Bismillahirrahmanirrahim;

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah a (C.C.) hamd

ederim. Salât ve selâm, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ya (S.A.V.), âline

ve sahabelerine olsun. İslam da hukuki şahsiyeti kişiliği itibarıyla kadının

erkekten hiçbir farkı yoktur. O, erkeğin yaptığı satın alma, satma, kiralama,

vekâlet, kefalet, hibe, vasiyet vb. her türlü hukuki işlemi yapabilir. Yani

ibadet ve Allah a kulluk yönüyle erkekten bir farkı olmayan kadının hukuki

şahsiyeti itibarıyla de bir farkı yoktur. TEVBE 71: Mümin erkekler ve mümin

kadınlar birbirlerinin velileri, dost ve yardımcılarıdır. İyiliği emreder,

kötülükten menederler; namazı kılarlar, zekâtı verirler. Allah a ve Resulüne

itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Allah azizdir, daima

üstündür, hakîmdir, hüküm ve hikmet sahibidir. Kadın ve erkek toplumu birlikte

inşa etmekten sorumludurlar ve saadet dünyasını birlikte kurarlar. Allah, ilk

insan Adem i (A.S.) topraktan ve o bir nefisten de eşini yaratmıştır. Havva sız

Adem, Adem siz Havva da eksiktir. Erkekle kadın birbirlerini tamamlayan bir

bütünün iki yarısı gibidir. BAKARA 187: ...Onlar (kadınlar) sizin için birer

elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz...

İslam, kadın ve erkeğin Allah a kullukta ve diğer çalışma

alanlarında uymaları gereken sınırları net bir şekilde belirlemiştir. Kadın ve

erkeğin toplumda üslenecekleri görevler bellidir. Kadın kendisine yüklenilen

temel sorumluluklarını ihmal etmeyecek şekilde belli şartlar çerçevesinde

çalışıp para kazanmasında, iş hayatında kocasına yardımcı olmasında, ticaret

gibi değişik görevlerde bulunabilir. Burada dikkate alınması gereken husus,

kadının çalışma ortamı, yaptığı iş, giyim kuşamı, aile ve çocuklarını ihmal

edip etmemesi gibi faktörlerle ilgilidir.

Kadın eş ve anne olarak yaratılmıştır. Kadın için eş ve

annelik önemli bir görevdir. RUM 21: Kaynaşmanız, sükûnete ve tatmine ermeniz

için, size kendi cinsinizden eşler yaratıp da aranızda sevgi ve merhamet

kılması da O nun varlığı ve birliğinin delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi

düşünen bir kavim için ibretler vardır.

Meseleye İslam ca bakacak olursak öncelikle kadının

yaptığı işin, onun fıtrat ve yaratılışına uygun olması gerekir. Kadını

fıtratına uygun olmayan işlerde çalışmaya mecbur bırakmak, ona yapılacak en

büyük zulümdür. Fıkıh kitaplarında kadınların hâkimlik, idarecilik gibi bazı

görevleri yapmalarının caiz görülmemesi bundandır. Dışarıda çalışan kadınların

dikkat etmesi gereken önemli bir nokta da tesettürüdür. Özellikle çalıştığı

ortamlarda erkekler tarafından da görülecek olan bir kadının giyim kuşamı

İslam ın emrettiği tesettür ölçülerine uygun olmalıdır. Kadının giyim kuşamı

mümkün olduğu kadar sade olmalı, tahrik unsuru taşımamalı ve fitneye sebebiyet

vermemelidir. Erkeklerle konuşurken sesini eğip bükmemeli, kadınsı

özelliklerini ortaya koyacak her türlü hâl ve tavırdan uzak durmalıdır.

Görüşmelerinde vakar, ciddiyet, edep, hayâ ve iffet onun vazgeçilmez vasfı

olmalıdır. Çalışan bir kadın, erkeklerle senli benli olmaktan kaçınmalı ve

yanlarında üçüncü bir kişi olmadan bir erkekle baş başa kalmamalıdır.

Peygamberimiz buyuruyor: Bir kadınla erkek yalnız başına kalırsa üçüncüsü

şeytandır. (Tirmizi) Bir kadının çalışabilmesi için kocasının rızası bulunmalıdır.

Bu aile saadeti ve düzeni bakımından önemlidir. Kadın iş hayatına kendini

kaptırmak suretiyle ailesini ve çocuklarını ihmal etmemeli ve çocuklarının

eğitim ve terbiyesi görevini aksatmamalıdır. Asli görevinin annelik olduğunu

unutmamalı, çocukların her türlü maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamada çok

titiz davranmalıdır. Bir kadının, Allah a kulluğun gereklerinden olan

ibadetlerini yapmaya engel işyerlerinde çalışması uygun olmaz.

Kadının çalışması konusu BATININ, batıcıların, çağdaş

inkârcıların, ılımlı İslamcıların, benimsediği ve dayattığı esaslar

istikametinde de ele alınamaz. Mesela kadın, şarkıcı, oyuncu, tiyatrocu

olabilir mi

Kadın sekreter, çaycı, satış elemanı, tezgâhtar, manken,

top model olabilir mi

Kadın hostes, pilot, kamuda karma çalışılan yerlerde

memur, amir ve müdür olabilir mi

Kadın lokantalarda garson, işadamlarının yanında imaj

elemanı, gece kulüplerinde partner olabilir mi Kadın, Milli Piyango

çekilişlerinde başörtülü de olsa çekiliş yapan görevli, karma programlarda

sunucu, reklâmlarda ticari bir figür olabilir mi Kadın modern okullarda,

üniversitelerde karma eğitimin dayatıldığı ortamlarda öğretmen ve hoca olabilir

mi   Kadın günümüz çalışma koşullarında

itfaiyeci, kanalizasyoncu, inşaat elemanı olabilir mi Bu ve benzeri soruların

cevabını İslam ca düşünen ve hesap gününe inanan kimselerin takdirine

bırakıyorum.

İŞİN ÖZÜ

Kadın gerek ev işlerini yerine getirme, gerek işlerinde

kocasına yardım etme, gerek çocukların bakımıyla ilgilenme, gerekse evde icra

edilebilen bazı işleri yerine getirmek suretiyle bir şekilde çalışmaktadır. Bir

kadının evinde yerine getirdiği vazifeleri çalışmanın dışında tutamayız. Özellikle

çocukların geleceğe hazırlanmaları için gayret sarf etmek belki en güzel bir

çalışmadır. İslam kadının istismar edilmesine şiddetle karşı çıkmış ve bu

istismarı önlemek için her türlü tedbiri almıştır. Kadın ve erkek Allah ın

kuludur ve kendileri için belirlenmiş sınırlar içinde hareket etmek

zorundadırlar. AHZAB 36: Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin

bir erkeğe ve mümin bir kadına o işi kendi isteklerine göre seçme (özgürce

farklı eylem yapma) hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse,

apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. Günümüz yaklaşımları içinde kadına dürüst ve

adil bakışı MİLLİ GÖRÜŞ ortaya koymuştur vesselam.