Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, İslam ı bir hayat nizam olarak gönderen,
hesap gününün hâkimi, Allah (c.c) a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ya, âline ve sahabelerine olsun.
İslam ca düşünen insan ve topluluklar, olayları Önce
Ahlak ve Maneviyat açısıyla değerlendirirler. Bu açı Milli Görüş açısıdır. Biz
Müslümanlar, dünya hayatının bir imtihan olduğuna inanıyoruz. Bu imtihan
ıslahçılar ile ifsatçılar arasında geçmektedir. Bu imtihan, bir hak batıl
mücadelesi şeklinde olmaktadır. Hak İslam dır. Batıl ise materyalizmdir, Siyonizm dir.
Bugün hakkı Milli Görüş temsil etmekte, adil bir düzen kurmak ve ıslah etmek
için çalışmaktadır. Batılı ise Irkçı Emperyalizm, haçlı batı ve işbirlikçileri
temsil etmekte, faize dayalı zulüm düzeni kurmak ve ifsat etmek için
çalışmaktadırlar.
İçinde yaşadığımız dünyanın idaresi batılı temsil
edenlerin elindedir. Bunların yönetimindeki dünyada ifsat esastır. Temel
gayeleri bozgunculuk yapmak, ekini ve nesli ifsat etmektir. Müslümanlar bu
gerçeği görmelidirler. Yaşadığımız ülke Türkiye dir. Üzülerek ifade edelim ki,
ülkemizde benimsenmiş zihniyet ıslah zihniyeti değil, ifsat zihniyetidir. Bu
zihniyet sebebiyle ülkemizde derin bir manevi tahribat yapılmaktadır. İnsanımız
manevi köklerinden koparılarak çökertilmektedir. Bu tahribat fikir kirlenmesi yoluyla
yapıldığı gibi, toplumun birlik ve beraberliğini bozmak, terör çıkarmak, faizci
iktisadi düzen ve işbirlikçi siyaset, idare ve hukuk yoluyla yapılmaktadır.
Türkiye, belki de tarihin en büyük manevi
tahribatlarından birini yaşamaktadır. Üzüldüğümüz şey ise bu manevi tahribat
AKP iktidarı döneminde patlama noktasına gelmiş olmasıdır. AKP taraftarı kimi
vatandaşlar, yapılan bu tahribatı doğal göstermek için; bu yaşananlar eskiden
de vardı savunmasının arkasına sığınabilmektedirler. Kitle iletişim araçlarının
büyük bir dikkatle gizlemeye çalıştıkları sosyal çöküş ve yozlaşma, bizi adım
adım yok olmaya doğru götürmektedir.
Aile kurumu çökertiliyor. Evlenme azalıyor, boşanmalar
artıyor. Çocuklar suç makinesi haline geliyor.
Uyuşturucu kullanmak ve fuhuş temel eğitim kurumlarına
kadar inmiştir. Bonzai gibi sentetik uyuşturucu kullanımı ülke gençliğini
çökertiyor.
Faize dayalı borçlanmalar, devleti, kurumları,
vatandaşları köleleştiriyor. Hırsızlık, zina, kumar, içki suç olmaktan
çıkartılmış, toplumu tehdit ediyor.
Dini duygular zayıflıyor, temizlik alışkanlığı yıkılıyor.
Kadınlar tesettürsüzleştiriliyor, yüksek binalar medeniyet değerlerini tahrip
ediyor. Televizyon dizileri Kur an ahlakına savaş açmış, ahlaki yıkım yapıyor.
Eğitim müfredatları nesilleri İslam dan uzaklaştırıp uyuşturuyor ve uyutuyor.
İstatistiklere girip moralinizi bozmak istemem. Gazete
manşetleri ve sokaklar yeteri kadar moralinizi zaten bozuyor.
Tahribat tesadüfi değildir.
Hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Şeytan bir iş yapıyorsa,
onu mutlaka tasarlayarak yapmaktadır. Manevi tahribat planlamış bir şeydir.
