Geçtiğimiz hafta İstanbul Küçükçekmece Belediyesi sokakları yüz kızartıcı afişlerle donattı.
Bu afişlerle AKP başta olmak üzere CHP, MHP ve HDP’nin işbirliği ile kabul edilen, “Aile düşmanı İstanbul Sözleşmesi” ve buna bağlı kanunların uygulamaları ile ortaya çıkmakta olan, aile birliğini dinamitleyen anormal uygulamalar, halkımıza “erkek terörü” varmış imajını verecek şekilde yansıtıldı.
İşte o afişlerden bazıları:
Başörtülü bir kadın resmi yanında “BENİ OĞLUM ÖLDÜRDÜ” sloganı.
Görenler tabii olarak irkiliyor. Aklından ilk geçenler şunlar olmaz mı: Oğullar anaların can düşmanıdır. Anasını öldüren bu katiller karısını da, kız kardeşini de, haydi haydi öldürür. Yapar mı yapar! Sonra başörtüsü imajı da çok şey çağrıştırır ama bu sayfanın hacmi ile izah edilemez.
Bir başka afiş:
“Modern” giyimli, örtüsüz bir kadın resmi yanında, “BENİ ESKİ KOCAM ÖLDÜRDÜ” sloganı.
Ayrıldığı karısını sokak ortasında hunharca öldüren “katil koca” haberleri ile zaten doldurulmuş olan ve bu afişi de gören vatandaş ne düşünecek? Erkek ise kendinden şüphelenmeye, karısını düşünüp, aklına tuhaf şeyler getirmeye başlamaz mı? Ya kadın ise, acabalarla erkeğine şüphe ve endişe ile bakmaya başlamaz mı? Aile bağları sarsıntı geçirmeye başlamaz mı? Bu afiş böylece asıl amacına ulaşmış olmaz mı?
Sadece bu iki afiş değil ki. Tuhaf, absürt, erkekleri aşağılayıcı, kadın neslinin tehlikede olduğunu çağrıştırıcı, yeni yetişen çocukları endişeye sevk edici, nice ifrit düşüncelerin doğumuna sebep olan afişler astılar.
Bu afişlere bakanlar ilk etapta aklına getirir ki:
“Babalar aile içindeki kızlarını, karılarını, gelinlerini öldürmek için pusuda bekliyor, bahane üretiyorlar!”
“Artık erkeklerin otoritelerine son vermek için hep birlikte hareket etmeli!”
“Oğullar analarını öldürmek için silahlanıyor!”
“Sevgililerden erkek olanlar, kız olanlarını çiğ çiğ yemeye hazırlanıyor!”
“Başını örtmeyen kadın ve kızlar kocaları ve babaları tarafından öldürülme riski altında yaşıyorlar!”
“Kocalar, karılarını öldürmek için bahaneler aramakla ve plan yapmakla meşgul!”
“Oğullar kız kardeşlerini ve ablalarını eninde sonunda öldürecekler!”
“Devletimiz her imkânı hazırladığı halde, babalar kızlarını cahil bırakmanın yollarını arıyor!”
Her toplumda görülmesi mümkün olan ve binde, ya da milyonda şu kadar rakamlarla ifade edilebilecek bu tür cinayetleri, tüm erkeklere mal etmek, onları hedef gösteren, huzurun hakim olduğu ailelerin içine bile nifak sokucu bu afişler, şayet önlem alınmaz ve ilgili mevzuat düzeltilmez ise hiç şüpheniz olmasın yeni fetişler üretmek üzere devam edecektir.
Mesela yakında şöyle afişleri görmemiz muhtemeldir:
“KÖHNEMİŞ NAMUS VE İFFET ANLAYIŞI MI, HÜRRİYET Mİ?”
“ORTAÇAĞ AHLAKINI DAYATAN BABA EVİNDE KALMAK ZORUNDA DEĞİLİM!”
“ARTIK AVRUPALIYIZ, KİMSE BEDENİME VEYA TENİME KARIŞMAYA KALKMASIN!”
“18’DEN KÜÇÜĞÜM AMA KADINIM!”
“NAMUS VE İFFET İNCE BİR ZAR,
OLSA NE YAZAR, OLMASA NE YAZAR?”
“BABAMI EVDEN UZAKLAŞTIRIN, HÜRRİYETİMİ KISITLIYOR!”
“CİNSEL TERCİHİMİ YAŞIYORUM, HEM DE DEVLET GÜVENCESİNDE!”
“ARTIK PARKLARDA HAYAT VAR, POLİS GÜVENCESİ İLE!”
Muhterem okuyucularımız, bunlar da olacak. Uzak zamanda değil, yakın zamanda hem de!
Yeni zevkler, yeni fetişler yeni afişlerle ilan edilecek.
İnanmıyorsanız İstanbul Sözleşmesi’ne ve ilgili kanunlara bakınız!
İnanmıyorsanız, feminist derneklerin açıklamalarını okuyunuz!
Aileyi çerçeveleyip ayakta tutan namus, iffet, ahlak, helal-haram gibi kural ve gelenekler sökülüp atılacak, yerine toplumsal cinsiyet kuralları ikame edilecek. Sonra aile yapısındaki büyük çözülme kaçınılmaz olacak.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan, bakanlarımızdan, milletvekillerimizden ricamız, iş işten geçmeden durumu düzeltmeleridir. Onlar başımıza bela etmişler, yine onlar düzeltme mevkiindeler.
Unutmasınlar ki, bu tehlikeler kendi aileleri ve gelecek nesilleri için de geçerlidir.
SAĞLAM KALE, AİLE
Ailedir milletin temelleri,
Benim aile diye bir kale’m var;
Bu kalemizi yıkmak emelleri,
Yıkmak isteyen çok kalem var.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Adil Gülseven - Yani yılanı öldürene sürükletirler. Bu sözleşmeyi nasıl imzaladı iseniz öyle değiştirin. Yoksa faturası çok ağır olur.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.