Muhterem Müslümanlar!
Aile, toplumun temel birimidir.
Aile kurumu, evlilikle kurulur.
Ahlâkın bozulması, zinâ eylemleri, nesep karışıklığının
önlenmesi, kadınların korunması ve geçimi, neslin devamı... Evlilik
müessesesiyle sağlanır. Kur’ân-ı Kerim’de Allah-u Teâlâ bekârlara hitâben:
“Kadınlardan size helâl olanlarla evlenin...” (Nisa Suresi,
Âyet: 3) buyurmuştur.
Bütün Müslümanlara hitaben de:
“Sizden bekâr olanları evlendirin...” (Nur Suresi, Âyet: 32)
buyurulmuştur.
Dinimizde evlenmek için belirli bir yaş tesbit edilmemiştir.
Çünkü dinimiz evrenseldir. Bölgelerin sıcaklığına-soğukluğuna göre ergenlik
yaşı düşük veya yüksek olabilir. Bundan dolayı islâm hukuku evlilik için yaş
haddi koymamıştır. Ölçü ergenlik çağıdır.
Evlilik, sağlık ve ihtiyarlık sigortasıdır. Hasta olunca,
ihtiyarlayınca bakıma muhtaç oluruz. Böyle zamanlarda insanın eşi en yakın
arkadaşı olur. Eşlere bundan dolayı hayat arkadaşı denir. Bakara Suresi,
187’nci ayet’te eşlerin birbirlerine örtü denmesinin hikmeti de budur.
Muhterem Müslümanlar!
İnsanın huzur bulabileceği en önemli kurum aile yuvasıdır.
Aile ocağının alternatifi yoktur.
Evlenmek sünnettir. Peygamberimiz Efendimiz (sav) buyurur
ki:
“Nikah benim sünnetimdir. Sünnetimle amel etmeyen benden
değildir.” (İbni Mâce. Sünen, H.No:1846)
Ailenin temeli nikahtır. Allah (c.c.), insanı aile yuvası
kurma özelliği içinde yaratmıştır.
Bekâret insana mahsus bir durumdur. Hiçbir hayvanda bekâret
yoktur. Bu da, sağlam bir yuva kurmanın şartlarından biridir. Bugün nikaha ve
bekârete karşı çıkanlar insana has iki değerli özelliğe karşı koymakla hem aile
kurumuna hem de aileye karşı gelmiş oluyorlar. Böylece hayvanca bir tarza tâlip
oluyorlar.
Muhterem Müslümanlar!
Gençlerin evlenmelerinde birçok engeller çıkarılıyor.
Müslümanlar üzerlerine düşeni yapmıyorlar. Herkes çevre
putunun tasallutu altında.
Evlenmede çok eşya isteniyor.
Aynı fikirde olan gençler birbirini bulamıyorlar.
“Okulunu bitir, askerliğini yap, işini kur sonra da evlen”
toplum yargısı askerlik hâriç tamamen yanlıştır. Askerlik, özellikle eşini
koruyacak ailesi olmayan kişiler için bir engel kabul edilebilir. Diğerleri
mazeret kabul edilemez. Ekonomik yetersizlikler bir bahanedir.
Yüzünde şeytani bakışların izi olmayan erkeklerle, gözünde
şehevani bakışların izi olmayan kadınların evliliğinden stressiz, huzurlu ve
nurlu yavrular dünyaya gelir.
Nikahsız yaşamın yaygınlaştığı toplumlarda sosyal yapı
dejenere oluyor. Maddi-mânevi yıkıntıların önü alınamıyor. Fuhuş, sosyal dokuyu
bozuyor. Bedeni ve ruhi hastalıklar yayılıyor.
Muhterem Müslümanlar!
Evli olmadığını Ukkaf bin Beşir Peygamberimize söylediğinde
Efendimiz Ona:
“– O halde sen şeytanın avanesindensin. Hıristiyanlar
arasında olsaydın onların keşişlerinden olurdun. Bizim yolumuz evlenmektir.
Sana yazıklar olsun ey Ukkâf! Evlen! Yoksa sen, Müslümanlıkla Hıristiyanlık
arasında kararsızlardansın demektir.” (Ahmed bin Hanbel, C/5, Sf: 163) diyerek
sert tepki göstermiştir.
Evlilik böylesine önemli bir kurumdur.