Şeytan ve işbirlikçileri Âdem in evlatlarından intikam alıyor.
Şeytanın insandan ortakları vardır. Bunlar; kâfirler,
müşrikler, münafıklar, facirler, fasıklar, materyalistler, Siyonistler, ABD,
AB, bütün bunlar insanlığı ifsat etmede şeytanın ortaklarıdırlar. Şeytanla
birlikte şeytanlıkta yarış halindedirler. Onlar ifsada koşanlardır. Ülkemizde
ve dünyada yaşanan manevi tahribat planlı bir ifsat çalışmasının sonucudur.
Bu tahribat, diğer ülkelerde görülen alışılmış bir
gelişme de değildir. Bu bir yıkımdır.
Bu tahribat yöneticilerin beceriksizliğinden ibaret bir
gidişat da değildir. Hükümetlerin sadece manevi kalkınmaya önem vermemelerinden
ibaret bir gidişat da değildir. Yine, dünyadaki gelişmelerin Türkiye ye
yansımasından ibaret bir gidişat da değildir.
O Halde Nedir Tamamen planlı ve programlı bir şekilde
belli mihraklar tarafından üzerimizde uygulanan planlı bir oyundur. Sadece dış
güçlerin planlarının sonucu olarak ortaya çıkan bir durum da değil, işbirlikçi
hükümetlerin, onların istediği istikamette gayretli çalışmalarının neticesinde
meydana gelen bir olaydır. Gözlerden kaçırılan bir başka tahribat alanı da AB
projeleri üzerinden gençliğin ifsat edilmesidir. AB Bakanlığı ve MEB in
birlikte yürüttüğü bu programlar yoluyla gençler ve öğrenciler guruplar halinde
Avrupa ya ve çeşitli batılı ülkelere taşınarak batı hayat tarzına
özendirilmektedirler. İmam Hatip Okulları da dâhil bütün okullarda Avrupa kolu
kurdurulmakta ve ahlaksızlık zehri bütün vücudu sarsın diye yoğun bir gayret
gösterilmektedir. Duyarlı olmasını beklediğimiz kimi sivil toplum örgütleri,
sendikalar sessiz kalmakta veya sürece destek vermekten kaçınmamaktadır. Bu
kuruluşlar farkında olmadan basit dünya beklentilerinden dolayı bu tahribat
çalışmalarına ortak olmaktadırlar. Bu manevi tahribat Siyonizm in dünya
hâkimiyeti için yapılıyor.
Bu tahribatın özünde Hayım Nahum doktrini vasıtasıyla
Türkiye yi yumuşak lokma yapıp yutmak ve Büyük İsrail e vilayet yapmak vardır.
Bu doktrinin 7 hedefi vardır. 1- Türkiye insanını aç bırakmak, 2- Türkiye
insanını işsiz bırakmak, 3- Türkiye yi borca esir etmek, 4- Halkı İslam dan ve
inancından uzaklaştırmak, 5- Türkiye yi bölmek, 6- Yumuşak lokma yapmak, 7- Bu
lokmaları sonunda Büyük İsrail e vilayet yapmak. Bu plan gözümüzün içine baka
baka tavizsiz bir şekilde yürütülüyor. Türkiye de oynanan bu oyunu Milli Görüş
fark etmiş ve 45 yıllık tarihi boyunca bu oyunu bozmanın mücadelesini
vermiştir, vermeye de devam etmektedir. Allah Erbakan hocamıza rahmet etsin.
Bize o, yıllarca Siyonizm in bu oyununu anlatmaya çalışmıştır. Bana
kızabilirsiniz ama Siyonizm Türkiye de hedeflerine AKP nin işbirlikçi siyaseti
vasıtasıyla ulaşmanın yolunu bulmuştur.
