Yıllardır, sohbete katılan üniversite öğrencilerinin en yaşlısı 22 yaşında.

Hepsi 1995’ten sonra doğmuşlar.

12 Eylül 1980 darbesi hakkında hiçbir bilgileri yok.

28 Şubat’ı da görmemişler.

Gerçi görenler ne yapıyorlar ki.

Kim ne dersi aldı bu olaylardan.

Mesela ben, kendi okuduğum gazetelerin, radyoların verdiği haberlerin etkisi altında kaldım.

Herkes kendi tarafının gözlüğüyle gördüğünden aynı olaya “İyi oldu” diyen olduğu gibi “Kötü oldu” diyen de var.

Abdülhamid hana “Kızıl Sultan” diyen olduğu gibi “Cennet Mekân” diyen de var.

İbn’i Haldun, tarihçilerin her söylediğinin doğru olmayabileceğini hatırımızdan çıkarmamamız gerektiğine işaret eder.

İbn’i Haldun, tarihçilerin yanıldığı ve farkına bile varamadığı gizli yanlışlarından birinin de toplum hayatındaki değişimin ağır olduğudur. Günlerin geçmesi asırların değişmesiyle örfler,

adetler, gelenekler, değerler ve değerli şeyler değişiyor. 

Ancak bu değişimlerin hepsini bir insan göremediğinden kendi döneminin değerleri ile geçmişte meydana gelen olayları değerlendirmeye kalkıyor ve hata ediyor diyor. 

Örnek olarak “Haccac’ın babası öğretmendi” haberini tarihten okuyan biri, Haccac’ı çok değerli birinin oğlu zanneder. Halbuki o dönemde öğretmenlerin hiç bir değeri yoktu” der.Eh

günümüzde de öyle değil mi? En fazla değer vermemiz gereken öğretmenlere değer vermiyoruz ve ikinci bir iş yapma mecburiyetinde bırakıyoruz. Bir başka örnek verir: “Filan, kadı/hâkim

idi” haberini tarihten okuyan kişi olayı kendi döneminin kadı/hâkimleriyle kıyaslayarak değerlendirir. Halbuki o kadı/hâkim o dönemde aynı zamanda ordunun da komutanı idi.Çağların

değişmesiyle değerlerin değişmesini bilmeli ve tarihi olayları kendi çağıyla değerlendirmeli der ve “Kulları hakkında Allah’ın geçerli yasası budur.” (Mü’min süresi ayet 85) ayetini delil

getirir ve değişime işaret eder. (Mukaddime sayfa 35)

İbn’i Haldun, kendi eserini batıdaki devletler ve milletlerin durumlarına ayırdığını, doğu hakkında edindiği bilgilerin yeterli olmaması nedeniyle yazmadığını, o konuda Mesudi’nin tarihinin önemli olduğunu, çünkü Mesudi, tarihini gezip görerek yazdığını ifade ettikten sonra 

“Her ilim sahibinin üstünde daha âlim biri vardır.” (Yusuf süresi ayet 76)

Ayetini verir ve “Bütün ilimler Allah’a aittir. İnsan ise aciz ve kusurludur” der (Mukaddime sayfa 38)

Tarihten ders almak istiyorsak verdiği her haberin kesin doğru olduğu kitap, Kur’an-ı Kerim’dir.

Peygamberler ile onlara düşman olanlar arasında geçen iman ve küfür savaşında nasıl kazanıldığını haber verir. Bizim de neyi basıl yapmamız gerektiğini öğretir.

Tarihte yaşanmış bir olayı öğrenmek için mesela İstanbul’un fethini okumak için 1460’lı yıllarda yazılmış dost ve düşmanların kitaplarından, hatıralarından, kalıntı ve  buluntularından

doğruya biraz yakın bilgi edinebilirsiniz.

İnsan insaflı olur da tarafsız olamaz.

Tarihten genel bir ders almak için Kur’an-ı Kerim’i baştan sona birkaç defa okumalı.