HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’ya yapılan, “Silahları göm” çağrısını değerlendirirken, “Silahları nereye gömecek ” diye soruyor!

Ve bu değerlendirmenin hemen ardından şu soruları soruyor:

-Silahları nereye bırakacaklar

-Hangi betona gömecekler

-Bu betonun çimentosunu, kumunu nereden alacaklar

-Bunun için bile bir yasa lazım!

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın bu açıklamaları “fıkra” gibi değil mi

Neredeyse PKK’nın silahlarını gömmesi için çalıştırılacak işçileri bile talep edecek! Ve de, “PKK onca silahı tek başına nasıl gömsün, devlet PKK’ya işçi tahsis etmeli” falan diyecek! Belki, “Bu işçilerin SSK primlerini kim karşılayacak ” diye de sorabilir! Bütün bu işlerin yapılması için, “İlle de yasal düzenleme lazım” diye tutturulması karşısında, “Bu ne yasaya bağlılık ” diye gözlerimiz yaşardı!

PKK’nın silahlarını gömmesi için yasal düzenlemenin şart olduğunu ileri sürenler bugüne kadar acaba bir kez PKK eylemlerinin yasal olup olmadığını merak ettiler mi PKK’ya dönüp, “Bu yaptıklarınızın yasal dayanağı var mı ” diye hiç sordular mı PKK eline silah alırken yasal düzenleme şartını hiç hatırlamayanların söz silahların gömülmesine gelince “ille de yasal düzenleme” diye tutturmaları manidar değil mi Hadi bugüne kadar böyle bir şey yapmadılar hiç olmazsa şimdi PKK’ya dönüp, “Hani 1 Kasım’a kadar eylemsizlik kararı almıştınız peş peşe gelen saldırı haberleri neyin nesi ” diye sormayı da mı akıl edemiyorlar

Kamuoyunun karşısına geçip, “1 Kasım’a kadar eylemsizlik kararı aldık” diyenler güvenlik güçlerine karşı saldırılarını sürdürürken sırtlarını acaba hangi yasal düzenlemeye dayıyor

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın değerlendirmesi gerçekten “fıkra” gibi bir şey olmuyor mu Kuşkusuz bugüne kadar attıkları adımların yasal dayanağı bulunmayan bir örgütün iş silahları gömmeyi geldiği zaman, “Yasal düzenleme olmadan bu iş olmaz” havasına girmesi anlaşılır gibi değil! PKK silah bırakmaya niyetlendi ise açık alana bıraksın elindeki tüm silah ve mühimmatı! Onları gömecek birileri nasıl olsa bulunur!

“Çimentosu nerede, kumu nerede, nereye gömecek” diye işi safdilliğe vurmanın bir anlamı yok ki!