Artık Ankara, Ankaralıya dar geliyor!
Yani Ankaralı, Ankara’ya sığmıyor!
Sabah akşam saatlerinde trafik felç oluyor.
Caddeler sokaklar park edilmiş araçlarla dolup taşıyor.
Sadece Ankara mı böyle?
Hayır, bütün büyük şehirler bu hale gelmiş durumda!
Büyük şehirler cazibe merkezi olmaktan çıktı!
Acilen yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması gerek!
Memurlar büyük şehirlere atanmak istemiyorlar.
Çünkü aldıkları ücretlerle büyük şehirlerde geçinmeleri imkânsız!
Galiba köylere geri dönmek gerekiyor!
Mahalle haline getirdiğimiz köyleri yeniden asli yapılarına döndürmekten başka çare yok gibi!
Köyler yeniden cazibe merkezi haline getirilse!
Ve büyük şehirlerde yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca emeklinin köylerine geri dönmesi temin edilebilse!
Elbette onlar zorla köye göç ettirilsin demiyoruz!
Köyler öylesine cazip yerleşim merkezleri haline getirilmeli ki insanlar kendiliklerinden yani gönüllü olarak köyde yaşamayı tercih eder hale gelsin.
Büyük şehirlerin dertleri de büyük oluyor!
Büyük sorunların altında ezilmek yerine köylerde yani küçük yerleşim merkezlerinde bu sorunların üstesinden gelmek çok kolay olabilir!
Cazibe merkezi haline gelmiş köylerde taşımalı eğitimden vazgeçilerek okullar yeniden açılmalı, sağlık ocakları faaliyete geçirilmeli ve büyük şehirlerde olan tüm imkânlara oralarda da erişilmesi sağlanmalı.
O zaman büyük şehirlerde aldığı ücretle geçinemeyenler köylerde ağalar beyler gibi yaşama imkânına kavuşturulmuş olacaktır.
Böyle bir projenin hayata geçirilmesinin kolay olmadığının farkındayız.
Belki de gerçek “çılgın proje” bu olabilir!
İstanbul kanalı gibi yeni sorunları beraberinde getirecek bir çılgın proje yerine köye dönüş projesi daha akla yatkın değil mi?
Köye dönüş projesi ile hem büyük şehirler rahat yaşanabilir bir nüfus yoğunluğuna kavuşmuş olacaktır.
Hem de büyük şehirlerde ezilenler köylerde huzur içinde yaşama imkânını bulacaktır.
Büyük şehirlerde sorunlar kısır döngü haline gelmiş bulunuyor.
Bir sorun çözülürken beraberinde yepyeni sorunları getiriyor.