İnancımız Tahrif Ediliyor
Euro İslam
Ilımlı İslam
Dinler Arası Diyalog ve Tolerans
Irkçı emperyalistler, bir ideolojik mücadele aracı olarak
öncelikle inanç değerlerini yozlaştırmayı hedeflemişlerdir. Çünkü onlar, işgal
edecekleri topraklarda yaşayan insanların inançlarını bulandırarak toplumsal
yapıyı bozmayı, direnme güçlerini kırmayı öncelikli hedef olarak benimserler.
Biz burada, toplumsal yapıyı bozmak ve insanların kimlik
bunalımına düşmelerini sağlamak amacı ile nasıl bir yöntem izlendiğini ifade
etmek için, İslam inancına yönelik planları açıklıyoruz. 1- EURO- İSLAM:
Özellikle Avrupa daki haçlı geleneğin ve Amerika daki güce dayalı toplum
mühendisliğinin odaklandığı ortak nokta Müslümanların inançlarının, küresel
gücün istediği şekilde ve çıkarlarına hizmet edecek biçimde yeniden
şekillendirilmesidir. Euro-İslam projesinin amacı, Müslümanları İslami
değerlerden soyutlayıp Batılı yaşam tarzına ve değerlerine uyumlu hale getirip
köleleştirmektir. 2- ILIMLI İSLAM: Bu çalışmayla Müslümanlar, cihad şuurundan
uzaklaştırılıp Siyonizm emellerine hizmet eden namazında niyazında olan köleler
haline dönüştürülmektedir. Bazı Müslüman elitler, siyaset ve din adamları,
bilerek ya da bilmeyerek, bu projede kullanılır hale geldiler. Bu sebeple proje
hayli tehlikeli bir boyut kazanmıştır. Ilımlı İslam içi boşaltılmış İslam dır.
3- DİNLER ARASI DİYALOG VE TOLERANS: Bazı çevrelerin özenle gündemde tutmaya
çalıştıkları bir başka proje ise, diyalog adı altında, aslında tamamen siyasi
maksatlı ve inancın temel değerlerini bozmaya yönelik çabalardır. Aslında bu
çabaların temelinde yeni bir din oluşturmak için gerekli altyapıyı hazırlamak
planı yatmaktadır. Bu çabalar, İslam ın Allah katında tek ve geçerli din olduğu
inancını yontmaya, törpülemeye, İslam ın tek hak din oluşu esasını yıkmaya yöneliktir.
Tedavi
Manevi Tahribatı engellemenin tek yolu Milli Görüştür.
Saadet Partisinin tek başına iktidarıdır. Milletimizin AKP yi kendisine hizmet
eden bir siyaset anlayışına sahip bir parti olduğuna dair kanaati güncel bir
yanılgıdır. Erdoğan ın AKP nin son
kongresinde yaptığı konuşmanın bir yerinde AKP hareketinden söz ederken Bu
harekette Abdülhamid in ruhu, Sultan Alpaslan ın imanı, MUSTAFA KEMAL İN UFKU
VARDIR. Bu harekette Necmettin Erbakan ın da emeği vardır. Turgut Özal ın da
alın teri vardır. Bu hareket nebisini kendisine rehber edinmiş bir harekettir
Sözü feraset sahipleri için AKP nin nasıl bir parti olduğunun en açık
delilidir. Nebisinin yolunda olan bir hareket AB ci, faizci olur mu Zina,
domuz eti, kumar gibi dinin kesin olarak yasakladığı haramlara yol verir mi
Bunu ancak akıl sahipleri idrak edebilir.
Milli Görüş ün ve onun tek temsilcisi SAADET PARTİSİNİN
en önde giden bayrağı her zaman Önce Ahlak ve Maneviyat bayrağı olmuştur.
Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Saadet Dünyası ancak
SAADET iktidarıyla kurulabilir. Yeniden
Büyük Türkiye, Uydu değil, lider ülke Türkiye demektir. Bu da AB kapısında,
yalvaran, her türlü tavizi veren, milli ve manevi değerlerimizi yok eden AKP
politikalarından vazgeçmekle olur. Bunun tek yolu ise SAADET iktidarıdır.
İnanırsan kurtulursun, inanmazsan daha çooook beklersin vesselam.