırmayla gördüm ki Devlet Hastanelerindeki PRP tedavisi kaldırılmış!
***
Baştaki sorumu Sağlık Bakanlığı yetkililerine bir kez daha hatırlatmak isterim;
- "Şayet bana gelen mesajlar tam olarak doğru ve isabetli ise, Devlet Hastanelerinde eski usulle uygulanan PRP Tedavisi neden kaldırıldı?"
