Bismillahirrahmanirrahim;
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamd, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
İnsan ve milletler, Allah’ın yaratmış olduğu fıtrata başkaldırır meydan okurlarsa, bu durum yeryüzünü yaşanmaz hale getirir. Bu meydan okumanın tarihte insan ve milletlere hiçbir faydası olmamış bu günde olmuyor. Küresel fısk düzeni dedik. Nedir fısk? Fısk; adil düzenden, kapitalizmin faizci zulüm düzenine sapmaktır. Fısk; Allah’ı tevhit etmekten, bildirdiği hak ve adalet esaslarına bağlılıktan çıkmaktır. Fasık ise; kâfir veya mümin olsun kötülük ve zulüm düzenine sapan herkestir. Fasık olan bir mümine dindar, takva sahibi, muhlis gibi sıfatlar verilemez. Birçok ayette Yahudiler, Hıristiyanlar, müşrikler ve münafıklardan söz edilirken çoğunun fasık olduğu bildirilir. Bu dört kesim bugün ittifak ederek “bir küresel fısk düzeni” kurmuşlar, insan ve toplumların kanını asalak sülük gibi emmektedirler. Bugün bu fısk düzeni ABD ve İsrail, AB, Çin ve Rusya gibi yapılar tarafından korunup yürütülmektedir. Günümüzde insan ve toplumların itikadi, ahlaki, iktisadi ve siyasi alanda yaşadıkları bütün bunalımlar bu “küresel fısk düzeni” sebebiyledir. Buna rağmen bu fasıklar; başlarına gelen bela ve musibetlerden gereken dersi çıkarmayıp şımardıkça şımarmaya devam etmektedirler.
SAPMALAR
Küresel fısk düzeninin ürettiği sapmaları birçok başlık altında ele almak mümkündür.
1-İnançsızlık. Bu insan ve toplumları tevhitten ve hak dinden uzaklaştırma şeklinde ortaya çıkar. Bunun için materyalizm dini üretilmiştir ve elde edilen sonuçlar şöyledir. a-Allah’a inançsızlık: Bu karşımıza inkarcılık, ırkçılık şirk ve münafıklık olarak çıkmaktadır. B-Allah’ın ayetlerini yalanlamak: Bu Allah’tan gelen bilgiyi reddetmektir. c-Allah’ı unutmak: Bugün materyalist eğitimle insanlığa Allah unutturuluyor. d-Allah’ı, Peygamberi ve Allah yolunda cihadı ikinci dereceye koymak: Bunu ılımlı İslam ve benzeri çalışmalarla temin ediyorlar. Bu çalışmanın hedef kitlesi Müslümanlardır. Bu bir dünyevileştirme ve köleleştirme çalışmasıdır. Tevbe 24: “De ki: Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, Resul’ünden ve O’nun yolunda cihattan daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.” e-Nifak: İnançta ikiyüzlülüktür. Bu bozguncu fasıkların kullandığı önemli bir silahtır. f-Allah’ın indirdiğiyle hükmetmemek: Bu, Kur’an’dan uzaklaşmaktır. Maide 49: “O halde, Allah’ın indirdiğiyle aralarında hükmet. Allah’ın sana indirdiği Kur’an’ın bir kısmından seni vazgeçirmelerinden sakın, onların hevesine uyma…” g-Şeytanın adımlarını takip etmek: Bu şeytan ve adamlarını veli edinmek ve düzenlerine tabi olmaktır. Kehf 50: “...Şimdi siz, beni bırakıp da şeytanı ve onun soyunu dost mu ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir.”
2-Dinin emirlerini hafife almak ve ahlaksızlık: Dinin toplum ve kamusal alanda zayıflatılması, ahlaksızlığın yaygınlaştırılması, bozguncu fasıkların üzerinde çalıştığı bir başka konudur. Bu başlık altında çalışılan konular şunlardır. a-Yalan haber yaymak, hakkı batıla karıştırıp gizlemek: Bununla geçekler gizleniyor, toplumun yalana kulak vermesi sağlanıyor. b-Besmelesiz kesilen hayvanların etini yemek: Bununla toplumun gıda güvenliği ortadan kaldırılıyor, maneviyatı zayıflatılıyor. Fasık; “üzümünü ye, bağını sorma” diyerek, toplumu haram lokmaya yönlendiriyor. c-Zulüm: Adaletten sapmak, milletin malını gasp etmek, siyasi ihtiraslar sebebiyle hürriyetleri kısıtlamak, adil düzeni terk etmek fasıkların en sevdiği şeylerdir. d-Servet ile şımarmak: Fasıkların “bunu ben kazandım” diye övündükleri servetleri onları şımarıklığa götürür, hak hukuk tanımaz olurlar. e-Eşcinsellik: Fasıkların, milletlerin aile yapısını yıkmak, nesil emniyetini ortadan kaldırmak için kullandığı sapkın bir araçtır. f-Çirkin söz; sövmek ve ayıplamak: Konuşurken küfretmek, çirkin söz söylemek, başkasını ayıplamak fasıklıktır. g-Faiz: Bu en büyük fısktır ve Allah ve Resulüne açılmış bir savaştır. Faiz; “küresel fısk düzeninin” zulüm ve tahakküm aracıdır. e-İçki ve kumar: Şeytan işi pislik işlerdir. Fasıklar, içki ve kumar ile toplumların arasına kin ve nefret tohumu ekerler. Günümüz dünyasında bunlar alenen işleniyor, fert ve toplumlar ilahi gazaba, bela ve musibetlere açık hale gelmiş oluyorlar.
AZAP VE HELAK
Fert ve toplumun başına gelen ne varsa, kendi elleriyle yaptıkları yüzündendir. Fısk, ister imanda, isterse amelde olsun fert ve toplumu, helak olmaya, azap görmeye götürür.
Faizi alıp veren, düzenini yürüten ister kâfir olsun ister Müslüman, herkes bu suça karşı Allah’ın vereceği cezada eşittir. Burada bir kayırma olmaz. Dünyada ve İslam dünyasında fısk olarak tanımlanan ne varsa hepsi alenen işleniyor. Hak ve adalet, hiçbir alanda gözetilmiyor. Kötülükler ile mücadele etmesi gereken Müslümanlar, fasıklarla işbirliği yaparak günahlarına ortak oluyorlar. Bir de buna Cuma farzını engelleme günahı eklendi. İslam’ın benimsediği esaslara göre değil Dünya Sağlık Örgütü’nün fetvasına göre camiler ve bütün ibadethaneler kapatıldı. Fetvalar ile faize yol verilirken, yanlış kıyaslar ile Cuma farzının yolu kesildi. Doğal hukukumuzda bütün ibadethanelerin dokunulmazlığı vardır. Camiler, taşıdıkları manevi iklim sebebiyle mikrop ve virüslerden korunmanın en önemli aracı ve manevi bağışıklığımızı güçlendiren aksiyon mekânlarıdır. Faize, içkiye kumara, haksız vergi ve cezalara devam, Cuma farzına ara vermek. Şaşılacak şey. Yaklaşık sekiz haftadır Müslüman bir ülkede Cuma namazı kılınmıyor, kimsenin umurunda değil. Allah, koronavirüs ile Müslümanlığımızı test etti, hepimizin testi bozuk çıktı. Tedavi için tövbe aşısı yaptırmak gerekir. Yoksa bu işin sonu helak olmaya gidiyor. Selam hidayete tabi olanlara…